Devil

Merhaba Dostlar,

Sizlere bu yazımda kült bir gruptan ve hikayesinden bahsederek bir başlangıç yapmak istedim. Ülkemiz Rock Tarihi açısından çok büyük bir yerde duran Devil ve grubun hikayesine tanıklık edeceksiniz yazı boyunca, kendileri Hard Rock ve Heavy Metal alanımızın ilk grupları arasında yer almakta ve günümüzde dahil ilk günkü aşkla müzik yapmaktalar. Eğer hazırsanız 80’lere doğru yolculuğumuza başlıyoruz

Devil ve İlk Yıllar

70’ler sona ermiş, memlekette 12 Eylül yaşanmış ve hayata dair güzel olan her şeyi silip süpürmüştü. Ülkede Rock Müziğin ilk dalgası olarak tanımlayabileceğimiz Anadolu Pop grupları ya dağılmış ya da bu müziğin usta isimleri yurtdışında sürgün hayatı yaşamak zorunda bırakılmıştı. Sanat baskı ve otorite kaldırmazdı. İşte 80’lerde onca adaletsizliğin yaşandığı o günlerde üç müzik türü halim olmuştu sahalarda, Arabesk, Protest Müzik ve bir de Hard Rock veya Heavy Metal. Bizde şimdi Heavy Metal tarihimizin öncü gruplarından Devil’in hikayesi ile bir döneme geri dönüyoruz.

1979 yılında bir araya gelen 6 müzisyenin ortak bir görüşü vardı. Din, dil, ırk ayrımına, emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden savaşlara, başta çocuklara olmak üzere her türlü istismara, barış ve kardeşlik duygusunu yok ederek vatan sevgisini ortadan kaldırmak isteyenlere, değerlerimize sahip çıkmamaya savaş açmaya karar verdi bu 6 genç. Ellerindeki tek silah müzikalite kuralları içinde yaptıkları müzikleriydi. İşte bu misyonla kuruldu Devil.

Grubun ismi konusunda çok tepki almalarına rağmen dünya üzerindeki kötülüklerin tek sahibinin simgesi olan Devil ismini tercih ettiler. Her zaman, her yerde ve her platformda “kötü olmayın” mesajını daha iyi verebilmek içindi isimleri Devil… Evet Devil kendisini bu şekilde tanımlıyordu ve ilk önceleri farklı isimler adı altında kurulsa da isminin Devil olmasının bir hikayesi vardı. Adını Kilyos’taki şeytan kayalıklarından alan grup Sabahattin Taşdöğen, Nejat Tekdal ve Ercan Birol tarafından 1979 yılında kurulur. Daha sonra bu üçlüye Davul’da Gazanfer Vatansever (Gasko) bas gitarda Nizam Taşdöğen, geri vokaller ve perküsyonda Tuncer Taşdöğen dahil olur ve böylece klasik Devil kadrosu tamamlanmış olur.

Devil Klasik Kadro

Yaptıkları müziği kadar sert ve net duruşları da etkilidir grubun bu konuda, grubun efsane Sesi Sabahattin Taşdöğen şöyle bir açıklama yapar “Sahnede, aslında adaletsizlik ve eşitsizlikle mücadele ediyoruz. Her insan, insanlık onuru ile yaşamalıdır. Yaşayan her canlıya karşı işlenmiş bir kötülük varsa biz oradayız ve müziğimizle ona karşı savaşıyoruz. Şarkılarımızdaki her notanın, her düşüşün ve her yükselişinin tam karşılığıdır aslında kötülükle savaşmak. Sonuçta çoğalan insanların zamanla şeytanla tanışıp birbirlerine kötülük yapmaları ve tabii sahnede bizim de şeytanla ve kötülükleriyle olan savaşımız konu ediliyor.” Evet grup dünyada yaşanan kötülüklere karşı sert müziği ile bir savaş açmış ve bunu en güvendikleri dille yanı müzik yoluyla yapıyorlardı.

