Gizem Saatçi’nin Uğur Atis ile yaptığı röportaj Çerezzine’de…

Radyoculuğa kaç yaşındayken ve nasıl başladınız?

Uğur ATİS : 1991 yılının sıcak yaz günlerinin birinde ağustos ayında 16 yaşında radyo programcılığına başladım. Tabii ki benimle birlikte 11 yayıncı arkadaşım daha vardı…Türkiye’nin ilk 12 radyo programcısından birisi olmamın onurunu ve tatlı duygusunu tattım onlarla birlikte…. Nasıl sorusuna cevap olarak tabii ki her şey bir program dahilinde ancak toplum buna tesadüf nitelemesi yapmakta….
Her şey bir ev partisinde dj’lik ve stand-up gösteri yaptığım esnada bir arkadaşımın o dönem TRT’de program müdiresi olan bir yakınının da orada olması ve bendeki ışığı görmüş olacak ki “Uğur’cum çok yakında Türkiye’nin ilk Özel radyosu yayın hayatına başlayacak sen bu işi becerirsin; seninde olmanı istiyorum demesiyle başladı radyoculuk hikayem…..

Kariyer hayatınız boyunca hangi medya yayın kuruluşlarında çalıştınız?

Uğur ATİS : Kent Fm 101.00 başta olmak üzere o kadar çok ki dile kolay 28 yıl…. Şimdi ki Radyo D ( Radyo Club), Radyo Contact 91.1, Tgrt Tv, Uzan Medya Grubu 7 yıl ( Rock Fm, Radio Blue, Ritmo Latino ve şimdiki Radyo Alaturka ( eskiden Lokum ve City Fm) 4 radyonun kuruluşunda bulundum), Arena Tv programı, Radyo Barış ( Türkiye’nin en büyük THM radyosu) Radyo Baycan vb. Türkiye’nin ve gerçekte dünyanın en iyi radyo kanalları ve tv’lerinde sayısız programlar hazırlayıp sundum ancak özellikle 1992 yılından itibaren genel olarak yöneticilikler yaptım. Çeşitli gazetelerde Genel yy.yön. İstihbarat md. vs. gibi diğer basın kuruluşlarında da faaliyetlerim oldu. Bunun yanında kendime ait medya (radyo) kuruluşlarımda oldu ve halen Türkiye Cumhuriyeti’nin Yerli ve Milli Tek Özel Radyosu olan Ulusal Radyo’nun Yayın Yönetmeni ve Uğur ATİS’le Ayak Üstü Bir Şeyler Programının yapımcısı ve sunucusuyum.

Kariyer hayatınızda dönüm noktası olarak değerlendirdiğiniz, bir olayı bizlerle paylaşabilir misiniz?

Uğur ATİS : Aslında her yeni bir gün benim için ayrı ayrı dönüm noktası oldu yayın hayatım boyunca… Çünkü her yeni gün farklı heyecanlar farklı konuklar konular vs. bunları bir rutin olarak gerçekleştirmek başlı başına dönüm noktası diyebilirim…

Yıllarını bu sektöre adamış bir radyocu olarak, meslekte yeni olan veya radyocu olmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Uğur ATİS : Radyo ve televizyon mesleğini yapmak isteyen  genç kardeşlerimizin öncelikle güzel Türkçe’mizi çok iyi bilmeleri ve çok iyi bir şekilde konuşmaları gerekiyor. Bu da çok ciddi bir sabır gerektiriyor. Türkçeyi sadece iyi bilmek yeterli de değildir tek başına. Çok ciddi anlamda diksiyon , fonetik, artikülasyon, fonetik, jest ve mimikleri en üst seviyede kullanabilmek için gerçek anlamda ciddi eğitimler almak gerekiyor… En gereksiz gibi görünen ve hatta hiç işimize yaramayacak bir bilginin bile bizlere gerekebileceğini unutmamak üzere devamlı suretle bıkmadan araştırmak gerekiyor… Hem dünya’da hem de Türkiye’deki gündemi takip etmek gerekiyor. Kısacası kendini devamlı yenilemek gerekiyor… Öğrenmeye açık olmak gerekiyor. Meslekteki Teknolojik gelişmeleri takip etmek ve teknik donanımları tek başına kullanmayı öğrenmek gerekiyor.. Bunun yanında programların ilk yapım aşamasından antenden çıktığı hale kadar geçen tüm aşamanın tamamı olan PRODÜKSİYON’u iyi bilmek gerekiyor… Benim bu soruyu basit olarak cevaplamam hali ise yıllar alan bir çalışmamın ürünüdür.

Radyoculuk mesleği sizce gelecek vaad ediyor mu? Yoksa hızlanan teknoloji ortamında birçok yok olup giden meslek gibi radyoculuk da yok olacak meslekler arasında olacak mi sizce?

Uğur ATİS : Geçmişten gelen ve asla yok olmayacak tek medya sektörü Radyoculuk mesleğidir. Radyoculuk zaten başlı başına devamlı ölçüde gelişen bir teknolojik donanım bütünüdür. Bu sebeple dünya var oldukça gelecekten de ötesini sunan tek meslektir bana göre…

Sizce yaşadığımız bu dönemde idealist ve işinde reformcu mu olmak yoksa çarkın bir dişlisi mi olmak gerekiyor?

Uğur ATİS : Çarkın dişlisi olmak benim için asla bir anlam ifade etmiyor… Ben ilk mikrofona geçtiğim an’dan itibaren asla eğilmez ve bükülmez bir karakterle Büyük Türk Milleti için Büyük Türk Milleti’ne Koşulsuz Hizmet  düsturu ile meslekte Uğur ATİS oldum..

İdeolojisinden asla ödün vermeden daima yenilikçi olma yolunda hâlâ ilerleyen bir öğreniş içerisinde yılmadan, bıkmadan, ve usanmadan ilerliyorum.

Ülkemizdeki tüm sanat camiasının bildiği üzere, özel radyolar bir şarkıyı çalmak için bütçe adı altında para istiyorlar ve yalnızca radyo pr’i adı altında para ödeyen sanatçı olsun olmasın kişilerin şarkılarını çalıyorlar bu konu hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Uğur ATİS : Bana şerefsizlik ve haysiyetsizlik nedir? sorusunu sormuş olsanız yine aynı cevabı verirdim. Bir radyo ve televizyon programcısı olarak şu veya bu sebeple programlarıma konuk olmuş ve olacak bir sanatçıdan ve/veya herhangi türde bir konuktan para almak asla düşünmediğim düşünemeyeceğim bir hadise. Ancak bir kez daha söylüyorum kim olursa olsun konuk olacak bir kişiden veya yayınlanacak bir şarkıdan para almak onursuzluktur haysiyetsizliktir…. Bu arada bir müzik firmasının ciddi bir Pr çalışması var ve tüm kuruluşlara bir reklam kampanyası dahilinde reklam ücreti ödeyecektir bu ayrı. Söylediklerimi kim yanlış anlamak istiyorsa anlasın sorunuzun cevabını herhalde verdim.  Kısacası reklam ve sponsorluk geliri dışında herhangi bir akçeli iş dönüyorsa meslekte o zaman bu mesleğin adı herhalde başka bir şey olurdu radyoculuk veya televizyonculuk olmazdı anlayan söylediğimi anlamıştır umarım…. Sizlere çok teşekkür ederim…

Gizem Saatçi
Müzisyen, Akademisyen, Sanatçı

 

 

Facebook Yorumları