Merhaba Önder! Öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğin için çok teşekkür ederim. Nasılsın? Hayat şu sıralar senin için nasıl gidiyor?

  • ÖNDER KANAL: Teşekkürler özellikle bu proje hayatıma girdiğinden beri oldukça iyi gidiyor.

Yaklaşık 10 yıldır tanıdığım; gerek müzisyen kimliğin, gerek Metal müziğe olan tutkun ve gerekse insani kişiliğinle kalbimde yerin ayrıdır. Senin bugüne kadar birçok cover’ını ve bestelerini dinleme fırsatı bulan ender kişilerden biriyim. Özellikle Thrash Metal’e ve Senfonik Black Metal’e olan tutkunu biliyorum. Bu besteleri bilgisayar aracılığıyla, müzik programlarıyla çok emek sarfederek yapan bir müzik adamısın. Ayrıca bu besteleri yaparken engel tanımıyorsun! Bedensel engeli olan bir müzisyensin ve çok ciddi bu sağlık sorunuyla, hayattan asla kopmadan; hayatın acımasızlığına meydan okuyarak, müzik yapıyorsun. Hatta elektro gitar çalmak isteyipte, çalamama durumunu da duymuştum değerli abinden. Bizlere bugüne kadar ki olan sağlık problemleriyle ve müzikle iç içe olduğun süreci en içten ve detaylı şekilde anlatır mısın? Önder Kanal bugünlere nasıl geldi? Biraz hayat öykünü dinlemek istiyoruz…

  • ÖNDER KANAL: Tabiki, yürüyebilmek için çocukluğumda birçok ameliyat geçirdim. Ve fiziksel olarak çok acı çektim tıpkı bir Viking gibi savaş verdim. Çok egzersiz yaptım ve birçoğu fiziksel açıdan baya bir yıpratıcıydı ama bu savaşı verirken Metal müzik gibi çok büyük bir güç kaynağım vardı. O acı veren egzersizleri yaparken yüksek sesle dinlerdim. Tabi sadece acı verenleri değil kondisyon bisikleti çevirirken de dinlerdim. Bu esnada dinlediğim gruplar bana hem güç veriyor hem de parçalamam gereken rakiplerim oluyordu. Ve bu his beni çok gaza getiriyordu ( halen öyle her konuda ) işte bu yüzden de metal müzik benim için çok kutsaldır. Nasıl başladığıma gelirsek kısaca şöyle özetleyebilirim bir programın içindeki dandirik elektrogitar eklentisini keşfetmemle başladı bu yolculuk zaten herhangi bir enstrüman çalamayan bir adamın (gitar davul gibi ) böyle bir yol keşfetmesi inanılmaz bir fırsattı ve o zamana kadar dinlediğim gruplar benim kulaklarımda beynimde ve ruhumda asla çıkmayacak bir iz bırakmıştı gerçekten. Başlangıçta sevdiğim parçaları yaparak başladım Metallica’dan vesaire baktım bu yolla yapabiliyorum kendi kendime bir şeyler uydurmaya başladım ve en sonunda da orijinal ses veren sanal enstrümanları keşfetmemle birlikte iş buralara kadar geldi.

Kendine ait bestelerinin altyapılarını bilgisayardan hazırlarken fiziksel anlamda zorlanıyor musun? Bu bestelerini oluştururken nelerden besleniyor ve nelerden ilham alıyorsun?

  • ÖNDER KANAL: Fiziksel olarak kesinlikle zorlanmıyorum sadece parçanın bazı yerlerinde kararsızlık yaşıyorum hepsi bu, şurası twin pedal mı yoksa normal mi gitsin ? yok solonun şurasını böyle değil de şöyle mi yapsam? diye. Aslına bakarsan ilham konusu büyük ölçüde bu müziğe duyduğum aşkla, tutkuyla alakalı tabi yardımcı etkenler var mesela bulutlu kasvetli bir gökyüzü ve gece karanlığı bu iki etken çoğu insanı rahatsız eder ama güneşli bir hava da beni açmıyor işte ha tabi ki güneşe tamamen antipatik değilim ama karanlık ve soğuk bir tık daha tercihimdir özellikle parça yaparken.

