Selam Grumpic Disease öncelikle grubunuzun hikayesini bizlerle paylaşır mısınız? Kim kimdir nerede ve ne zaman kuruldu?
Antalya’da Emre Özdüzenciler (Solo Gitar) ve Ali Eren Gül (Davul) tarafından 2016 da melodik death metal icra etmek ve beste yapmak üzerine kurulan grubun kadrosuna aynı yıl Batuhan Gezer’in (Bas) dahil olması bir kaç üye değişikliği ardından 2017 de Hakan Sezer (Ritim Gitar) ve Onur Yıldırım’ın (Vokal) kadroya dahil olması ile grup güncel halini almıştır. Kadro tamamlandıktan sonra grup Antalya – Adana çapında konserler vermeye başladık.
Aynı zamanda albüm besteleriyle de uğraşıyorduk, ilk parçamız Everfall’u 5 Haziran 2018 tarihinde YouTube üzerinden lirik videosu ile yayınladık. Bir süre daha konserler devam etti. Sonrasında parçalarımızın tamamı hazır olunca da albüm süreci başladı. Kayıtlar devam ederken albüm öncesinde Into the Sylvan adlı EP’mizi 25 Mart 2020 tarihinde yayınladık. Nihayet 14 Ekim 2020’de The Ancient Cure adlı albümümüz dinleyicilerle buluştu. Bir de Dr E.B.O.H.A adında bir maskotumuz var. Grup üyelerinin baş harflerinden oluştuğu için kısaltma olarak ifade ediyoruz.
“The Ancient Cure” isimli albümünüz yeni yayınlandı, bizlere biraz albümden bahseder mısınız?
Albümümüz temel anlamda belirli bir konuya dayansa da, müzikal açıdan bizim adımıza deneysel bir süreç oldu. Everfall’dan sonraki dönemde öğrenciliğin getirdiği maddi ve manevi bir takım zorluklar ile kayıtlara ara verdik. Parçaları amaçladığımız sürede tamamlayamadık. Fakat bu süreç bize soundumuz açısından epey tecrübe kazandırdı. Albümde Grumpic Disease ailesine ulaştırmayı amaçladığımız hissiyat bir arınmaya benziyor. Her dönemde insanlığı huzursuz eden fiziksel hastalıklar ve hastalık olarak tanımladığımız bir takım güdüler, bir de buna çare olacak bir kadim tedavi söz konusu. Dinleyicilerimizin kendileri ile özdeşleştirmesi adına tekil bir anlatımdan kaçındık. Kısacası her dinleyenin kendine göre yorumlayabileceği dolaylı ve direkt anlatımlar mevcut.
Albüme gelen yorumlar nasıl ve ne yönde?
Şu ana kadar gayet olumlu geri dönüşler aldık. Beklediğimizden iyi diyebiliriz. Fakat ilerleyen zamanlarda daha çeşitli geri dönüşler de olabilir. Ne kadar fazla dinleyiciye ulaşırsa o kadar netleşecektir.
Grubun logosu çok iyi, kim tarafından tasarlandı ve albüm kapağının hikayesi nedir?
Grubun font ve maskot logosu vokalimiz Onur Can Yıldırım tarafından tasarlandı. Albüm kapağında maskotumuz E.B.O.H.A elinde sembolik bir şırınga ve fener ile bir ormanın içerisinden çıkageliyor. Başlangıçta bu kompozisyon Kayra Akyıldızın E.B.O.H.A’yı kendi yorumu ile tasarlaması üzerinden ortaya çıktı. Kapağın mürekkep çizimi ona ait. Dijital olarak tarandıktan sonra renklendirmesi Onur Can Yıldırım tarafından yapılarak son halini aldı. Kapakta E.B.O.H.A’nın arkasında kalan orman ise ILLICIT SYLVAN adlı parçamızda geçen yasak ormanı simgeliyor. Aslen Tanrı olan E.B.O.H.A uzun zamandır sessizlik içerisindeyken kendisine edilen duaları duyması ile beraber, insanlığa tedaviyi ulaştırmak adına dünyaya iniyor. İnsanlar onu bir veba doktoru silüetinde görse de gerçeği yalnızca müritleri görebiliyor. Taşıdığı fener ise bu hastalıklar ile beraber insanlığın kin, nefret, yalan gibi zararlı duygulardan arınacağı aydınlanma gününü simgeliyor.
Şarkı sözlerini yazarken nelerden ilham alıyorsunuz?
