Geçmiş, ardımızda doyumsuz olan yaşama sevincinin büyüme ile ters orantılı olduğu bir iz bırakmaktan ibaret… Kimi zaman.
Yaş biriktirmenin insan hayatındaki kaçınılmaz olduğu gerçeğini her ne kadar görmezden gelsek de, bazen nostaljik değer taşıyan bir şarkıda veya klipte bile bu gerçek ile karşılaşmak da kaçınılmaz olabiliyor.
Hafızamızı biraz zorladığımızda, piramidal hücrelerin de yardımıyla gidebileceğimiz en yakın tarihlerden bir tanesi de, meraklısı olduğum 90’lar kuşağıdır.
Bir telefon kulübesinde başlayan müzik serüveni ile hayatımıza giren farklı ses ve yoruma sahip Taner Yazıcı ile müzikseverlerin ilk buluşması 17 Haziran 1998 tarihinde olmuştur. Tarzı ile zamanın çok ötesinde bir profil sergileyen Taner, bir çok isim gibi profesyonel kariyeri öncesinde çeşitli gruplar ile çalışmış ve 1996 yılında “S Müzik” ile anlaşarak stüdyoya girmiştir.
İki yıllık çalışmanın bir ürünü olan Affetmedim Kendimi adlı ilk solo albümü, uzun süren bir çalışmanın karşılığı olarak hakettiği ilgiyi fazlasıyla gören albümlerden bir tanesi olmuştur.
İnsanoğlunun pişmanlık duygusunu iliklerine kadar hissettiren söz – müzik ve klip olarak, Türk pop müziğinin efsane olmuş slov parçalarından bir tanesi olarak tarihe geçmiştir.
Seslendirdiği diğer slov parçalar ile de büyük beğeni toplayan değerli isim, yaz şarkısı olan Bana Varacaksın adlı ikinci klip çalışması ile de oldukça ilgi çekmiştir.
Son olarak 2010 yılı ilk çeyreğinde çıkardığı Single albüm ile piyasayı tekrar test eden isim, günümüzde de Bursa Bango Bar’da dinleyicilerinin karşısına çıkmaya devam etmektedir.