Çok uzun yıllardır sana hep; ”Kardeşim bu yeteneğinle harcanıyorsun, artık bir vokal ile çalışmaya başla ve çalışmalarını yayınla internet ortamında ve sahalara in artık” diye sana bugüne kadar sayısız söylemde bulundum… En sonunda seni, Türkiye’nin köklü Death Metal grubu Desecrate’in vokali Oktay Demirci ile tanıştırdım ve birlikte çalışmaya başladınız, nihayet… Metal grubunuzun adı ”Sound in Hell” ve ilk şarkınızı da ”Let Him Die” olarak yayınladınız birçok dijital platformlarda. Şu sıralar Fox Tv’de yayınlanan ”Benimle Söyle” isimli müzik yarışmasında renkli sesi ve aykırı duruşuyla yarışmaya renk katarak yarışan ve yeni yeni Türkiye’de de adını duyurmaya başlayan, İranlı şarkıcı Anahid M.O.P’nin de vokali bulunmakta bu şarkınızda, Oktay Demirci ile birlikte. Bize ”Sound in Hell” kuruluş sürecinden bahseder misin? Anahid M.O.P ile de birlikte çalışmak için, tanışma sürecinizden de bahsedersen sevinirim…

  • ÖNDER KANAL: Tabiki, Oktay’la skype üzerinden tanışıp kendi çalışmalarımızı birbirimize CV gönderirmişçesine sunduk ben onun vokalini çok beğendim o da benim parçalarımı çok beğendi sonrasında bir süre skype üzerinden görüştük ve grubun ismine karar vermek için abim ben ve Oktay grubun ismi için küçük bir toplantı yaptık. İlerleyen tarihlerde ben Manowar ın final battle turnesinin Türkiye ayağı için İstanbul’a uçtuğumda Oktay’la da yüzyüze görüşme fırsatı yakaladım. Ve İstanbul dönüşü Oktay da bizimle geldi. Bir gün internette gezinirken Anahid in cover videolarından biri gözümüze çarptı. Bize katılması için şansımızı bir denemek istedik ve mesaj attık. Mesaja cevap verdiğini görünce durumu anlattık o da kabul etti.

Hiç bugüne kadar, fiziksel özel problemlerinden ötürü müzik için pes ettiğin zamanlar oldu mu? Ve ayrıca Metal müzik senin hayatında ne kadar önemli bir rol oynuyor?

  • ÖNDER KANAL: Asla olmadı. Metal müzik beni ben yapan şey…

Bedensel engelinle hayata dört elle sımsıkı sarılan bir Metal müzisyeni olarak, hayattan beklentilerin nelerdir? Ve Metal müzikle alakalı hayallerin nelerdir? Merak ediyorum doğrusu…

  • ÖNDER KANAL: Hayattan beklentim ülkemin medeniyet ve gelişim düzeyinin Avrupa ülkeleriyle yarışması hatta geçmesi kendi hayatımla ilgili beklentim günün birinde taşıdığım bu kara bayrağı kendi çocuklarıma devretmek. Metal müzikle ilgili hayalim ise Norveç İsveç gibi İskandinav ülkelerinde de ( yani büyükler ringinde) boy gösterebilmek…

Metal müzikle uğraşmaya başlarken, birçok müzisyende olduğu gibi senin de ailen ile anlaşamamazlık durumları söz konusu oldu mu ilk başlarda? Ailen bugüne kadar müzik hayatında, manevi anlamda destekleri seninle oldu mu? Ailen çok koyu bir Metal tutkunu olan Önder Kanal için, Metal müzik hayat tarzın olduğu için; onlar bu konuya nasıl bakıyor?

  • ÖNDER KANAL: Bu konuda ailemle hiç anlaşmazlık yaşamadım. Bu açıdan çok şanslı olduğumu düşünüyorum hatta yanımdalar. Ama ebeveynleri bilirsin bu müziğin anlattığı şeyler onlara çok ters geliyor mesela kliplerde gördükleri şeylerle yargılayabiliyorlar. İstediğim yaşam tarzına her ebeveyn kadar karşı olsalar da (sürekli siyah giyilir mi azıcık renkli giyinsene işte saç uzatma konusu ve aksesuar konusu falan gibi eskiden tabi ) artık kabullendiklerini düşünüyorum.

Besteler yaparken ilham aldığın gruplar var mı? Ve hayatında yeri çok özel olan Metal gruplarının isimlerini bize söyler misin?

  • ÖNDER KANAL: Tabiki var ama tarzları tek tek belirtmek uzun olacaktır o yüzden ben sadece isim sayacağım. Bu sayacağım isimler aynı zamanda diğer sorunun da cevabı. Dimmu Borgir, Carach Angren, Amon Amarth, Therion, Haggard ve Bloodbath.

