‘Daha bir kaç gün oldu, yarı çıplak burada terk edileli. Genelde uyku ile geçiriyorum vaktimi birde seninle konuşuyorum içimden. Bereket burası serin birde sıcak olsa bu dar mekân hiç çekilmez.’

Görüyor musun şu yavrucağın halini onu bu kuyuya kardeşleri attı. Yıllar sonra eşi olacak kişide onu daha uzun süreli bir mahpusluğa mahkûm ettireceğinden habersiz yarı umutlu yarı umutsuz bekliyor. Şimdi konunun özüne gelelim ki bu öz seni çok yakından alakadar eder. Ve bu bir başlangıç noktasıdır ki önceni, benliğini, alışkanlıklarını ve monoton hayatını yok eder.

Biraz senden bahsetmek gerekirse aslında çok da farklı bir durumda değilsin. Senide yalnız bırakan en yakınların değil mi? Sen biraz düşün devam etmek istersen bundan sonra ki yazışmalarımızı omuzlarının üstünde taşıdığın ve pek güvendiğin ile idrak edemezsin. Hani derler ya bundan sonra yol yok yaya gideceğiz. İşte öyle düşün.

Aklını açta beni iyi dinle ki aklın göğüs kafesinin içinde sol tarafa yakın dört parmak aşağıda bir dairenin içidir. Senin de bizim gibi burada olma sebebin değişme arzundu. Eğer erkeksen yani cesaretin varsa daha fazla değişmeye çalışta Kuyunu daha da daraltsın o en yakınların. Ama üzülme Onunla tanışmak istersen en kısa yoldur yalnızlık evin. O evde konaklamadan bu sonu olmayan tevazu yoluna çıkamazdın zaten.

Kafka’nın Maymunu

Facebook Yorumları