True Black Metal’in efendileri Mayhem yıllar sonra tam da onlardan beklediğimiz ve dilediğimiz şekilde bir albüm olan Daemon ile bomba gibi bir dönüş yaptı. Albüm o kadar güzel ki, sosyal medyada bu kadar paylaşılan ve çoğunlukla beğenilen olumlu yorumlar alması da bu monvalde gayet yerinde, elbette beğenmeyenler de var, ama benim kendi görüşüme göre de Efsane De Mysteriis Dom Sathanas albümlerine yakın ruhta ve köklerde seyreden bir albümle karşı karşıyayız, benim görüşlerimi Extreminal Sitesinde yazdığım kritikten daha detaylı okuyabilirsiniz, fakat diğer müzisyen dostların albüm hakkındaki görüşlerini de öğrenelim istedim ve bunun için bazı arkadaşlarımdan rica ettim ve onlarda bizleri kırmayıp Daemon hakkında fikirlerini paylaştılar, şimdi bu yorumları sizlerle paylaşıyoruz. Mayhem umarım bu çizgiyi korur ve bu minvalde üretmeye devam eder . Ayrıca buradan organizatörlere çağrımız MAYHEM istiyoruz ve bu taş albüm sonrası onları canlı izlemek ve ruhlarımızı karanlığın soğuk tavizsiz tonlarıyla doyurmak istiyoruz..

Bu arada Benim albüm hakkında görüşlerimi Extreminal’dan okuyabilirsiniz.

Link- http://www.extreminal.com/extreminal/kritik.asp?id=1593

BİLGE ÖZCE (Gorebringer)

Black metal ve extreme metal sahnesinin en önemli olayı Mayhem uzun yıllar sonra köklerine dönüş niteliğinde olan Daemon albümünü ile resmen bizlere yumruk atıyor .Albümü uzun uzun dinleyip sindirdikten sonra aslında ne kadar şanslı olduğumuzu anladım. Sıkılmadan yılmadan halen sert ve karanlık müzik ile bizi besliyorlar ve bunun hep devam etmesi gerekiyor. Bu albüm kesinlikle 2019 yılının en büyük olayıdır. Puan vermek haddimiz değil ama 10 numara albüm olmuş. \m/ \m/

ARDA KARADUMAN (Pagan)

Albüm tabanca gibi olmuş. DDS sonrası girdikleri dönemden kurtulup bir öze dönme durumu hissettim, bu da albümü özel kılıyor.

BURAK SÜMER (The Sarcophagus)

Daemon kesinlikle güçlü bir albüm.Bütün olarak baktığımızda De Mysteriis Dom Sathanas albümüne bir özlem var.Sanki bu eskinin kült albümü yeni bir sound ile tekrar yorumlanmış.Attila yine kendine has sesiyle müziğe karanlık tonda renkler katmış.2019 yılı biterken eskinin gölgelerinden güçlü bir albüm çıkmış

SERKAN KAYA (Black Omen)

MALUMUNUZ…

Sanatın müzik kategorisine gerçeklikleriyle paralel olarak karanlık ve şiddeti nakşeden mucitler, uzun yıllar sonra oturmuş, düşünmüş ve hem kendi hem de içinde bulundukları bağlamın tarihçesini özetlemeye karar vermişler. Mayhem, kendi varlığının sembolik bir tecessümünü yaratarak geri döndü! “Daemon” albümü tam anlamıyla saldırgan, karanlık, primitif ve acımasız… Dünyada en önemli Black Metal albümlerinden birisi olarak kabul edilen klasik DMDS (De Mysteriis Dom Sathanas)’tan bu yana, yani 25 yıldır yaptıkları işler içerisinde en “Mayhem”, en “black” albüm olmuş bu… DMDS sonrası prodüksiyonu önce daha kristalleştirdiler ve sonra tamamen kirlettiler. Bunun yanında oldukça fazla deneysel/avant-garde işler yapmışlardı. Günümüzün sayısız o tarz orthodox black metal grubunun da atasının Mayhem olduğunu söylemek yanlış olmaz bu anlamda.

