“Fransızca kursuna mı gidiyorsun? Fransızca bilmiyorsun. Ne malum sana orada Fransızca öğrettikleri? Bizim bir arkadaş Almanca kursuna gitti, Almanca öğrenmeye. Almanca diye çocuğa Filipince öğretmişler. Bu tür kurslara giderken yanında o dili çat pat bilen birini götür. Paranı alırlar, ne olduğunu anlamazsın.” Karşılarında oturan ve üstünde Pantera tişörtü olan çocuk lafa daldı. “Benim ablam Çince kursuna gitti. Şirketi Çinliler alacakmış diye, siyah kuşak karateci olarak çıktı. Karate öğretmişler kursta. Böyle merdiven altı kurslar çok.”

Fransızca kursuna giden adam, kursta aldığı notlara bakıp “Otobüste Fransızca bilen var mı?” diye bağırdı. İki koltuk ileride hardal rengi hırka giyinmiş kız  “Evet, ben biliyorum, çok değil ama biliyorum. Galatasaray Üniversitesi Fransızca hazırlıktayım,” dedi. Adam, “Fransızca kursuna gidiyorum. Gerçekten Fransızca mı öğretiyorlar diye şüpheliyim. Derslerde tuttuğum notlara bir bakar mısınız?” diye rica etti. Kız notlara baktı ve kafasını kaşıdı. “Bunlar Fransızca değil, Mısır’daki Gize Piramitleri’nin şifreleri.” Fransızca kursuna giden adamın arkadaşı “Sana dedim, uzaylı tarikatına üye olmuşsun,” dedi Fransızca kursuna giden adama.

Yaşlı bir teyze otobüse bindi. Fransızca kursuna giden adamın yanına oturdu. Ekonomik bağımsızlığı kazanmış, CNBC-E dizileri izleyen dul bir kadın. Evden çıkarken çaydanlığın altındaki ocağı kapatıp kapatmadığı düşünüyordu. Teyze kadının eline dokunup “ düşüncelisin hanım kızım, güzel yüzünü boğma, bak benim gelin geçen ay böyle dalıyor düşüncelere mutfakta tüpü açık unut, ev yandı, kendi komşuya gidiyor dertleşmeye, dalma uzaklara” cnbc-e izleyen kadın teyzeye aldırış etmeme tebessümü  attı ve birkaç koltuk ilerledi.

Teyze, Fransızca kursuna giden adama dönüp “Otobüsten inelim, Allah’ın olmadığı bir yerde sana çok önemli bir şey söyleyeceğim,” dedi. Adam ve teyze otobüsten indiler.

İsa Balcı 

Facebook Yorumları