Yıllar 1992’yi işaret ettiğinde Ataköy Atrium alışveriş merkezinde Nepa müzik mağazasındayım ve alışveriş yapıyorum kaset alıyorum tabi. İlk kez Heavy metal gruplarının yanına “Deicide” grubu eklendi 1992 yılına tekabül eden “Amon The Feasting The Beast” albümünden sonra iyice afallamış bu ne ya olmuştum adını koyamadığım ama kulağa da hoş gelen bir müzikti. Brutal vokalle ilk o dönem bu albümle tanıştım. Sonra gerisi geldi tabi bir çok grubu keşfederken Heavy Metal ve rock tarzında, Death metal gruplarının albümlerini de toplamaya başladım. Mesela Entombed, Carcass, Obituary, Cannibal Corpse, Death ve bir çokları. Portföy genişledikçe ilgim daha da artmaya başladı bu tarza ve akabinde tişörtler aldım posterler asmaya başladığım zamanlarda death metal gruplarının da posterlerini duvarıma asmaya başladım. Kısaca bir çok güzellik böyle ardı ardına geldi 1994 yılına gelindiğinde ise lisedeyim arkadaşlarımda vardı benim gibi Heavy Metal ve rock dinleyen tabi akabinde Death Metal de dinliyorlar. Aramızda kaset alışverişleri oluyor eve gidip dinliyoruz dinlerken de kasete kaydediyoruz. Arşiv iyice bir genişlemeye başlıyor haliyle. İlk 1994 yılıydı sanırım renkli fotokopi yeni yeni popüler Cannibal Corpse’nin “Butchered at Birth” albümünün kapağını birebir fotokopi yaptırmıştım…
O zamanlar yabancı dergiler çok meşhurdu mesela Kerrang, Metal Hammer, Hit Ripeador gibi dergiler vardı tabi bunun yanında bizim de bir dergimiz vardı adı Rock Kazanı. Orada çıkmış bir ilan üzerine arkadaşım bana geldi ve “Levent Concert Hall”da Death Metal Festivali var gidelim mi dedi. O güne kadar hiç konsere gitmemiştim hay hay dedim ve hafta sonunu beklemeye koyulduk. Ablama anlattım durumu ablam şu yanıtı verdi. Orası eski Kulüp 54 iken bir kaç arkadaşı gitmiş ve ondan duyduğu kadarıyla dehşet bir mekan dedi. Ertesi gün Bakırköy’den Levent’e gitmek için yola koyulduk sanırım otobüsle gittik mekana. İndiğimiz yerde karşımıza uzun saçlı bir eleman çıktı. Tahmin yürüterek onunda konsere gelebileceği her halinden belli Levent Concert Hall’a nasıl gidilir diye sorduk. Ha evet bende oraya gidiyorum deyince peşine takıldık iki arkadaş. Neyse mekana ulaştık kapıda bize göre gözlemlediğimiz kadarı ile büyük bir kalabalık vardı. Kalabalıkta ilk dikkatimi çeken güzel giyimli bir kadın, üstünde kürk falan yanında da kızı vardı sanırım konseri bekliyorlar. Neyse vakit yaklaşınca kadın kayboldu, üçerli gruplar halinde kapının önünde beklememizi söylediler bizde aynen öyle yaptık. Üzerimizi aradılar vesselam ve içeri girdik, en ilginci de kapıda bilet satan eleman bizim elimize OK. Prezervatiflerinin tanıtım broşürünü uzattı, buyurun biletler demeye kalmadı etrafta OK. Prezervatifler havada uçuşuyordu. Konsere beraber geldiğimiz eleman bir den kayboldu bir iki grup izledik değişik bir ortamdı. Mekanın bir de balkon kısmı vardı hınca hınç dolu idi gaza gelip balkondan aşağıya atlayanlar mı istersin, kolunu bacağını kıranlar mı.
Neyse bir ara verildi dışarı çıktık beklemedeyiz. O sırada bir çocuk geldi. “Scalprum” grubunun Demo kasetini uzattı walkmande dinledik ve satın aldık sanırım 5.000 TL vermiştim. Konsere devam etmek için içeri girdik ve “Ebonsght” grubu sahnedeydi tabi o sırada yüzler boyalı üç kız ve bir erkek vokal vardı sahnede. Güzel bir müzik icra edecekleri her hallerinden belliydi ki bas gitarist solo attı ve tam vokal başlamıştı ki birden davulcu ayağa kalktı ve cross’u eline almış bize gösteriyordu ne mi oldu cross kırılmış ve şarkı haliyle yarım kalmıştı. Ebonsght grubundan önce çıkan grubun davulcusu biraz iri kıyım bir kişi olduğu için fazla abandı herhalde, tabi hal böyle olunca toparlanıp sahneyi terk ettiler. Biz de aaaa sesleri içinde baka kaldık sanırım bas gitarcı kusura bakmayın tarzı bir cümle kullanmıştı ve sinirliydi. Kısaca ilk gittiğim konser olması ile müsemma güzel bir konserdi. İstanbul içinden ve dışından bir sürü gruba ev sahipliği yapmıştı “Levent Concert Hall” ve her bu konseri hatırladığımda o yıllar yapılan her işin ne kadar özverili olduğunu hatırlar ve tebessüm oluşur yüzümde çünkü…
Biz şimdi ki yıllara baktığımızda teknoloji bu kadar gelişmiş bir halde bile bu kadar samimi ortamları bulamıyoruz. Düşünsenize konsere annesi ile gelen kız fenomen olmuştu o gün ve yıllarca da hep konuşulmuş geyiği yapılmıştır.
Cem Arık
