Behzat Ç, nam-ı diğer “Bir A
nkara Polisiyesi” 19 Eylül 2010 tarihinde, Ankara başta olmak üzere tüm şehir televizyonlarına temsili bir silah tınısı ile giriş yaptı. Emrah Serbes’in Her Temas İz Bırakır ve Son Hafriyat romanlarından uyarlanan Behzat Ç, yani “Bir Ankara Polisiyesi” polisi toplum ile uzlaştırmak adına ele alınan bir eser değildi. 

Günümüz polisiye dizi ve filmlerinde işlenmekte olan devletin ideolojisi ile örtüşen polis ve adalet figürünün aksine Behzat Ç, farklı aidiyetlerin ve olası görüşlerin yansımalarını toplumun gerçeklerini ele alarak izleyiciye sunuyordu.
Denk gelmiş olduğumuz günümüz şartları ve televizyon sektörünün benimsemiş olduğu sınırlar çerçevesinde, Amirim’in benimsenmesi elbette kolay olmayacaktı. Çünkü Behzat Ç toplumun alışmış olduğu devlet doğruları ve klasik cinayet olay örgüsünün işlenmesinden ziyade, teşkilat içerisindeki örgütlenmeleri, karakterlerin iç bunalımlarını, üstü kapatılmış ya da görmezden gelinmiş davaların aslını, ceza almayıp terfi alan devletin sağ ya da sol kollarını ve kayıp duygusunun dayanılmaz iç sarsıntılarını ele alıyordu. 

Behzat Ç dizisi idealize kahramanlık sınırlarının içerisinde hiçbir zaman bulunmadı. Yansıtılan ışıklı ve aydınlık sorgu odası figürlerinin yoğun olduğu Amerikan polisiye dizilerinin aksine: standardın altında araçlar, dağınık saçlar, gösterişsiz kıyafetler, karanlık sorgu odası, iyi-kötü polis yerine karakterize edilmemiş polis figürü yer alıyordu. Amirim ya da diğer karakterlerin kimseyi bir gerçeğe inandırma güdüsü yoktu. Biliyoruz ki, Amirim Gençlerbirliği’ne, Harun Ankaragücü’ne, Hayalet Oralet’e, Akbaba ise Cinayet’e inanıyordu.
Erdal Beşikçioğlu’nun usta oyunculuğu ile can vermiş olduğu Behzat karakteri sadece cinayet büro amiri değil, kızını hayatının merkezine koymuş bir baba figürünü yaratıyordu. Ayrıca bu kutsal babalık güdüsünden başka, her ne kadar geçmişine saplantılı bir adam olsa da aşk adamıydı amirim.
Hangimiz hatırlamayız ki, Savcı Esra’nın “Dünyanın ekseni kaydı Behzat, 12 cm yerinden oynadı. Sen bana 1 cm bile yaklaşmadın…” sözlerini.
Ya da hangimiz Berna’yı düşünürken Amirimle birlikte gözyaşı dökmedik ki? 

Erdal Beşikçioğlu, Fatih Artman, İnanç Konukçu, Berkan Şal, Seda Bakan gibi ünlü isimlerin karakterlerine can vermiş olduğu Behzat Ç dizisi, 17 Mayıs 2013 tarihinde son buldu. Biri sezon arasında, biri ise devam filmi niteliğinde ele alınan iki filmi beraberinde getirdi. Bu seri “Behzat Ç: Seni Kalbime Gömdüm” ve “Behzat Ç: Ankara Yanıyor” idi. Dizinin devamı niteliğinde olan her iki film de devletin karanlık yüzüne ve halkın adaletten beklentilerine değiniyordu. Seni Kalbime Gömdüm filmi, devletin sağlayamadığı adaleti, kendi imkanları ile sağlamaya çalışan bir adamın çaresiz çırpınışlarını anlatırken; Ankara Yanıyor filmi bir direnişin iç yüzünü ele alıyordu.
Ankara Yanıyor filminde Behzat ve Konsolosluk görevlisi arasında geçen bir diyalog bahsi geçen mevzuyu açıkça izleyiciye sunuyordu.
-Kadın: Çatışıyorlar yine.
-Behzat: Çatışmıyorlar, direniyorlar! 

2017 senesindEmrah Serbes’in hapse girmesinden ötürü bir devrin efsanesini yaratan Behzat Ç’yi yani Amirimi yeniden televizyonlarda görme ihtimalimizin düşük olduğunu ön görebiliriz. Görmüştük-ki bir haber içimizdeki umutların yeniden yeşermesine sebep oldu.
15 Mart 2019’da Ercan Mehmet Erdem’in sosyal medya hesabından “6 sene sonra, 97. Bölüm” olarak bizlerle paylaştığı bir video tüm Behzat Ç. hayranlarının mutluluğunu da beraberinde getirdi.
Daha sonra “Nerede ve nasıl yayınlanacak?” gibi soruların akabinde Behzat Ç dizisi ile anlaştığını dile getiren “Blu TV” hepimizin gönlünü kazandı bile!
Temmuz ayının içinde internet ağında ve Blu TV kanalı üzerinden yayınlanacak olan Behzat Ç. için hepimiz çok heyecanlıyız Çerezzine ailesi.
İdeoloji ya da mertebe gözetmeksizin, her temas elbet iz bırakır.
Bir avuç sevgi, çokça kucaklaşma ve bolca Neşet Ertaş ezgisi ile...

 

 

Facebook Yorumları