hazel

İngilizce ve Türkçe rap yapan, ileride adını sıkça duyacağımıza inandığım rap müziğin yeni kadın vokallerinden Eylül Deniz Karasu nam-ı diğer Hazel ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik.

Merhaba, röportajımızı kabul ettiğin için teşekkürler. Seni daha yakından tanıyalım bize öncelikle kendinden bahseder misin?

Adım Eylül Deniz Karasu. 1996 yılında İstanbul, Küçükçekmece’de dünyaya geldim. Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde okuyorum. Örgün eğitimimin yanında İstanbul Üniversitesi’nde Sosyoloji ve Anadolu Üniversitesi’nde İngilizce İşletme eğitimlerime devam etmekteyim. Yine Hacettepe Üniversitesi’nde tiyatro yapıyorum. Seslendirme sanatçısı olarak çalışıyorum. Aynı zamanda çevirmenlik ve İngilizce öğretmenliği de yapıyorum.

 

Hip-hop kültürüyle nasıl tanıştın?

Tanışma değil de, çocukluktan gelen bir dahil olma durumuydu aslında. Küçüklükten beri yaşadığım maddi ve manevi zorlukların getirdiği yoğun duygular ve idrak edebilme yetisi beni bu kültürü benimsemeye itti. Hayatın iyi ve kötü yanlarını olabildiğince şeffaf bir şekilde yansıttığı için, hip hop kültürü ve ona ait olan rap müziğe büyük bir aidiyat hissettim. Sizin yaşadıklarınızı yaşayan başka insanların olduğunu bilmek ve o insanların tecrübelerini bu kadar yoğun bir biçimde, kuralsızca anlatabildiklerini görmek, hayran olmamak faktörünü devre dışı bırakıyor.

 

Peki rap müziğe yönelmene sebep olan şey neydi?

Hayatım boyunca ağır zorluklarla karşılaştım, anne ve babamı genç yaşlarda yitirdim. Bu kötü hatıraların açtığı yaraları sarabilmek için, uyuşmak ve görmezden gelmek yerine onlarla yüzleşmeyi seçtim. Yaşamın daima toz pembe olduğunu aşılamaya çalışan müzikler yerine, acımı buram buram yaşatan ve beni ayağa kaldıracak gücü veren rap müziğe tutundum. Manevi ve psikolojik sürecimde rahatça, isteyerek kendimi ifade edebileceğim bir kürsü oldu benim için. “Ben bunlardan geçtim, ayaktayım ve söylediklerim aynı durumdaki insanlara bir çağrıdır!” diyerek insanlara seslenmek ve zamanında beni bu müziğe aşık eden o pırıltıyı diğer kişilere de yansıtmak ve yoğun duygular hissettirmek istedim. Şimdi müziğimle yer yer neşeli, yer yer hüzünlü bir yolculuk sunuyorum dinleyiciye.

 

Müzik konusunda bir sınırın var mı? Türkçe ve İngilizce parçalar yapıyorsun ve tarzlar deniyorsun. Kendini bulma çabası içinde misin? 

Müzikle arkadaş olmalısınız. Siz onu ne kadar sever ve emek verirseniz, o da size o kadar sarılır. Benim yapmaya çalıştığım da bu işin aslına bakarsanız. Denemediğim bir nokta, ayak basmadığım bir toprak kalmasın istiyorum müzikte. Renkli bir serüven gibi geliyor. Özünde tarzım İngilizce boom bap ama kariyerimin başında olduğum bu dönemlerde dinleyiciyi birden fazla alanda yakalayabileceğimi ya da her alandaki birçok dinleyiciyi kapabileceğimi göstermek istiyorum. 

İlham aldığın Türkiye’den ve Dünya’dan müzisyenler var mı?

Dünya piyasasındaki favorim Joey Badass. Tarzı, flow’u ve kişiliğiyle yapmak istediğim müziği dibine kadar sunuyor diyebilirim. All Amerikkkan Badass albümü hayatımın albümleri listesinde birinci sırada. İkinci sırada ise kesinlikle Nicki Minaj geliyor. Milenyum kadın rap’ine yön veren önder bir isim bence. İnsanlar liriklerindeki cinsel göndermelere bakarak büyük bir ön yargı duyuyorlar ama yakından bakıldığında kalemi ve kelime oyunu yeteneği oldukça güçlü olan ve stiliyle kendini gösteren, sayılı rap sanatçılarından biri. Pinkprint albümü gerçekten de bir “print” unsuru.