Genel tema belirli bunun dışında bize müzikal açıdan ilham veren gruplar olsa da sözlerde kendi yolumuzdan gidiyoruz. Şarkı sözleri gitar temalarının uyandırdığı duyguların konseptimizle birleşiminden doğuyor. Sözleri vokalimiz yazıyor. Tema belirli olsa da geniş bir içerik barındırdığından hemen hemen günlük hayattaki her duygu ve düşünceden ilham alma imkanı sunuyor.
Ülkemiz metal piyasasını nasıl buluyorsunuz ve hangi grupları beğeniyorsunuz?
Metal piyasasının maalesef gereken desteği henüz bulamadığını düşünüyoruz. Fakat ülkemizin metal camiasındaki tükenmeyen yaratma arzusunun zamanla karşılık bulacağından umutluyuz. Beğendiğimiz bir çok grup var ancak ilk aklımıza gelenler Atapaskan, Oculos, Sis, Furtherial, Anoreksi, Kafirun.
En çok etkilendiğimiz gruplar kimlerdir?
Be’lakor, Gojira, Dark Tranquillity, Kalmah, Amon Amarth, Behemoth, Children Of Bodom, Arch Enemy, In flames, Death, Lamb Of God gibi gruplardan etkilendik. Onların seneler içerisinde biriktirdiği tecrübeyi bilinç altımıza yedirmek müziğimizin çeşitliliği ve özgünlük çabasına katkı sağladı.
Albüm digital platformlarda yayınlandı, peki CD formatında yayınlanacak mı bu konuda bir gelişme var mi?
CD basımına az kaldı. Detayları süreç yaklaştıkça açıklayacağız. En yakın zamanda Grumpic Ailesine ulaştırmayı planlıyoruz. Talep olması halinde grup tişörtü gibi ürünleri de hayata geçirmek düşüncelerimiz arasında.
Şarkı sözlerinizde nelerden bahsettiniz, albümün bir konsepti var mi?
Temamız bildiğiniz gibi hastalık ve hastalık olarak gördüğümüz güdüler, konseptimiz ise bir olay örgüsüne dayalı fakat önceden de belirttiğimiz üzere ucu açık anlatımları da direk olay aktarımını da içeren sözler var. Albüm E.B.O.H.A’nın beş müridi (bu biz oluyoruz) ile ilk karşılaşmasıyla başlıyor. Karşılaşma aslen antik çağlarda gerçekleşiyor fakat tanrının yansımaları olan bu beşli ölümsüz bir yaşam vasıtasıyla günümüze kadar geliyorlar. Yaşadıkları her dönemde efendilerinin mesajını müzikleri ile iletiyorlar günümüzde ise metal türünü seçiyorlar. Başlangıç hikayesinden sonra Plague, Scoundrels, Breathing Infinity gibi bazı parçalarda müritlerin ve efendinin geçmişine atıflarda bulunuluyor. Everfall ve Alter o Form gibi parçalar daha genel duygulara odaklanıyor. Fernweh ile Illicit Sylvan arasında ise ince bir bağlantı var. Dikkat eden dinleyicilerimiz ufak göndermeleri yakalayacaktır.
Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz ve Türkiye’de beğendiğiniz tarzdaş gruplar var mı?
Tarzımız melodik death fakat biraz serbest ilerliyoruz. Melodik açıdan tarzın verdiği özgürlüğü kullanarak birbirinden kolay ayrıştırılabilen deneysel parçalar yapmayı seviyoruz. Bazen ucundan black metale selam çakıyor, bazen progresif outrolar yazıyor bazen de gayet olağan trafikler kullanıyoruz. Tarzımıza yakın gruplardan Anoreksi, Furtherial gibi bir çok grubun yanında bir de yakında Indoctrinated adında gelmekte olan bir grup var ki bizden duymuş olmayın sağlam geliyorlar.
Bizi kırmayıp sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür ederiz. Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
Röportaj ve her şey için asıl biz teşekkür ederiz. Metal camiasına destek olan herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz. Grumpic Disease ailesine ve okurlara E.B.O.H.A’dan bir mesaj getirdik:
“İnsanlık ilk zamanlarından beri fazlasıyla hastalık gördü. Ancak yaşam en küçük fırsatlarda dahi filizlenip yeşermeye ve evrendeki yoluna devam eder. Böylesi zamanlarda bir kurtarıcı beklemektense birbirinin umudu olmak aydınlığa giden yoldur. İlişkilerinizi hasta eden güdüleri bir kenara bırakıp birlik olduğunuz gün aydınlık sizi bulacaktır. Yakında kadim tedavi insanlığa ulaşacak..”
