Tekirdağ’da kurulan bir cover grubu olan Batı Yakası grubu üyeleri ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik.
Merhaba, sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Batı Yakası nasıl, ne zaman kuruldu?
Batı Yakası Band 2019 yılında Namık Kemal Üniversitesi Müzik Topluluğu öğrencilerinden 5 kişiyle kurulmuş olan bir gruptur. O dönemde ilk olarak Art-ı 4 olarak tek bir sahne ile başlanmıştı. Ancak daha sonrasında grup içerisindeki anlaşma ile vokal değişikliğine gidilerek adını Batı Yakası olarak duyurmuştur.
Grup üyeleri kimlerdir peki? Kısaca tanıyabilir miyiz?
Grup Üyeleri: Beste CEYLAN (Vokal), Burcu SÜLKÜ (Çello), Nahide DOĞAN (Ritim Gitar), Efnan KOYUNLU (Bass Gitar), Enes Alper KAYA (Davul) olarak başlanıp daha sonra grup üyesi Enes Alper Kaya gruptan ayrılmıştır. Batı Yakası Band akustik olarak devam etmiştir.
Sahne aldığınız yerlerden bahsedebilir misiniz? İlk sahne deneyiminiz nasıl geçti?
Sahne aldığımız yerler okul içi etkinlikler veya küçük canlı müzikler şeklinde olmuştur. Grup olarak en beğendiğimiz sahnemiz Tekirdağ Ambiance sahnesi. Bizler çok keyif almıştık.
Türkiye’deki rock/cover grupları hakkındaki düşünceleriniz nelerdir peki? Örneğin siz bu tarz müzikle uğraşan bir grup olarak ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?
Beste: Çok köklü sevilen gruplar var. Ama bu tarzı seven insanların sayısını da yeterli görmüyorum. Aslında sahne aldığımızda şarkıların herkese hitap etmesini isterim ve bu rock müzik sevmeyenler açısından grubumuza zorluk olabilir ancak şimdilik böyle bir zorluk yaşamadık. Sahne önünde bizlere eşlik eden insanları görmek çok güzel.
Grup üyelerine soracak olursak hayatta bir mottonuz var mı?
Beste: Benim içim önemli olan anın tadını çıkarmak. Kötü ya da iyi keyif almayı başarmak.
Nahide: Ben bir konuda başarısız olursam ‘düştüğün için ayağa kalkmaktan çekinme’ diyorum kendime. Örneğin bir sahnemiz kötü geçtiğinde bu sonrakiler için bize aynı şeyi söylemez, yeter ki kendine güven.
Peki, dünyadan ve de Türkiye’den takip ettiğiniz, etkilendiğiniz gruplar, müzisyenler var mı? Bizlerle paylaşır mısınız?
Burcu: Dünyadan klasik, caz ve rock gruplarını dinliyorum. Klasik olarak örnek verecek olursam Stjepan Hauser severek takip ettiğim bir çellist.
Beste: Türkiye’de takip ettiğim, dinlemekten en çok keyif aldığım grup Mor ve Ötesi. Kadın şarkıcı olarak ise Sertap Erener kendime örnek aldığım bir sanatçı.
Nahide: Takip ettiğim ve etkilendiğim çok fazla grup ve müzisyen var. Türkiye’den bir örnek Mor ve Ötesi diyebilirim. Dünyadan aralarında seçim yapamıyorum çoğu tarzı dinleyip bana bir şeyler katmasını seviyorum.
Öğrencilik döneminde kurulan gruplar sizce devamlılık sağlayabiliyor mu, buna inanıyor musunuz?
Önemli olan gerçekten takım olabilmek ve birbirimizin eksikliklerini tamamlamak. Bu yapılabiliyorsa grubun devamlılığı da sağlanır elbette. Gerçekten emek vermek gerekiyor bunun için. Mesela üniversitede bir grup kurulacaksa grup üyelerinin aynı yaş dönemine denk gelmesinin daha sağlıklı olabileceğine inanıyoruz. Misal verirsek bir üye mezun olup gidebilir, okul değiştirebilir vs. bu gibi aksaklıklar grubun temelini sağlamlaştırmakta sorun yaşatabilir. Okul sonrası devamlılık grup üyelerinin azmine, emeğine, bağlılığına çok fazla dayanıyor.
Son olarak, Çerezzine okurları ve de takipçileriniz için neler söylemek istersiniz?
Öncelikle bizleri davet eden Çerezzine ailesine sonsuz teşekkürler. Buradan genç müzisyen arkadaşlara tavsiyemiz grup içerisinde zorluk yaşasalar bile pes etmeden müzik yolculuklarına devam etmeleri. Müzik kariyerlerinde hepsine başarılar.
Çerezzine ailesi olarak bir kez daha teşekkür ederiz.
