Yıllar yıllar önce ufaktım, bir akşam ailece evde TV seyrediyoruz. Bir haber geçilmişti haberlerde… Saksafon çalan bir genç, adı Abdülkadir Uzuncan.

Ataköy’de Türk Sanat Müziği sanatçısı Vedat Çetinkaya’nın Lokalin’de çıkan yangından kıl payı, minik bir pencereden çıkarak kurtuldu diye… Ama sonra ne mi olmuştu? Çıkarken saksafonunu alevlerin içine düşürünce tekrar içeri girmiş ve yanarak can vermişti.

Yıl, 1982… Bahçelievler’de oturuyoruz o zaman. Bizim oradaki Çinili Cami’den kalktı cenaze. Salonun penceresinden dışarıya bakarken Beyhan ağabeylerin ağladığını görmek bile yüreğimi dağlamıştı. Zira, Beyhan ağabeyler idoldü benim için; burunlarını silerek camiye doğru yürüdüler. Belli ki arkadaşları idi.

Caz ve Türk Hafif Müziği icracısıydı ağabeyimiz Abdülkadir Uzuncan, nur içinde yatsın… Müzik aşkı denilen şey işte budur. Enstrüman aşkına öldü gencecik delikanlı…

Cem Arık

Facebook Yorumları