Albümde DMDS’nin ve Mayhem’in ilk dönem işlerinin etkisi açık bir şekilde ortada. Riffler old-school, akışkan-tremololar, primitif chordlarla örülmüş durumda. DMDS sonrası deneysellikten çok çok az eser var. Biraz “Agenta İgnis” ve “Bad Blood” gibi parçalarda var, o da çok teknik-aksak bir deneysellik değil. Albümün gerisi tamamen 90’lar Norveç Black metali etkili. Mayhem’in sadece kendi tarihinden de değil hatta “Falsified and Hated” şarkısı tam anlamıyla bir Darkthrone rifiyle başlıyor. Ayrıca şarkının ortasında beklenmedik bir şekilde Burzum’un kullandığı klavye tonlarından birisiyle karşılaşıyoruz. “Malum” şarkısını dinlerken ise Euronymous’un mezardan kalkıp gitarları yazdığı fikrine kapıldım, tüylerim diken diken oldu. Favori şarkım “Aeon Daemonium” ise, Mayhem’in yaptığı en sevdiğim şarkılarda ilklere oynuyor şu anda. Bunda acayip derecede ölüm ve çürümüşlük kokusunu hissettim. Albümde orta -yavaş tempo şarkılar da var; karanlık bir çift el boğazınızı sıkıyor adeta. 10 şarkı sonrası albüm bitmiş derken 2 tane de Bonus Track ile karşılaşıyoruz ki aman aman! “Everlasting Dying Flame”deki baslar resmen “Life Eternal”a gönderme; işte Dead’in ruhu da bu şarkıda tam burada yatıyor! Son şarkı “Black Glass Communion” ise diğer bir DMDSvari beste…1 saat civarı süren ayin böylece sona eriyor. Sonra ilk yapmak istediğim şey yeniden başa almak oluyor albümü! İlk şarkı “The Dying False King”, direkt, introsuz, ilkel bir riffle açılışını yapıyor tekrar albümün. Pat diye! Dinledikçe daha da güzelleşiyor bu başyapıt!

Albüm old-school olmasına rağmen, Mayhem’in tarihçesindeki diğer albümlerden de, mesela biraz “Chimera”, biraz da bir önceki albüm “Esoteric Warfare”den yapılar da içeriyor. Prodüksiyon öyle güzel ayarlanmış ki sound ne aşırı çiğ, ne de parlak-plastik-dijital yapıda. DMDS ve eski Mayhem zamanlarından bu şekilde farkları da var. Ayrıca alıştığımız drive’lı baslar oldukça güçlü, her şarkıda kendini hissettiriyor. Bu da soundu güçlendirmiş durumda. Necrobutcher, ben buradayım diyor. Ancak, en çok ben buradayım diyen Attila! Mayhem albümleri totalinde en iyi vokal işçiliğini bu albüme yazabilirim. Attila hükmediyor. Screamler, growllar, cleanler derken 5-6 farklı tonda vokaller, sık sık karşılaştığımız latince sözler, primitif, ölümcül, satanik liriklerle birlikte albümün tam bir ayin olmasını sağlıyor. Hellhammer’a zaten bir şey demeye gerek yok, ancak aşırı teknik-deneysel hareketlere girmeyerek albümün old-school ruhunu korumasını sağlıyor burada.Sonuç olarak, yıl 2019 ve 90’lar Norveç Black Metal müziği, olayları harmanlanarak önümüze sunuldu. Bu geç başyapıtı dinlemek, önünde saygıyla eğilmek düşer bize de, malumunuz!

ÖZGÜR KAYGISIZ (Pandemonium-Magnus Opus)

Teloch son derece karanlık bestelere imza atmış. Klasik Black Metal rifflerini kullanmada da geri kalmamış. Ve Atilla ölümün soğuk ve şeytani sesi, Mayhem’in karakterine ses veren kötü ruh, yine birkez daha ben buradayım demiş. Kayıt prodüksiyon ve kalite biraz daha iyi olabilirmiş sanki.Bunları dinlediğim 5 parçaya göre söylüyorum. Albümün tamamını dinleyemedim.

OZAN ERKMEN (Diabolical Raw)

Mayhem benim için Black Metal´in en önemli gruplarından biridir. grubun başından geçen bunca olaya rağmen hem stüdyoda hem sahnede devam etmesi, zamana meydan okuması, grubun özelliklerinden sadece birisi. Black Metalin ikici dalga gruplarının bir çoğunu etkilemiş, yön vermiş bu grup, otuz yılı aşkın kariyerlerinde bir çok eleman değişimi, Black Metal´in icrasında cesur denemeler ve bu denemelerin ardından gelen sert eleştiriler, hatta grup için büyük engellere dönüşen eleştirilere rağmen kesin bir şey var ki, Mayhem üretim becerisinden hiç bir şey kaybetmiyor. Ghul ve Teloch gruba dahil olduğundan beri özellikle grubun şarkılarında ki karanlık, teknik ve özgünlük daha ileri ve modern bir seviyeye ulaştı. Mayhem, Black Metal´in zirvesindeki hakimiyetinde ki her zamankinden daha güçlü. Kendisi istemedikçe de bu hakimiyet sarsılmaz.

NOT- Bu Bölümde Yorumlarıyla beni kırmayıp, sizlerle paylaşan tüm dostlarıma sonsuz teşekkürler..

 

 

Facebook Yorumları