Merhabalar RockA, uzun bir aradan sonra geçen yıl “Sarılır Ay Geceye” adlı şarkınızı yayınladınız, şimdi ise “Unutulur Her Şey” yayında. Öncelikle hayırlı olsun. Şarkının çıkış noktası nasıl gelişti, bize biraz hikayesini anlatır mısınız?

Şarkının ilk çıkış tarihi aslında 2008 yılına kadar gidiyor. Ancak hep bir şeyler eksik hissiyatıyla uzun yıllar demo olarak rafta kalmıştı. Geçen sene hem sözleri hem de düzenlemesindeki değişikliklerle son halini aldı ve yayınlanmaya hazır hale geldi. Kimi şarkılar 2 saatte, kimileri ise işte böyle yıllar içerisinde bitiyor.

“Unutulur Her Şey”in sürecinde kimlerle çalıştınız, sonuçlarından memnun musunuz?

Bizim bütün şarkılarımızın söz, beste ve düzenlemeleri bizim elimizden çıkıyor. Bu şarkı özelinde Seksendört grubundan Tuna Velibaşoğlu akustik gitarlarıyla şarkımızın konuğu oldu. Mix işlemleri İskender Paydaş stüdyosunda Serkan Özyurt ve mastering işlemleri ise Çağlar Türkmen tarafından yapıldı. Böyle bir ekip olduk ve birlikte yaptığımız işlerden çok zevk alıyoruz.

RockA 2005 yılında Ankara’da kuruldu, 2013 yılında ise ilk albüm çıktı ama verdiğiniz aralar çok uzun, bundan sonraki süreç sizler için nasıl gelişip, ilerleyecek?

Evet, 2014 ila 2018 arası bir sessizlik dönemimiz oldu ve bu bizim isteyerek seçtiğimiz bir şey değildi. Özel hayatlarımızda yaşadığımız bazı olaylar bizi buna itti. Ancak tabii ki en çok sevdiğimiz şey müzik yapmak ve size bir şekilde yine müzik elini uzatıyor. Hayat ne getirir hiçbirimiz bilemiyoruz ama ne yapmak istediğimiz hep ortada aslında: müzik.

“Unutulur Her Şey”i bizler çok sevdik, gelen tepkiler ve yorumlar ne yönde?

Bize gelen yorumlar da çok iyi; hem dinleyici hem de basın tarafından çok olumlu tepkiler alıyoruz. Yaptığımız müziği nasıl daha bize özgü hale getirebiliriz, nasıl daha ileri götürebiliriz amacıyla biraz daha değiştirdik. Ancak bizce bunun tam olarak anlaşılabilmesi için birkaç şarkı daha yayınlamamız gerek. O zaman algı çok daha yerine oturacaktır.

Yıllar önce çıkış şarkısı olarak Tarkan’ın “Ölürüm Sana” isimli şarkısını cover etmiştiniz ve şarkı Tarkan’ın yorumundan daha sert ve hatta heavy metal’e yakın bir moddaydı. Peki o günlere döndüğünüzde neler hissediyorsunuz? Bizi bekleyen yeni bir cover var mı?

“Ölürüm Sana” çok iyi bir işti ve hep öyle kalacak. Bizim bir şarkı yaparken en çok dikkat ettiğimiz şey ileride bundan pişman olmamak. Bugüne kadar böyle bir durumu hiç yaşamadık. Yapmak istemediğimiz veya bizi oto sansüre itebilecek bir durum da hiç yaşamadık. Bu yüzden geriye dönüp baktığımızda çok güzel şeyler yapmışız diyoruz. Konserlerimizde çaldığımız, bize çok yakıştığını düşündüğümüz ve yayınlamak istediğimiz başka cover çalışmalar da var.

Müzik tarzınızda çeşitlilikler görüyoruz. Genel olarak siz müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Genel hatlarıyla rock müzik yapıyoruz. Bunu çok daha belirgin bir tarza oturtmak gerekirse Nu Metal, Rapcore diyebiliriz ama zaman zaman içine başka şeyler de koyuyoruz elbette. Sonuçta herhangi bir müzik tarzı için iyi veya kötü diyemeyiz. Her tarzın iyi örnekleri de, kötü örnekleri de var.

Ankara 2000’lerin başında daha çok rock grupları ile bilinen bir yerdi (Manga, Dejavu, Çilekeş ve 84 gibi). Günümüzde ise extrem metal grupları ile sert müzik adına yükselişini sürdürüyor. Siz de bir Ankaralı grup olarak neler düşünüyorsunuz?

Ankara, yaptığınız iş her neyse ona tam konsantre sağlayabileceğiniz bir şehir. Ayrıca ikili ilişkilerin daha sağlam temellere dayandığı ve buna bağlı olarak yaşanmışlıkların daha derin izler bıraktığı bir yer. Hal böyle olunca ürettiğiniz müzikler hem daha köşeli ve daha net hem de bize göre daha samimi oluyor. Biz Ankara’yı hep böyle gördük ve böyle yaşadık.

Genel olarak yerli rock ve metal camiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hem canlı performans olarak hem de stüdyoda çok başarılı işler yapan rock ve metal gruplarımız var. Sadece artık eskisi gibi tekel televizyon döneminde değiliz ve yeni müziklere aç olan bir dinleyici kitlesi var. Gruplarımızın bundan sonra biraz daha cesaretli olup yeni şeyler denemekten korkmamaları gerekiyor.

Bu yıl sizi rock festivallerinde izleyebilecek miyiz? Bir de ülkemizde yapılan festivaller hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Biz bu yaz biraz daha stüdyoda üretim halinde olacağız ancak Ankara ve Bursa gibi şehirlerde çalacağımız birkaç festival var. Son yıllarda alternatif müziğin popüler hale gelmesiyle festivallerin bolca arttığını görüyoruz. Bu bizim müziğimiz ve sektör için çok önemli. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta bu festivallerin ve bu festivallerde çalan sanatçıların çeşitliliğinin artması. Bu da zamanla olacaktır diye düşünüyoruz.

Yeni bir albüm hazırlığı var mı? Varsa bu albümü ne zaman dinleyeceğiz?

Evet, sonbahardan itibaren çok hızlanacağız gibi görünüyor. Albüm ve çeşitli başka formatlarda ürettiğimiz içerikleri yayınlamaya başlayacağız. Aynı zamanda güzel bir turne planlaması da yapılıyor.

RockA bestelerini oluştururken nelerden etkilenip besleniyor?

Hayatlarımızın ta kendisi her zaman en büyük ilham kaynağı. Anlatım dili olarak etkilendiğimiz grup ve müzisyenler de var elbet ancak zamanla kendi içinizde oturttuğunuz bir üslup mutlaka oluyor.

İsminizin hikayesi nedir?

İsmimizin özel bir hikayesi yok açıkçası. Kulağa güzel duyulduğu için roka yeşilliğinden koyduğumuz bir isim. Sadece biraz daha farklı olması için araya “c” harfini de koyup anlam olarak çeşitlendirmek istedik.

Sorularımızı yanıtladığınız için Çerezzine ailesi olarak teşekkür ederiz. Son olarak sevenlerinize ve Çerezzine okurları için neler söylemek istersiniz?

Bizi ağırladığınız için kendimiz adına, bir şeyler üreten insanlara destek verdiğiniz için tüm üretenler adına çok teşekkür ederiz. Konserlerimizde buluşmak ve birlikte eğlenmek dileğiyle, hoşçakalın!

Facebook Yorumları