Merhaba, röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? “Ahmet Ünal” kimdir?

Öncelikle Merhaba ÇEREZZİNE EKİBİ ! Ben teşekkür ederim bu güzel sohbet için… 11 Temmuz 1990’da İzmir’de doğdum ve halen burada yaşamaktayım. Küçük yaştan itibaren birçok sosyal aktivitem oldu. Basketbol, futbol ve bazı ekstrem sporlarla uğraştım. Müzikle tanıştıktan sonra diğerlerini kalıcı bir şekilde bıraktım diyebilirim 🙂 Bir erkek kardeşim var ve onunla müzikal açıdan neyse ki iyi anlaşıyoruz 🙂 Tabii enstrüman çalmasını çok isterdim. Yanılmıyorsam henüz 13 yaşındayken aynı mahallede oturduğumuz arkadaşımın bir klasik gitar alması ile müzikle tanıştım ama sonradan çocukluktan olsa gerek bu hevesim de kaçtı 🙂 Maalesef ülkemizde rock ve metal müzik çok gelişmediği için bu yönde hayatımızı kazanmak oldukça zor… Bu nedenle ben de okumuş olduğum branşlar üzerinden bazı özel firmalarda bulundum.

Peki, Ahmet Ünal’ın hayatının dönüm noktası diyebileceğimiz müzikle tanışması nasıl gerçekleşti?

Kuzenim her akşam işten geldikten sonra  akustik gitarı ile  besteler çalardı ve ben de her akşam onun penceresinden  duyar özenirdim. Kendisinden rica ettim ve o da bana yardım ederek temel akorlar öğretti. Zamanla daha fazlasını öğrenmek istedim ve kendime bir elektro gitar alıp her gün kendi kendime araştırıp çalışmalara başladım. Yeni gruplar, yeni tarzlar ve yeni metodlar öğrendikçe ve bunları benimseyip başardığımı gördükçe daha çok çalışma isteği oldu ve böylece tamamen elektro gitara yoğunlaştım.

Yaptığınız müziği tanımlamak gerekirse siz neler söylersiniz peki? Hangi tarz müzik yapıyorsunuz ya da bu tarz sınırlamaları doğru buluyor musunuz?

Açıkçası ben ilk başlarken her zaman çeşitlilikten yana oldum ki halen öyleyim. Kendimizi bir konuda ne kadar kısıtlarsak müzikal gelişmemizin ve enstrüman becerimizin de belli bir kalıpta sabit kalacağını düşünüyorum. O yüzden birçok tarzı dinlerim, benimserim ve bestelerini cover’larım… Kaydını henüz almadığım bestelerim var ve bunlar genelde Neoclassical ve Technical Death türlerinde.

Peki, şu an içinde bulunduğunuz müzik dünyası hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Sizin yaşadığınız ne gibi zorluklar oluyor örneğin?

Ülkemiz de müzikal birlikteliklerini çok uzun sürdüren az grup var gördüğüm kadarı ile. Keşke daha çok imkanlar olsa da daha çok aktif organizasyonlar olsa diye düşünüyorum. Ben İzmir’in Rock ve Metal müzik icra eden birçok mekanında sahne aldım ama artık uzun zamandır herhangi bir grupta çalmıyorum ve bunun nedeni de üzülerek söylüyorum ki gruplar  içerisindeki  ego çatışması… Vokal gitaristi egale etmeye çalışır ve ön plana çıkmasını istemez, davulcu vokali gibi gibi 🙂 Veya bir grup diğerini rakip görüyor vs… Şahsen ben anlamsız buluyorum. Sonuçta yapılan şey ortak bir çalışmanın ürünü. Bu yüzden yurt dışındaki grupların birbirlerine olan yaklaşımını her zaman harika bulmuşumdur. Zaten bu yüzden uzun soluklu ve güzel projeler çıkartıyorlar sanırım. Bizim bazı müzisyenlerimizde ön plana çıkma arzusu var ve keşke bu olmasa. Zaten ülkemizde metal müzik çok yaygın bir kültür değil. Birbirimizi daha çok desteklemek yerine böyle gereksiz çatışmaları doğru bulmuyorum. Umarım bunları zamanla aşarız.