Bir gün bir Metal konserinde sahne alma hayalin var değil mi? Peki eğer bu hayalin gerçekleşirse, grubunla konserde neler yapmayı hayal ediyorsun?

  • ÖNDER KANAL: Benim hayalimde Wacken da ve Hellfest te sahne almak var sahnede grubun adına yakışır bir sahne şovu yapmayı istiyorum. SOUND IN HELL

Bugüne kadar birçok Metal festivallerine gitmiş bir insansın, bu müzik tutkun seni ayakta tutuyor… Son dönemlerde Amon Amarth grup üyeleriyle ve Behemoth’un vokali Nergal ile tanışma fırsatın oldu. Bize bu anılarını anlatır mısın? Johan Hegg’i ve Nergal’i gördüğünde neler hissettin? Nasıl bir duyguydu, bu kadar çok sevdiğin müzisyenlerle karşı karşıya gelmek? İçini dök bize…

  • ÖNDER KANAL: Bu gerçekten tarif edilemez olağan üstü bir şey Amon Amarth konseri ortalarında onlara bir Viking gemisi maketi hediye etmiştim tabi ulaştırabilmek için baya bir çaba sarf ettim hiç unutmam Death in Fire parçasının solosunda Johan Hegg çabalarımı fark etmiş olacak ki yanıma geldi ve oradaki görevlinin yardımıyla ulaştırmayı başardım. Bana beden diliyle teşekkür etti. Ben bunu başarmış olmanın heyecanıyla titrerken Johan baba verdiğim Viking gemisini baterinin önüne dekor yaptı. Konser sonunda sahne arkasına davet edildiğimi öğrendiğimde şok oldum. Teşekkür amacıyla bana pena verdiler aslında onlar bana daha değerli iki şey hediye ettiler Hem o pena hemde o anı ölümsüz kılmak için fotoğraf ve çok kısada olsa video kayıtları var elimde Johan Hegg geldiğinde sakalına uzanmaya çalıştım ama olmadı. 😀 Behemoth konserine gelirsek Nergal le tanışma olayı Gökhan Toker ve rahmetli Çağlan Tekil sayesinde oldu. Ben Gökhan Toker’e Behemoth u ilk kez canlı izleyeceğimi ve Nergalle tanışmayı çok istediğimi söyleyince beni Çağlan Tekile yönlendirdi ve facebooktan Çağlan a yazdıktan 5 -10 dakika sonra bana kendi yetkisini kullanarak yüzde doksan ihtimalle ayarlayabileceğini söyleyince ben çok sevindim konser günü rahat iletişim kurabilmek için cep telefonu numarasını aldım. Corpse paintli bir şekilde geleceğimi söyledim ama o işi ayarlayamadım her neyse daha sonra İstanbul’da kar olmasına rağmen şansım yağver gitti ve uçak ertelenmedi konser alanına gitmeden önce çağlanı aradım. Bana konser sonunda yanıma birinin geleceğini ve beni kulise götüreceğini söyledi. Konser sonrası bir bayan yanıma gelip beni kulise götürdü. Neredeyse konser introsu kadar uzun bir bekleyişin ardından sonunda Nergal yanıma geldi ve mosh yaparak fotoğraf çektirdik. Ve o da bana iki pena armağan etti ve bana hep böyle sert kal dedi bende her zaman dedim bu küçük diyaloğun ardından da zaten oradan ayrıldık. Teşekkürler Çağlan Tekil huzur içinde uyu dostum. Seni asla unutmayacağım 🙁

Bundan sonra Metal müzikle alakalı planların ne doğrultuda olacak? Yeni Metal grubun Sound in Hell haricinde kişisel bir proje düşüncen var mı?

  • ÖNDER KANAL: Bu soruya sırf kendi adıma değil grubum adına cevap vermek istiyorum. Uzun uğraşlar sonucunda sonunda çıkışımızı yaptık. Bundan sonraki hedefimiz tüm metal camiasında tanınmak büyümek önce tüm Türkiye ve ardından tüm dünyada. Sound in hell dışında kişisel bir projem elbette var. Oyunlara müzik yapmak gibi bir projem var eğer gerçekleşirse.

Biraz müzikten uzaklaşmak istiyorum… Müziği bir kenara bırakacak olursak, ”hayat” senin için ne anlam ifade ediyor? Bugüne kadar ne gibi zorluklar çektin? Hayata olan bir kırgınlığın veya bir sitemin var mı?

