(GRUNGE DEVRİMİ)

Doksanlara damgasını vurmuş, günümüzde pek temsilcisi kalmamış olsa da etkisini devam ettirebilmiş, sadece müzikal anlamda değil, hayatın pek çok alanına etki etmiş bir kültüre ön ayak olmuş “GRUNGE” yıllarından bahsetmek istedik, kendimizce, dilimiz yettiğince. Keyifli okumalar 🙂

Bir dönemi ciddi anlamda sallayan “GRUNGE”  punk-metal karışımı bir müzik türü olarak ortaya çıktı 1980’lerin ortasında. Türe adını veren ise Mr Epp And The Calculation grubunun vokali Mark Arm oldu. Bir gün bir fanzine icra ettiği müziği tanımlarken “ PURE GRUNGE, PURE NOISE, PURE SHIT” dedi ve o günden sonra türün adı “GRUNGE” olarak kaldı.

(Mark Arm ve Kurt Cobain)

Dedik ya sadece bir müzik türünden ibaret değildi “GRUNGE”, özellikle Seattle’ da ortaya çıkan ve türün temsilcileri haline gelen Nirvana, Soundgarden, Alice In Chains ve Pearl Jam ideolojik ve politik bir tavra sahiplerdi, kıyafetleri ekonomik ve toplumsal konumlarını yansıtır  şekilde eski ve gösterişten tamamen uzaktı. O ana dek metal müzik konserlerinde headbang yapılırken, deri ve siyah renk kostümler, ağır siyah postallar tercih edilirken, artık sahnede uçan, davula kafa atan, gitar parçalayan, sahne direklerine tırmanıp seyircinin üzerine atlayan, kaçık, mutsuz ama fazlaca samimi, deri ve siyah yerine, oduncu gömleği, iki kuşak önceden kalmış eski hırkalar, şortlar, yırtık kotlar ve Convers  tercih eden bir akım geldi. Şarkı sözleri birer intihar notuydu, yalnız ölüyorlardı, StaleyKayıp çocuklar” diye bahsediyordu bu akımın peşinden gidenlerden, dergilerde ise “Boşanmış ailelerin mutsuz çocuklarının başlattığı bir akım” olarak bahsediliyordu.

(Nirvana “Nevermind” 24 Eylül 1991)

 

Müzik listelerinde inanılmaz oynamalar başladı. Michael Jackson “Dangerous” albümüyle listelerde estirirken, Nirvana tarafından “Nevermind” albümü ve bu albümün “Smell Like Teen Spirit” isimli parçasıyla tahtından edildi.  Müzik listelerinde haftalarca “GRUNGE” rüzgarı esti. Alice In Chains’ in Dirt, Soundgarden’ın Superunknown albümlerinde heavy metal soundu daha ağır basan grunge albümler yayımladılar. Pearl Jam ise 91 yılında “Ten” albümünü çıkardı. Pearl Jam’ in 91 yılında çıkan albümünde yer alan Jeremy isimli parça da hem sözleri hem de klibi ile uzun süre konuşuldu. Yılın klibi ödülünü aldıktan sonra grubun tekrar klip çekmemeye karar verdikleri söylenir.

Metal dünyasında da ciddi bir düşüş meydana gelir bu yıllarda. Heavy / trash / glam metalin tahtı epey sallandı, havlu atan pek çok grup oldu. Grunge yükselişine durdurulamaz bir şekilde devam ediyordu.  Ama dedik ya mutsuzdu bu çocuklar, sevgisizlerdi ve her şeyden nefret ediyorlardı, bu onların uzun soluklu olmayışlarının en önemli nedeniydi, kabul edemedikleri sistemin içinde var olma sancısı çekiyorlardı, bu durum çoğunun alkol ve uyuşturucu bağımlısı olmasıyla sonuçlandı, ardından bir yaprak dökümü başladı ve “GRUNGE” ın ilk kaybı Kurt Cobain oldu, ölümü intihar olarak kayıtlara geçmiş olsa da cinayete kurban gittiğini düşünenlerin sayısı da az değildi.

Kurt’ün ölümü fazlasıyla sarsmıştı dünya gündemini, ancak bu ölüm “GRUNGE” ın son kaybı olmayacaktı. Alice In Chains’ in ölmeden kesinlikle dinlenesi vokali Layne Staley’ de Kurt’ le aynı sonu seçecek ve aşırı dozdan ölecekti. İki hafta sonra evinde tanınmaz halde bulunmuştu Layne, ölüm tarihi Kurt gibi 5 Nisan olarak tespit edildi. 27 yaşında Kurt, 34 yaşında Staley’den sonra da “GRUNGE LANETİ” bitmedi.