Türkiye piyasasındaki ilk favorim ise Khontkar. Kendisine rap’çi demenin yeterli olduğunu düşünmüyorum, zira kendisi “rengarenk” bir müzisyen. Kendine ait kült kelimeleriyle, İngilizce şarkıları ve stiliyle beni inanılmaz etkileyen ve ritmleri iliklerime kadar ilmek ilmek işleyebilen bir sanatçı. Yine herkesin büyük ön yargıyla yaklaştığı ve dinlemediğini söylediği biri olsa da büyük hayranlıkla dinlediğimi net biçimde ifade edebilirim. Diğer isim ise Ati242. Severek takip ettiğim “semt trap” müziğini, ses tonu, flowu ve doğallığıyla zenginleştiriyor, bayılıyorum.

 

Geçtiğimiz günlerde “Dardayım” adlı parça ve öncesinde “1996”yı yayınladın ileride bir ep ya da albüm düşünüyor musun yoksa single şeklinde mi devam edeceksin? 

Eğer yaşadığını müziğine yansıtan bir sanatçıysanız, albüm gibi bir konsepti iyi taşıyabilmeniz için yaşayıp, pişmeniz gerekiyor bence. Albüm yapmak için albüm yapmak bana göre doğru değil. Şimdilik müziğimde eğlenceli bir yolda olduğumdan, eğlenceli ara sıcaklar, yani single çalışmalarıyla dinleyicinin huzurundayım. Bir süre de single projelerle devam edeceğim. Zamanı geldiğinde ise ister istemez bir albüm yapma dürtüsüyle uyanacağım ve o zaman elimden geleni yaparak %100 Hazel olan bir albüm sunacağım. 

Ülkemizde rap müziğin geldiği nokta konusunda neler söylersin?

Rap müziğin sonunda hak ettiği yere ulaştığını düşünüyorum ülkemizde ve tüm dünyada. Şuanda en çok dinlenen müzik janrası olmasının yanında, geç bile kalındı demek istiyorum. Müzikteki reformlar bizim ülkemize biraz geç geldiğinden, rap müzik Türkiye’deki rönesansını yaşıyor diyebilirim. Diğer janralara ait müzik sanatçıları bile rap müziğe yanaşır hale geldi. Tabii ki popüler olmasını yanlış bulan, rap müziğin sokakta kalmasını isteyen kitleler de var, bu oldukça normal. Lirikalitenin düştüğünü ifade eden bir kesim de mevcut mesela. Bence, yeni jenerasyonun artık vakti yok, uzun parçalarla boğulmak istemiyorlar. Ülkemizdeki şartlardan dolayı hali hazırda zorluklarla karşılaşıp, stres içinde olduklarından müziğin onları alıp götürmesini istiyorlar. Eğlenebilecekleri, rahatça anlayabilecekleri lirikleri içeren projeleri dinliyorlar. Kısacası rap müzik, bir süre daha tepeden inecek gibi görünmüyor, her gün inanılmaz işlerle karşılaşmaya devam ediyorum.

 

Artık kadın vokallerin Türkçe Rapte daha da ses getirmesini istiyoruz sence ülkemizde bunun için ne gibi çalışmalar yapılabilir?

Ülkemizde çok sağlam kadın vokaller mevcut, bu isimlerle iletişimde kalarak manevi anlamda ve dinleyici olarak destek olmaya çalışıyorum devamlı. Zira kadın rap’çi diye bir durum kalmayacak yakında, erkek rap’çilerle aynı segmentte işler çıkarıyorlar çünkü. Benim de dahil olduğum yeni jenerasyon kadın vokaller sayesinde kadın/erkek rap’çi ayrımının ortadan kalkacağına inanıyorum. Bizler de rap camiasında işlerimizin getirdiği ivmeyle yerimizi kalıcı hale getireceğiz. 

 

Son olarak Çerezzine okurları ve seni sevenler için eklemek istediğin bir şey var mı? 

Seri üretimdeyim, sıkça yeni projelerle karşınızda olacağım. Benimle bu sohbete dahil oldukları için Çerezzine okurlarına minnettar olduğumu belirtmek isterim. Kendimi içimden geldiği gibi ifade etmeme olanak sağlayan Çerezzine ekibine de çok teşekkür ederim.

Çerezzine olarak biz Teşekkür ederiz başarılar..

Çerezzine Röportajları

Joker: “Medyanın sanki hiçbir şey olmamış gibi rap hakkında söyledikleri saçmalıkları bir kenara bırakıp bizdenmiş gibi davranmaları canımı sıkıyor.”

Facebook Yorumları