1- Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için Asperger’e teşekkür ederiz. Sizleri yeni tanıyacak, keşfedecek okurlarımız için kendinizden bahseder misiniz?
Zafer: Ben Zafer, grupta gitar çalıyorum ve vokal yapıyorum. İstanbul’da yaşıyorum.
Berkan: Ben de davul çalıyorum.
Atakan: Ben Atakan.
Yasin: Ben Yasin, gitar çalıyorum ve elimden geldiğince back vokal yapıyorum. <3
2- Grup üyelerinin yolları Asperger’de nasıl birleşti?
Zafer: 2015 yılında bir internet sitesine “GRUP KURMAK İSTİYORUM YALVARIRIM GELİN GREEN DAY VE NIRVANA ÇALACAĞIZ” diye ilan vermiştim. Çok fazla hevesliydim bir müzik grubunda çalmak için. Çünkü daha önce hiçbir yerde çalmamıştım ve benim için her şey ilk olacaktı. Berkan da ilanıma cevap verdi ve böylece başlamış olduk. Başlarda hiç ciddi değildik, sadece stüdyoda cover çalıyorduk. Zaten bayağı kötü çalıyorduk. Sonrasında kendimiz bir şeyler ortaya çıkarmak istedik sanki yetmezmiş gibi.
Berkan: Ben liseden sonra ciddi bir şeyler arıyordum (yani Nirvana çalmak). Sonra iki ilana cevap verdim korka korka ilkiyle olmadı (HEDONISTIC ORÇUN) ikincisi tesadüfler eseri oluştu. Azıcık cover yaptık sonra dedim beste yapalım sonra bir şeyler oldu iş buralara geldi.
Atakan: Garaj’dan Orçun bana ulaştı. Hedonistic Noise’a basçı lazımmış ama o dönemler depresyonda olduğum için gruba girememiştim çünkü Hedonistic Noise’un damar şarkılar yaptığını bilmiyordum.
Yasin: Ben gruba sonradan katıldım. <3 Geçen yaz grubun eski ve ONURSAL üyesi Ozan Noiz gruptan çıkmıştı ve Asperger o aralar üç kişiydi. Ozan gruba en çok benim yakışacağımı söylemişti. Sonra bir gün bir konser öncesi Zafer gelip bana grupta çalmak isteyip istemediğimi sordu, ben de çekingen bi insan olduğum için utana sıkıla “evet” dedim. Keşke “EVET” diyebilseydim. <3
3- Grubun ismi olan Asperger nasıl ortaya çıktı?
Zafer: Asperger sendromundan geliyor. Bu durumun sosyal etkileşim bozukluğuyla alakalı tarafını kendi hayatlarımızla ilişkilendirebiliyorduk, ayrıca sendroma farkındalık yaratabilmesi açısından da çok önemli geldi.
Berkan: İsmimiz rezalet bir şeyken bu isimde şarkımız vardı, kulağa hoş geliyordu, dedik ki neden olmasın?
Atakan: Ben hatırlamıyorum.
Yasin: Bilmem ki. 😀
4- 2018 Ekim ayı sonunda “Z Kuşağı Sokağa Çıksın” yayınlandı. Albümün gidişatı ve gelen tepkiler nasıl albüm ile ilgili?
Zafer: Çoğu insan sevmiş gibi görünüyor, o yüzden sanırım şu an iyi gidiyor her şey. Çok uzun bir kayıt döneminden sonra ortaya çıktığı için aksilikler de oldu ister istemez. Miks & kayıt bağlamında öneride bulunanlar da oldu. Zart zurt mag’in elbette umrunda olmadı pek albüm, o yüzden öyle tanıtımını yapamadık pek. Ama uzun süredir dinleyen insanlar, çok sevdiğimiz web siteleri ve bloglar paylaşımlarda bulunarak çok çok destek oldular. Albüm vesilesiyle tanıştığımız yeni insanlar da oldu. Herkesi çok seviyoruz.
Berkan: Genel olarak bu tarzı seven, aşina olan insanlardan oldukça olumlu tepki aldık, tarza uzak olan insanlardan da ‘fon müzüğü çok yüksek olmuş’ tarzı yorumlar hariç tatlı yorumlar aldık.
Atakan: Ben sevdim.
Yasin: Fon müzik çok açık, vokali duyamıyoruz.
5- “Z Kuşağı Sokağa Çıksın”ın hazırlık süreci nasıl geçti?