Sabahattin Taşdöğen - Gökhan Toker
Sabahattin Taşdöğen – Gökhan Toker

Yazdıkları şarkılar ve verdikleri konserler ile o yıllardaki rock severleri kendinden geçiren grup, kalabalıklara çaldıkça çalıyor birçok genci müziğiyle etkiliyordu, baskıların eksik olmadığı bir dönemde sahnede showları da yapan grup her yönden birçok ilkede imza atıyordu. Aynı zamanda, 1987 yılında en çok konser veren grup olma özelliğini taşıyan grup için sahneler çok önemliydi ve kurulduğu günden beri hep sahnedeydiler. Kötülükle savaşmayı bir duruş olarak sergileye grup, birçok sosyal faaliyete de destek verip çeşitli yardım konserlerinde sahne alıyordu, bu konserlerde elde edilen gelirin büyük bir çoğunluğu ise genelde kimsesiz çocuklara bağışlanıyordu. Şarkılarında yaşanan her dönemin eleştirisi vardı ve toplumdan asla kopuk değillerdi mesela en çok dert edindikleri konulardan biri, bugün hala memleketimin kanayan yaralarından biri olan ‘’çocuk gelinler” meselesiydi ve bu konuda grubun sesi her fırsatta bunu gündeme getiriyordu.

Devil’in en önemli özelliği memlekette yapılmış ilk Türkçe sözlü Heavy Metal albümlerden birine imza atmış olmasıdır ve bunun yanında şarkıları o günden bugüne hep Türkçe sözlüdür. Oysa o dönemde bazı müzik otoriteleri Türkçe sözlü Rock olmaz iddiasını taşıyordu, bu vb benzeri fikirler hala günümüzde tartışmaya devam etse de Devil bunu ispat edeli oldukça uzun bir zaman oldu. Az öncede söylediğimiz gibi Devil kötülükle savaşmanın yanında kendi değerlerinden kopmadan, hatta tam aksine kendi değerlerine sahip çıkmak üzere bir yoldaydı ve o yüzden Türkçe diline sahip çıkmak ve Türkçeyi doğru kullanmak şarkılarda çok önemliydi grup için. Üretimlerine o zor şartlar altında devam eden grup, 100’ün üzerinde besteye imza atmış ve bunların bu eserleri konserlerinde sevenlerine çalıyorlardı. O Günlerde müzik otoritelerinin iddiaları bir bir çürüyor grubun dünyadan bile hayranları çoğalıyordu ve Devil ismi Avrupa’da da duyulmuş ve Fransız Rock Dergisi Extra, Türkiye’deki Rock müziğinin gelişimini anlatırken Devil’den “Boğaz’dan yükselen Atatürk’ün çocukları müzikleriyle şaşırttı” gibi başlıklarla grubu lanse ediyordu.

Devil

Tüm herşey güzel giderken, grup o dönemin bütün zorluklarıyla da mücadele ediyordu. Ekonomik ve Siyasal zorlukların yanında birde polislerin, ülkücü grupların bastığı konserler, bunun yanında konser afişi astıkları içinde göz altına alınıyorlar. İsimleri Devil olduğu için Dev-Genç ile bir isim benzerliğinden dolayı uydurdukları “Dev-il terör örgütü”nün üyeleri olarak ifadeler veriyorlardı, dönemin sığ ve saçma zihniyeti konser vermek için onca fedakarlık yapan bir grubu nelerle uğraştırıyor oysa, “Devrimci misiniz nesiniz siz “ sorularının sorulduğu çapraz sorgular grubun bugün kahkahalarla hatırladığı şeyler olsa da aslında maalesef ki bir dönemin ne kadar zor ve sıkıntılı olduğu gerçeğini de gözler önüne sürüyor. Elbette bir süre sonra aradıklarını bulamayanlar bir süre sonra grubu serbest bırakıyor. Bu arada Devil kurulduğu günden beri hiçbir zaman bir organizasyon yada menajerle çalışmamış, bugüne dek bütün konserlerini kendileri düzenlemiş, konser sahnelerinin kurulmasından, afiş asmaya, albümlerden, konserlere kadar herşey bugün dahil grup tarafından yapılmaktadır. O dönem albüm yapmakta, kayıt almakta zordur ve birçok grup ya kaydettiği albümleri yayınlayamamış ya da dağılmıştır.