  • ÖNDER KANAL: Hayat benim için ne pahasına olursa olsun hedeflerini gerçekleştirmektir. Ve ne olursa olsun vazgeçmemektir daha öncede söylediğim gibi birçok fiziksel acı çektim. Mesela en son ameliyatımdan sonra bir ay boyunca göğsüme kadar alçıya alındım sonrasında iki ay normal alçıya alındı bacaklarım gerçekten çok zor bir süreçti hele ki alçı çıktıktan sonraki egzersiz süreci toplam üç ay boyunca alçıda kalmış bacakları bağırta bağırta büktüler ama o süreçte de Testament in The gathering albümü yanımdaydı yine metal müzikten güç aldım anlayacağın hayata küsmek metalci adam işi değil yani dolayısıyla hayır hayata bir kırgınlığım olmadı.

Korku filmlerini aşırı seven bir insansın Önder, biliyorum 🙂 Ve bilgisayar oyunlarıyla da aran iyi. Neden korku filmlerinden bu kadar çok haz alıyorsun? Seni olumsuz anlamda etkiliyor veya rahatsız etmiyor mu korku filmleri? Ve ayrıca ilk korku filmini kaç yaşında izledin, hatırlıyor musun?

  • ÖNDER KANAL: Korku filmleri bir numaralı stres atma yöntemim içimdeki siniri boşaltıyor ve eğlencelide aynı zamanda sonuçta sende bilirsin filmler eğlence araçlarıdır yüksek adrenalin doktor yasaklayana kadar yolu var sonuçta kalp yok bişey yok bende kalpsizim ben. 😀 😀 😀 😀 Kaç yaşımda izlemeye başladığımı hatırlayamayacağım ama çocuktum o dönemlerde Cuma geceleri korku filmleri olurdu show tv de ah ulan duygulandım şimdi yaaaaaaa L muhteşem bir dönemdi ebeveynlerim uykuda olurdu ben tv başında koltuğu tv nin önüne çeker ışıklarıda kapatır korku filmi keyfi yapardım. Üstelik sansür de yoktu o zamanlar şimdi her ota sansür var . L L L O friedy kruger ve chucky serilerini şimdi izlediğimde sadece hüzünleniyorum korkmak yerine keşke diyorum friedy kruger gerçek olsa ve beni o yıllara çekse.

Bugüne kadar izlediğin, sen de yeri çok ayrı olan ve hayatının filmleri diyebileceğin; buradan insanlara önerebileceğin filmler var mı? Merak ediyoruz doğrusu…

  • ÖNDER KANAL: Evet mesela klasiklerden the nightmare on the elm street serisi (namı diğer friedy kruger) paranormal activity serisi ve 28 days latter serisi. im a legend, enemy of the Gates, my left foot ve son olarakta project x bunların hepsini tavsiye ediyorum.

Malum, korona virüs salgını yüzünden evde kaldığımız bu sancılı dönemlerde nelerle vaktini geçiriyorsun? Ve korona virüs salgınınından, Dünya’da insanlar doğanın ve çevrenin hak ettiği değerini daha iyi anlayabilecekler mi sence? Ne düşünüyor ve neler hissediyorsun bu konuda?

  • ÖNDER KANAL: Açıkçası ben hep şöyle düşünürdüm ben gamer adamım bu süreç bana koymaz zaten fazla dışarı çıkan bi adam değilim falan derdim ama süreç uzadıkça gerçekten rahatsız olmaya başladım. Zamanımı evde müzik dinleyerek ve yaparak, spor yaparak oyun oynayarak ve film izleyerek geçiriyorum. Negatif olmak istemiyorum ama bence bizim halkımız ders almaz. Çünkü toplum olarak kurallara uyan bir yapımız yok. Zaten öyle bir yapımız olsaydı gelişmekte olan değil gelişmiş bir ülke olurduk sence de öyle değil mi?

”Yalnızlık” senin için ne ifade ediyor? Geceleri tek başına, kendinle başbaşa kaldığında ‘yalnız” olduğunu düşünüyor musun? Bize biraz yalnızlığa olan anlayışından ve geceleri tek başına kaldığında neler hissettiğini anlatır mısın? Samimi cevaplar bekliyorum senden…

  • ÖNDER KANAL: Yanlızlık benim için ölümsüz bir düşman ve tabiki en canımı yakan şey ama inanıyorum ki bir gün hayatıma biri girecek ve bu yalnızlığım bir gün bitecek işte bu inanç beni o ölümsüz düşman karşısında güçlü kılıyor. Hem ne demiş Pentagram UMUDUM SONSUZDUR UĞRAŞIM BİTMEZ HİÇBİRZAMAAAAAAAAAN.

