Müzik yeteneği 3-4 yaşlarında anlaşılan Hakan Başar, 8 yaşından itibaren çok kısa süren özel derslerin ardından gitarist olan babasıyla çalışmalara başlar. Junior Hanon ile en alt basamaktan başlayan çalışmalarını, zaman içinde kendi oluşturdukları sistemlerle ve temin ettikleri Jazz Piano metodları ile geliştirip kısa sürede çok yol kateder. Sonrasında Oscar Peterson, Michel Petrucciani, Bill Evans başta olmak üzere Hank Jones, Sonny Clark, Tommy Flanagan, Thelonious Monk, Cedar Walton, Walter Norris, Chick Corea, Scott Joplin, Art Tatum vb. ekol olmuş caz piyanistlerinin stillerini inceleyerek çalışmalarının ikinci evresini geride bırakır.

Yaşanan bu süreçler esnasında Hakan ilk konserini 10 yaşında Pera Müzik Festivali’nde verir. 2016’da 23. İstanbul Caz Festivali kapsamındaki konserinden sonraki dönem yani 2017 ise Hakan açısından yoğun bir konser dönemi demektir. Devlet okulu süreci içerisinde Akbank Genç Yetenek Konseri, 21. İzmir-Avrupa Caz Festivali, 24. İstanbul Caz Festivali Tanıtım Gecesi, Ahmet Ertegün’ü Anma Gecesi, Zorlu PSM Caz Festivali, 21. Ankara Caz Festivali, 27. Akbank Caz Festivali gibi önemli etkinliklerde yer alır.

2018 yılı ise Hakan’ın teorik çalışmalarını ve konser etkinliklerini bir başka tecrübeye taşıdığı stüdyo kayıtlarına sahne olur. Şubat ayında İmer Demirer ile yaptığı düo kaydı If You Never Come To Me ve ardından Engin Recepoğulları, Ferit Odman ve Kağan Yıldız’la olan Voyage kayıtları, Hakan’ın 12-13 yaşlarında ülkenin en önemli caz müzisyenleriyle çalarak edindiği ilk ciddi deneyimlerdir. Devamında ise Five Brothers, Sandu, Sometime Ago (solo piano) ve Star Eyes gelir. Kayıtların yaz döneminde ise Hub Art adlı parçayla birlikte basta Halil Çağlar Serin almaya başlar. Michel Petrucciani’nin Hub Art ve albümle aynı ismi taşıyan On Top Of The Roof isimli şarkıları kaydedilir. Bu arada mix ve masteringi yapılan şarkıların videoları da çekilir ve Hakan yurt dışındaki müzik insanlarına, management ve booking ajanslarına tanıtılmaya başlanır. Böylece gerek management ve gerekse hiç planlanmayan ancak albüm olacakmışcasına titizlikle çalışılan kayıtlara albüm teklifleri gelir. Bu süreçte Ubuntu Music sahibi Martin Hummel ile ön görüşmeler olur ve prensip anlaşmasına varılır. Sonbaharda ise Au Privave ve Poinciana kaydedildiğinde Hakan da müzikal gelişimini daha yukarılara taşımıştır.

22 Mayıs 2019’da ise yabancı bir yapımcı ilk kez ülkemizden yetenekli bir genç için İstanbul’a gelir ve bir başka Akbank Sanat Konseri’nde Hakan’ı Ubuntu Music Ailesi’ne aldıklarını ve 18 Ekim’de albümün tüm dünyada çıkacağını duyurur.
Sonrasında 26. İstanbul Caz Festivali ve 22 Ekim’de Pera Güzel Sanatlar sahnesindeki albüm lansmanının ardından ilk önemli yurt dışı deneyimi 15 Kasım 2019’da EFG London Jazz Festival ile gerçekleşir. Pizza Express Jazz Club Soho’da tamamen dolu ve çok başarılı bir konserin ardından London Jazz News’den Mike Collins ile röportaj ve Jazz FM’de haftalarca yer alan Hakan ve On Top of The Roof albümü, 2020’ye de hızlı bir giriş yapar. Üç önemli konser sonrasında Radyo Boğaziçi’nin yılın caz müzisyeni adayları arasında gösterilir.
Pandemi sürecinde ise iptal olan Gran Canaria ve Madrid konserlerine rağmen Hakan online olarak 24. Ankara Caz Festivali’nde ikinci kez yer alır. Pek çok değerli yayın organında çok değerli yazarların Hakan ve albümüyle ilgili yazılarının yanı sıra yurt içi ve yurt dışında çok değerli caz radyo programlarında da Hakan Başar ve On Top Of The Roof isimli albümü çalınmaya devam eder.

30 Ağustos’ta bir başka gelişmeyle Hakan, Jean-Pierre Leduc’un teklifiyle Lunched Management & Boking’in sanatçı kadrosunda yer alır.
Albümün yıl dönümünde ise Hakan’ı yeni bir sürpriz beklemektedir. Ubuntu Music ve Martin Hummel, Hakan Başar’ın Yellow Jackets’ın iki efsanevi ismi Jimmy Haslip (bas) ve Will Kennedy (davul) ile kaydettiği Hub Art isimli parçayı, “Hub Art Special Edition Single” olarak çıkaracaktır.

Fazıl Say 8.5 yaşında bir deha olarak ilk bestesi “Piyano bana ne dedi” derken klasik müzikte gururlandık. Yıllar sonra ise caz müziğinde Hakan Başar da göğsümüzü 14 yaşında bir dahi, Ferit Odman gibi dev bir davulcu, Kerem Görsev gibi usta bir piyanist tarafından keşfedilip yurtdışına açılabilecek kapasitede bir caz piyanisti yetiştirdik Babası bir dönem Kerem Görsevin Tematik kanal olarak yayın yapan TV8 de ki kendi sunduğu programında birkaç kez gitar çalmış usta bir gitarist olunca Hakanın başarısı da o derece güçlü oluyor çünkü babasının desteği de yadsınamaz “On Top Of The Roof” albümü adeta mest ediyor insanı. Kendisinden beklenmeyecek dahilikte çaldığı piyanosunu ile harikalar yaratıyor.

Kısaca özetlemek gerekirse bir baş yapıt ve başucu albümüm oldu adeta benim için kaçıncı kez dinlediğimi ne siz sorun ne ben söyleyeyim kaset olsa makarası eskirdi adeta keşke plak olarak ta basılsa dediğim nadir CD lerden belki bir gün plağı da basılır kim bilir. Kısaca söylemek gerelirse kendinden beklenmedik bir prformans sergiliyor Hakan çünkü yaptığı şeyi iş olarak görmüyor severek yapıyor zaten Pera Güzel Sanatlarda okuması da bu yüzden. Ferit Odman gibi bir davulcu ile çalışma şansına erişmiş İmer Demirer Trompette adeta harikalar yaratmış, elektirik bas ta Halil Çağlar Serin, Kağan Yıldız kontrbasta, babası Fahrettin bey de beyde ona gitarıya eşlik etmiş ve 9 parçalık albüm kotarılmış. Büyük bir özverinin ürünü olan bu albüm sonrasında inşallah Hakan kardeşimde büyük bir müzisyen olma yolunda ilerler ve hedeflerinde başarıdan başarıya koşar.

Facebook Yorumları