İşte Devil albüm yapmayı başaran gruplarımızdandır. 1987 yılında kendi isimlerini taşıyan ilk albümleri Armoni Müzik etiketi ile yayınlanmıştır. Albümden bahsedecek olursak Şaban, Neden Duruyorsun, Güzelim, Sakın Sakın Kanma, Kabus ve Rüya gibi her biri birbirinden değerli klas eserleri barındırmaktadır. İşte bu albüm Türkiye’de Whisky’nin Babaanne isimli albümüyle beraber ilk Türkçe sözlü yayınlanan Heavy Metal albümü olarak tarihimizde yerini alır. Devil’in Heavy Metal’e katkısı bu kadar mıdır elbette hayır, kendileri aynı zamanda TRT’de uzun yıllar yapılan “Beyaz Güvercin Şarkı Yarışması”na da katılarak, aynı zamanda TRT ekranlarında boy gösteren ilk yerli heavy metal grubudur.

Bir süre sonra Nizamettin Taşdöğen’in yerine Babür Örtegen dahil olur, fakat grup çizgisini asla bozmadan nice konserler yapar ve bu konserlerin bir çoğunda, her dönem dönemin tüm gruplarına da yer verir ve onlarında tanınmasını sağlar. Onca zorluk, onca sıkıntı içinde yıllara meydan okuyacak işler yapan grup yer yer şartlara da kızar ve ara verir. İşte bu anlamda son konserlerini 1997 yılında veren grup, daha sonraki yıllarda yine ara ara sahnelerde olur ve sevenlerini onlarsız bırakmaz. Tarihler 28 Ocak 2003’ü gösterdiği vakit grup için en acı ve üzüntü veren bir olay gerçekleşir, grubun kurucularından ve aynı zamanda efsane gitaristlerimizden Ercan Birol maalesef o yıl hayata veda eder. Bu üzücü olay elbette grubu çok etkiler ve uzun bir süre Devil’a ara vermek durumda kalırlar.

Tarihler 7 Ocak 2015’i gösterdiği vakit grup tekrar sahneye çıkarak müzik yolculuğuna devam etme kararı alır. Ercan Birol’un yerini ise genç neslin en etkili gitaristlerinden Uğur Kırat doldurur ve enfes çalım stiliyle sahnelerde boy gösteren gitarist grupla çalışmaya tam zamanlı olarak başlar. Geri dönüşlerinin ardından birçok konser veren grup aynı zamanda Bakırköy’de düzenlenen ve 3 yıl üst üste yapılan Bak’In Rock Festivali’ninde kurucu ekibi arasında yer alır ve grubun efsane sesi Sabahattin Taşdöğen bugün hala ilk günkü aşkla sahnelerde haykırır.

Devil - Elmas Şato

Evet yıllara dayanan zorlu bir sürecin, bu ülkede Heavy Metal’in doğuşunu ve bu türün en efsane gruplarından olan ve aynı zamanda Türk Rock sahnelerine birçok ilki getiren ve birçok ismi kazandıran Devil’dan bahsetmeye çalıştım sizlere, kendileri bu zor günlerden geçtiğimiz günlerin ardından yine sahnelerde olmaya devam edecek. Eğer yaşayan bir Tarihe tanıklık etmek isterseniz mutlaka bu konserlerden birine gidin ve Sabo efsanesi ile birlikte Beyaz Güvercin’e, Çiçeklerin Nefesine, Karanlıklar Ülkesine, Kınalı Kuzu’ya ve daha birçok Devil şarkısına eşlik edin. Ve emin olun bu konserlerde Yavuz Çetin’in, Pentagram’ın, Teoman’ın ve daha birçok usta müzisyenin etkilendiği efsane grubu izlerken sizde aynı hisleri fazlasıyla yaşayacaksınız. Devil böyle bir grup işte, bu arada elbette 2003 yılında yitirdiğimiz güzel insan ve aynı zamanda Egzotik Band’inde kurucusu olan sevgili Ercan Birol’u da saygıyla anıyor bir kez daha göğe selamlarımızı iletiyoruz.

Devil

Devil Konser

Devil

Devil

Facebook Yorumları