(Layne Staley)

 

(Alice In Chains)

 

Soundgarden’ ın efsane sesi Chriss Cornel 52 yaşında aramızdan ayrıldı, ölümü müzik dünyasına şok etkisi yarattı. Bunun birinci sebebi “GRUNGE” yıllarının üzerinden çook uzun yıllar geçmiş olması, ikinci sebebi ise Chriss’in alkolü dahi bırakıp sosyal sorumluluk projelerine koşturan, spor yapan, hayata sımsıkı tutunmuş biriymiş görünmesiydi. İşin ilginç tarafı ölmek için seçtiği tarih ve intihar şeklinin 1980’de kaybettiğimiz Ian Curtis’le birebir aynı olmasıydı. İkisi de 18 Mayısta aramızdan ayrıldı. Kim bilir belki 23 yaşında aramızdan ayrılan Ian Curtis’le birlikte bir yerlerde şarkılarını sonsuzluğa söylüyorlardır.

(Soundgarden)

(Chris Cornell)

 Pearl Jam’de de sular epey dalgalanacaktı, öyle ki grubun efsane gitaristi Mike Mccready alkol ve uyuşturucu bağımlılığının uzun süren tedavisinin ardından Kurt’u ölümü üzerine tekrar alkole başlaması sonucu Eddie Vedder Pearl Jam’i bitirmeye karar verecekti ama neyse ki grup bu sorunları aştı ve yoluna devam ediyor, mahşerin dört atlısını temsil edercesine, hep kendi samimiyetlerinde.

(Pearl Jam)

 

(Eddie Vedder)

GRUNGE” bu dörtlüyle sınırlı değildi elbetten. Temple Of The Dog; Pearl Jam+Soundgarden işbirliği, bir albümlük proje grubuydu. Eddie Vedder ve Chris Cornell düetiyle uçlarda gezdiren bir albüm oldu. Kimileri için gelmiş geçmiş en iyi grunge albümü. Eddie Vedder’ın yükselişi asıl burda başlamıştı. Screaming Trees yine Seattle’dan çıkmış muhteşem bir grunge grubuydu, çok bilinmez ama keşfedildikten sonra bağımlısı olmamak işten değil. Vokal Mark Lenegan sahnede büyüler adeta, sesi, duruşu ve yarattığı hava bambaşkadır. Barrett Martin’i ile tanışırız hemen sonrasında, kendisi hem Screaming Trees’in hem Mad Season’ın muhteşem davulcusudur. Mad Seoson’un efsane konseri Live at the More’da davulu elle çalarken görebilirsiniz kendisini.

 

(Screaming Trees)

 

(Mark Lenegan)

Mad Seosan demişken onlardan bahsetmeden bitirmeyelim, Alice In Chains’ in Layne Staley’i ve  Pearl Jam’in efsanesi Mike Mccready’ın rehabilitasyon merkezinde tedavi gördükleri sırada bu grubun temellerini attıkları söylenir. Sonrasında davulda Barrett Martin ve basta John Baker Saunders yerlerini alıyorlar. “GRUNGE LANETİ” bu grupta ilk John Baker Saunders’ ta kendini gösteriyor, genç yaşta kaybediyoruz yetenekli basçımızı. Mad Season’ın tek albümü “ABOVE” çok sevildi, 95 yılında Moore Theater’da verdikleri konser “Live at the Moore” efsaneler arasında yerini aldı. Mark Lenegan’ın Long Gone Day’i seslendirdiği konseri izleyip de büyülenmeyen yoktur sanırım.

 

 

(Mad Season)

Hepsi sayfalarca yazılacak konuları sıkıştırarak anlatmak gerçekten zormuş 🙂 Karıştırdıysak, eksiğimiz varsa affola, konu çok büyük, herşeyine hakim olmakta, herşeyi ile anlatmakta zor iş hatta pek mümkün değil. Uzatıp sıkmak istemedik. Düzeltmek istediğiniz noktalar, eklemek istedikleriniz, görüş ve tavsiyeriniz olursa @rockaabi ve @cerrezzinedergi  instagram hesabından ulaşabilirsiniz.

(Nirvana)

Facebook Yorumları