İki tane enstrümantal besteniz olduğunu biliyoruz. Bunun devamını getirme gibi bir düşünceniz, bu yönde, bu tarz bir çalışmanız var mı bizlerle paylaşabileceğiniz?

Tarihini yanlış hatırlamıyorsam  bundan 4 yıl önce iki beste kayıt ettim. Bunlar genelde melodik shreed ayarında teknikler içeren 2 enstrümantal bestelerdi. İlerleyen dönemlerde mutlaka kaliteli bir şekilde kaydını alacağım bazı projelerim var. Umarım bu zorlu süreçleri en kısa sürede atlatır ve bu yöndeki çalışmalarıma da hız kazandırırım.

Bir tane de dünya genelinde collab videoda yer aldınız. Böyle sürprizler, bu yönde çalışmalar olacak mı peki?

Bazı arkadaşlarla irtibat halindeyim ve bu konuda bir teklif  gelirse ve fırsat bulursam  tekrar yer alırım tabii.

Bundan sonraki hedefler neler peki? Biraz bahsedebilir misiniz?

5 parçadan oluşan bir enstrümantal  proje  yayımlamayı düşünüyorum. (İşten güçten yeterli zamanı bulursam:) ) üzerine yoğunlaşıp herkesin seveceği güzel bestelerin olacağını umuyorum 🙂

Dünyadan takip ettiğiniz müzisyenler, gruplar nelerdir bizlerle paylaşabileceğiniz?

O kadar çok var ki 🙂 İlk aklıma gelenleri söyleyecek olursak, benim gelişmemde büyük katkısı olan üstatlardan Michael Romeo, John Petrucci ve Yngwie Malmsteen başta olmak üzere Necrophagist  gitarsti  ve vokali Muhammed Suiçmez, Stratovarius gitaristi Matias Kupiainen, beraberinde Timo Tolkki, Guthrie Govan, Jeff Loomis,Herman Li  ve Andy James gibi isimleri söyleyebilirim… Gruplar olarak da Necrophagist delisiyim desem yanlış olmaz sanırım 🙂 Stratovarius, Lamb of God, Arch Enemy, Trivium, A7X,Symphony X, Dragonforce, Ektomorf ve Devildriver şu an aklıma gelen ilk isimler 🙂

Sesinizi daha rahat duyurabileceğiniz alternatif kanallar hakkındaki düşünceleriniz nelerdir peki? Örneğin Rock Ajandası, Çerezzine gibi oluşumlar hakkında…

Müzisyen ve gruplara olan destekleri için çok teşekkürler hepsine. İyi ki varlar.Ülkemizde bu kültürü geniş kitlelere yaymayı kendilerine görev edinmişler ve bu çok gurur verici bir durum. Hepsine saygılar sevgiler.

Sosyal medyadan sizi takip etmek isteyenler, dinlemek isteyenler hangi platformlardan size ulaşabilirler?

Instagram ve youtube kanallarımdan bana ulaşabilirler… Instagram üzerinden ‘ahmetguitar’ olarak arama yaparlarsa rahatlıkla ulaşabilirler 🙂 Youtube ‘da ise Ahmet Ünal olarak arama yapmaları yeterli olacaktır 🙂

Son olarak sizi takip eden, seven dinleyicilerinize ve de Çerezzine okurlarına neler söylemek, neler eklemek istersiniz?

Çerezzine ekibine bu güzel sohbet için çok çok teşekkür ediyorum. Çok keyif aldım umarım bir gün canlı bir söyleyişi de yaparız 🙂 Herkese göstermiş oldukları ilgi için çok teşekkür eder saygılarımı sunuyorum. Müzik dolu günlere !

 

 

 

Facebook Yorumları