Zafer: Epey çalkantılı, sil baştan, yap boz (VALLA AKLIMA GELEN TÜM İKİLEMELER BUNLAR) şeklinde geçti. Sanıyorum üç sefer baştan kaydettik çoğu şarkıyı. En başından belirlemiş olduğumuz kayıt rotasını değiştirmek zorunda kaldık bir noktada (hem de en kritik noktada). İçimize sinmeyen çok şey de oldu elbette bu süreç dahilinde. Yine de finalde her birimiz çok mutlu olduk diye düşünüyorum. Sırada kaydedeceğimiz materyaller için kesinlikle her şey daha oturaklı ve kararlı olacak bence. Dersimizi aldık çünkü.
Berkan: Kayıt sürecini artık hatırlamak istemiyorum kabızlıklarla dolu bir süreçti. Ama sonunda hepimizin gurur duyacağı bir şeyler ortaya çıkarmayı başardık güzeller güzeli Ali abimizin de katkısıyla. Çok küçük detaylar elbette var ama bu kadar düşük bütçeyle elimizden gelen en iyi şeyi yaptığımıza inanıyoruz.
Atakan: Eğlenceli.
Yasin: O süreçte ben yoktum. 🙁
6- Pestenkerani, Z Kuşağı Sokağa Çıksın albümleri bizlere neler anlatmak istiyor?
Zafer: Şarkılar aslında genel olarak her yere yazdığımız gibi içsel dünyalarıyla kendilerine zorla dikte ettirilen gerçek dünya arasında sıkışmış insanları konu alıyor. Yüzeysel farklar olsa da temelinde durum hep aynı. “Pestenkerani” ilk bakışta nispeten daha eğlenceli bir albüm gibi görünse de “Z Kuşağı Sokağa Çıksın” ile birlikte günümüz dünyasında hayatta kalmanın, kaygısız olabilmenin zorlukları, içe kapanıklığın getirmiş olduğu yalnızlık hissi ve gittikçe kronikleşen nefret duygularına tepki gibi temalar da ortaya çıktı.
7- Asperger 2015 yılında kuruldu, 2017 yılında Torbacıdan Gelen Bayram SMS’leri, akabinde Pestenkerani yayınlandı ve şimdi 2019, geçen süre zarfında Asperger’de ve sizlerde neler değişti müzikal anlamda?
Zafer: Artık daha da fazla eğlenmeye başladık bence ya. İlk başladığımızda gerçekten o kadar ciddi değildik bu konuda. Yalnızca hobi de değildi tabii, bir şeyler yapmak istiyorduk. Zaman geçtikçe olaya olan ilgimiz de, hevesimiz de, ne bileyim adanmışlığımız da arttı. Özellikle Parazit Kolektif ve Mevzu Records gibi oluşumlara dahil olduktan sonra, sürekli üretimde olan insanlarla tanıştıktan sonra, hep birlikte bir şeyler ortaya koymak her zamankinden daha da zevkli hale geldi. Çünkü biri yeni bir şey ürettiği zaman, diğer insanlara da farkında olmadan her anlamda (fikir, ilham artık ne derseniz) o tarif edilmez duyguyu yaşatıyor. Herkesin birbirinden etkilenip yepyeni şeyler ortaya koyması harika bir şey.
Berkan: İlk dönemlerimize baktığımda gerçekten epey bir değişiklik söz konusu. Zaten değişiklik kaçınılmaz olduğu gibi, bence gereklidir de. Yeni şeylerle tanışıyoruz, yeni şeyler yaşıyoruz, çevremizde olup bitenlerden etkileniyoruz ve doğal olarak bunların bir alandaki izdüşümü olan müziğimiz evrimleşiyor.
Atakan: Daha motiveyiz her anlamda.
Yasin: Bence eskiye göre yeni yazılan şarkılar daha komplike, daha değişken ve daha hızlı. <3
8- Klasik bir soru olacak ama neden Punk?
Zafer: Katmış olduğu mücadele ruhu için. Sanatsal anlamda üretimi de üreteni de asla yargılamayan, yadırgamayan, ticari bir güdüyle boğuşturtmayan, tüm soyut bariyerlerden arındırılmış, bütün bireylerin haklarını sonuna kadar savunan, kuralsızlığa dayanan özgürlükçü bir toplumsal hareket olduğu için. Bir kalıba sığdırmak veya kategorize etmek gerçekten çok zor. Kısaca BAŞKALDIRININ en güzel yöntemlerinden biri olduğu için.
Berkan: Zafo güzel anlatmış <3
Atakan: Tercihen punk yapmıyoruz. İstediğimiz müziği yapıp istediğimiz şeyleri dile getirmeye çalışıyoruz.
Yasin: Seviyoruz çünkü bence. <3
9- Yaptığınız müziğin zorlukları neler?
