Rock Müziğinin sevilen kadın seslerinden Gizem Saatçi ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.

Neden sizi nadiren tv ekranlarında görüyoruz, neden çok fazla ekranlarda göremiyoruz?

Global serbest ekonomi piyasasında maalesef sanata ve gerçek sanatçıya değer veren medya kurumu bir elin parmaklarını geçemez hale geldi. Sanatçıya para ödemeleri gerekirken, bizlerden yüklü miktarlarda para istenir oldu. O nedenle emperyalizmi daha da güçlendirecek bütçem olmadığı için, olsa dahi sanatsal ethik’e aykırı olduğu için karşıyım Bu nedenle nadiren görmeniz normaldir.

Son günlerde sizi siyasetin içerisinde fazlaca görüyoruz, gerek siyasilerle, gerekse parti başkanlarıyla yakın temaslar’dasınız. Bir sanatçı olarak ilerlemek için bu gerekli midir? Yoksa sizi politika kulvarında mı göreceğiz?

Sanatçı liberal olmalıdır. Biliyorsunuz ki Belediye konserlerinde son 20 yıldır yoğunlukla İlahi dinliyoruz, Tasavvuf müziği dinliyoruz. Bu müzik türü olmamalı mıdır? Tabii ki olmalıdır. Fakat Rock müzik de, Arabesk’de olmalıdır. Devlet kuruluşları sanata ve sanatçıya eşit mesafede durmalıdır. Fakat bu normları görememekteyiz. Bunun mücadelesine girdik. Mücadeleyi henüz yitirmiş değiliz.

Beni yakından tanıyan birçok değerli sanatçı dostum bilirler beni, ben hayatımı ferdi mücadelelere değil, ben hayatımı toplumsal mücadelelere adamış bir düşünce, bir müzik insanıyım.

Toplumu, kitleleri ve düşünceleri yöneten sanattır. Sanatın çürümesi demek, devletin güneşini kara bulutlara kaplanması demek.. Tabii ki gerektiğinde insanım, halkım için her şeyi yaparım.

En son yapmış olduğunuz parça “Benim Şarkımsın” çok beğenildi. Bu yeni projenizden biraz bahseder misiniz?

“Benim Şarkım” nacizane eserimdir. Çok düşünerek ve çok hissederek yaptım. Eserim popüler kültürün 2 ayda sıkılıp köşeye atacakları bir eser olmadı, o nedenle içim rahat

Facebook Yorumları