Bu dünyadan bir çocuk geçti tam 15 yıl önce… Uzun saçları rüzgarda savrulan, savruldukça bizim yüreklerimize dokunan bir çocuk; “Şair Ceketli Çocuk”, Kazım Koyuncu geçti aramızdan, bu dünya bir pencere her gelen bakar geçer dendiği gibi, baktı geçti, içimizi yaktı geçti bu çocuk. Hepimizin hayatına dokundu, sesiyle, şarkılarıyla, hayat görüşüyle… Dokunmaya da devam ediyor usulca, derinden… Kimi zaman “Koyverdin Gittin Beni” diyor, bazen ise “Ben özledim yarimi, ağlasam ayıp mıdır” diye sesleniyor bize hala bir yerlerden… Sahi ya, biz özledik onu, sesini, sözünü, ağlasak ayıp mıdır?

Çok sevgili Kazım Koyuncu’yu sahnede izlemiş birisi olarak kendimi çok ama çok şanslı sayıyorum bu arada. O zamanlar bunun ne denli kıymetli olduğunu, olacağını bilemesem de, bilememiş olsam da şimdi çok daha iyi anlıyorum değerini. Sene yanlış hatırlamıyorsam, 1998. Bahar aylarından birisindeyiz. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümündeki yeni yeni zamanlarım. Okulda, merkez kampüste bahar şenlikleri kapsamında bazı müzisyenlerin, grupların geleceğini duyduk. Arkadaşlarımla bir değişiklik olsun düşüncesiyle gitmeye karar verdik, nereden bilebilirdim ki o şenliklerde yer alan gruplardan birisi de meğerse “Zuğaşi Berepe”(Denizin Çocukları) imiş. Adını o güne kadar bir şekilde duyduğum, şarkılarına aşina olduğum fakat tam anlamıyla tanımadığım bir grup ve de Lazca rock yapan bir grup. Hadi bakalım, canlı dinleyelim, izleyelim diyerek başladık konsere. Onlar söyledikçe ben de dahil olmak üzere bütün salonda coşku gittikçe arttı; “Avlask’ani Cuneli’ (Avlun Güneşlidir), “Golas Empula Yulun” (Yaylada Bulut Geziyor) dedikçe Zuğaşi Berepe herkes koyverdi gitti içindekileri… İşte böylece sevgili Kazım Koyuncu’yu görmüş, dinlemiş, hissetmiş oldum. O etkileyici sesini, Lazca söylerken onlar anlamasak dahi ne kadar etkileyici olduğunu duymuş oldum ve de müziğin gerçekten de birleştirici, evrensel bir güç olduğunu bir kez daha anladım. İşte, üniversite yıllarımdan kalan çok ama çok güzel bir anı oldu bu da bana böylelikle… Hayatta iken, dünyaya merhaba dediği yıllarda dinlemiş oldum o güzel insanı, Şair Ceketli Çocuk Kazım Koyuncu’yu…

Çok erken göçüp gitti bu diyardan sevgili Kazım Koyuncu, hem de çok… Yapacak, söyleyecek, paylaşacak daha birçok şarkısı, birçok sözü vardı onun… Karadeniz gibi belki biraz hırçın ama temiz mi temiz yürekli o çocuğun daha edecek çok kelamı vardı bizlere…

Gittiğin yerde huzurla uyu sevgili Kazım Koyuncu… Huzurla uyu, bil ki ardında kalanlar seni hala büyük bir özlemle anıyor, çok seviyor ve de asla unutmuyorlar… Şarkıların, sözlerin, dediklerin belki de diyeceklerin hep bizimle…

Seni seviyoruz, hoşça kal “Şair Ceketli Çocuk”…

Facebook Yorumları