Zafer: Genel olarak sanatla uğraşan herkesin yaşamış olduğu zorluklarla birebir aynı şeyler aslında ya. Sanatı (veya yaptığımız şeyi) sunmak, özellikle SÖMÜRÜLMEDEN SUNMAK için fırsat bulduğumuz mekanların sayısı günden güne azalıyor. Dolayısıyla, hiçbir sanat dalını veya janrayı ayırmadan, haksızlığa ve ticari sömürüye karşı birlik olup en sonunda her birini yeneceğimizi düşünüyorum ben de herkes gibi. Zaten son günlerde malum olaylardan ötürü sanatla uğraşan oluşumların çok büyük bir çoğunluğu hareketlenmeye başladı. Bundan sonra kimse bir zorluk, sömürü, kötü muamele vb. gibi olaylar yaşamasın diye bu şekilde mücadelenin kazanılacağını düşünüyorum.
Berkan: Bütün bunların haricinde, türe aşina olmayan insanlarda türe karşı bir ön yargı olduğunu hissediyorum. Bu yüzden müziğimizi bir yerlere ulaştırmak bizim için çok zor.
Atakan: Parasızlık, vergiler, okul ve çalışma hayatı, toplum, paragöz ve işgüzar mekan sahipleri şimdilik aklıma gelenler.
10- Türkiye’de Punk müziğin durumunu nasıl buluyorsunuz, bizlere önerebileceğiniz sevdiğiniz gruplar var mı?
Zafer: Süper buluyorum. Özellikle son yıllarda çıkan yeni gruplar ve yeni albümlerle birlikte sürekli yükselişte bence. Padme, Hedonistic Noise, Bükük Taso, No Relics, BACKOVER, Ria, Frozen Clouds, Scenes We Have Missed, Lifelock, Poster-iti, Kilink, Cemiyette Pişiyorum, Zibidiler… O kadar çok var ki. Ayrıca geçtiğimiz günlerde KETO RAP janrasını icat eden ÇIKINTI’yı da çok seviyoruz. Fazlasıyla saygı duyuyoruz. Biraz üzüntü de duyuyoruz ama.
Berkan: Türkiye’de sahnenin çok hareketli olduğunu düşünüyorum, çevremizdeki hareketliliğin sadece bir kısmından haberdar olmamıza rağmen. Punk da aynı şekilde, var olma çabasını inatla sürdürüyor. Rashit’in de tekrar sahnelere dönmesi beni umutlandırsa da liyakat olmayan bazı işler canımı sıkıyor.
Atakan: Kilink, Cemiyette Pişiyorum, Skastika, Tampon, Drunk High Jinks, Padme, Hedonistic Noise, Bükük Taso, Şaşkınbakkal, Allahsız Tospaalar, FÖK, Zibidiler.
Yasin: The Raws, The Jackpumps ve Punk değil ama Wave Flipper <3
11- Yeni projeler ve konserler, sizleri sevenlere yeni sürprizler var mı?
Zafer: Sanırım yeni şarkıların demolarını kaydetmeye bu yaz başlayacağız, önümüzdeki sene de yeni bir uzun çalar yayınlamak istiyoruz. 20 Nisan’da da geri dönüş yapacak olan Zibidiler ve Project Youth ile birlikte Woodstock Kadıköy’de çalacağız.
Berkan: Projeler ve konserler var, sürprizler yok.
Atakan: Tişört basıcaz.
Yasin: Yeni şarkılarımız var, unutulmaz geceler yaşatacağız size.
12- Keyifli röportaj için Çerezzine olarak sizlere teşekkür ederim. Son olarak sizleri takip edenlere ve Çerezzine okurları için neler söylemek istersiniz?
Zafer: Biz teşekkür ederiz, Çerezzine ve tüm zine kültürüne tam destek <3 AYRICA NOLUR KONSERE GELİN YOKSA HASTA OLUYORUM.
Berkan: Biz teşekkür ederiz, ne demek. Konserler çok çılgın oluyor ya nolur gelin. Tanımadığımız insanlar görmek çok zevkli.
Atakan: İzmir’e yerleşmek istiyorum.
Yasin: Teşekkür ederiz, birbirinize iyi davranın birbirinizi üzmeyin boşuna. <3
Asperger Bandcamp: https://aspergermusic.bandcamp.com
Asperger Youtube: https://www.youtube.com/channel/UCwGu_aWtYWORgFbvZhdFDHg/
Asperger Spotify: https://open.spotify.com/artist/1Dp5eaEjsCbHi8PkiAdPD2
Asperger Facebook: https://www.facebook.com/aspergerlive