Son olarak sormak istediğim bir soru var; insanların, bedensel engelli insanlara karşı yaklaşımı nasıl oluyor? Sence, bedensel engeliyle özel durumu olan insanlar hak ettiği değeri, önemi ve aynı ölçüde güzel yaklaşımı görüyorlar mı? Senin düşüncelerin ve duyguların çok önemli…

  • ÖNDER KANAL: Öncelikle bu soruyu sorduğun için ayrıca teşekkürler. Aslına bakarsan bu konu beni yalnızlıktan sonra en sinirlendiren ikinci konu. Bizim milletimizde şöyle birşey mevcut (ki bu corona mevzusu içinde geçerli) bizim milletimiz bir rahatsızlık kendisinin de başına gelmeden empati kurmuyor. Kuramıyor demiyorum bak KURMUYOR en basit bir şekilde şöyle anlatayım. Mesela her yıl belli tarihlerde yok engelliler günü yok engelliler haftası oluyor dimi ama içi boş sadece adı var. Aaaa bugün engelliler günü hadi yemek organize edelim eğlence düzenleyelim (ki ben bu toplantıların hiçbirine katılmıyorum katılırsamda daha dişe dokunur şeyler yapılmasını sağlayacağım ) yani bi yemek yiyelim eğlenelim sora hadi herkes evlere dağılsın ne oldu bu engelliler günü veya haftası 😀 benim engelliler günü anlayışım şu şekilde. Eğlence şeklinde değil de o gün yada hafta o insanların hayatını kolaylaştıracak şeylerin yapılması (tabi kalıcı olarak) işte o zaman engelliler günü benim gözümde de anlam kazanacak.

Bu güzel ve özel röportajda senin gibi değerli bir insanla olmaktan duyduğum keyfi, hazzı, mutluluğu ve onuru kelimelerle ifade edemem Önder… Bu samimi söyleşi için, bizlerle birlikte olduğun ve samimi cevaplarınla, insanların yüreklerine dokunabilme fırsatı doğurduğun için sana cerezzine ailesinin bir yazarı olarak çok teşekkür ediyorum. Son sözü sana bırakacağım ve öyle bir son sözlerinle bitir ki; bu röportaj hafızalardan silinmesin 🙂 Son söz Önder Kanal’ın!

ÖNDER KANAL: Öncelikle şunu belirtmeliyim. Ben oldschool kafada bir metalciyim ve Türkiye‘nin kuzeyinden Avrupa’nın kuzeyine yani büyükler ringine çıkmak benim temel hedeflerimden biri ve bunun için ne gerekiyorsa yapacağım. Diğer bir hedefim ise yaşadığım şehirde gerçekten büyük bir metal festivali düzenlenmesini sağlayabilmek. Neyse eğer hedeflerden değil de, gözlerimi kapatıp nasıl bir Türkiye hayal ettiğime gelirsek eğer metalci ebeveynlerin evlatlarını yetiştirdiği ve Türk halkı olarak tabularımızın olmadığı bir Türkiye hayal ediyorum. Umarım bir gün.
Ve son olarak şunu eklemek istiyorum toplumun metal müziğe olan ön yargılarını kırması gerek şunu anlatmaya çalışıyorum malum bu aykırı bir müzik türü gerek kliplerdeki şiddet olsun gerekse sahne şovları olsun ama toplum olarak yüzeysel değil derinlemesine gözlemleyebilmeliyiz. Örnek vermem gerekirse aa evet aykırı bir klip veya sahne şovu var ama acaba burada anlatılmaya çalışılan ne bunu sorguladıktan sonra yargıya varılmalı.

ÖNDER KANAL’I FACEBOOK’TA TAKİP ETMEK VE İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN; https://www.facebook.com/onder.kanal

ÖNDER KANAL’IN, TÜM MÜZİKAL ALTYAPILARINI HAZIRLADIĞI METAL MÜZİK PROJESİ OLAN ”SOUND IN HELL”in YENİ YAYINLANAN İLK ŞARKISI ”LET HIM DIE”ı DİNLEMEK İÇİN BURADAN BUYURUN;

Facebook Yorumları