Film severler merhabalar. Sizlere internet ortamında her yerde karşınıza çıkabilecek Mutlaka İzlenmesi Gereken Filmler listelerinden farklı bir liste hazırladım. Mutlaka aralarda o listelerde de bulunan filmler olacaktır ama elimden geldiğince sizlere belki ilk defa duyacağınız ya da ama ben bunların hepsini izledim diyebileceğiniz filmler de bu listede olacak.

Mutlaka İzlenmesi Gereken Filmler listesini kendi DVD film arşivimden oluşturmuş olup, 25’er adetli 4 bölüm halinde toplamda 100 film ile karşınızda olacak.

Şimdiden sizlere keyfili izlemeler ve okumalar.

Ben X

Flamanca’da “Ben X”in manası “Ben Bir Hiçim” anlamına gelmektedir. Orijinali “Ik ben iks” olan bu deyimden esinlenerek adını alan filmde, otizm hastası olan Ben’in çevresiyle olan uyum problemleri ele alınıyor. Archlord isimli internet üzerinden oynanan rol yapma oyununda, Ben’in yarattığı türev kişilik karizmatik ve güçlü bir karakterdir. Ancak gerçekte durum tam tersidir. Ben, gerçek hayatta okulda sürekli itilip kakılan, dışlanan, “kaybeden” bir çocuktur. Hayatında aynı oyundaki gibi saygı duyulan bir karaktere sahip olma hayaliyle yaşayan Ben, oyunda tanıştığı Scarlite ismindeki kızla tanışınca işler Ben için farklı bir hâl alacaktır. Nic Balthazar’ın kendi romanından sinemaya uyarladığı Belçika’nın adayı olarak Oscar yarışına gönderilmiş olan Ben X, ülkemizde de İstanbul Film Festivali kapsamında gösterildi. Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği tarafından Fipresci Ödülü’ne layık görülen film aynı zamanda Montreal Film Festivali’nde de Grand Prix Ödülü’nü kazandı.

Buried – Toprak Altında

ABD’nin Irak’ı işgal ettiği günden bu yana Hollywood’un çektiği film sayısı Bağdat’a düşen bombaların sayısını geçmiş olmalıdır. İşte Toprak Altında filmi de bu minvalde değerlendirebileceğimiz yapımlardan biri. Paul Conroy Irak’ta çalışan Amerikalı bir kamyon şoförüdür. Bir grup Iraklı direnişçi Paul’u derdest eder.  Paul, gözünü açtığında ölümle burun buruna olduğunu görür. Uyandığında kendisini bir tabutun içinde gömülü halde bulmuştur. Oraya nasıl ve kim tarafından getirildiğini bilmemektedir. Ölmemek için zamana karşı yarışmak ve klostrofobinin doruklarındaki bu kabusu atlatmak zorundadır.

All Quiet On The Western Front – Batı Cephesinde Yeni Birşey Yok

Birinci Dünya Savaşı esnasında bir erkek lisesinde öğretmenlik yapan Profesör Kantorek, öğrencilerini savaşa katılmanın ve bir asker olarak savaşta yer almanın son derece onurlu bir mevki olduğu gerekçesiyle doldurmaktadır. Bu etkileyici konuşmalardan etkilenen askerler gönüllü olarak askere yazılarak Alman ordusuna katılırlar. Ancak savaş ne kitaplarda yazdığı, ne de öğretmenlerinin anlattığı türden epik bir olay değildir. Genç askerler bu yanılgının farkında olsalar da artık geriye dönebilmeleri mümkün değildir; tüm toyluklarıyla olup biten tüm siyasi oyunların ve acımasız planların gölgesinde canları için mücade edeceklerdir.

Of Mice And Men – Fareler ve İnsanlar

Amerikalı yazar John Steinbeck’in aynı başlığının romanına dayanan 1937 oyununa dayanan ve Burgess Meredith, Betty Field ve Lon Chaney Jr.’ın başrollerini oynadığı 1939 tarihli bir Amerikan drama filmi.

The 13th Warrior – 13.Savaşçı

Ahmet Ibn Fahdlan, yaşadığı 10. yy. uygarlığının en önemli konumdaki birkaç adamından biridir. Oldukça saygıdeğer ve korkulan bir insandır. Bir gün bir kadınla olan ilişkisi ortaya çıkınca Ahmet’in tüm geçmişi bir anda silinir. Ülkesinden sürülerek özel bir göreve atanır. Artık Ahmet’in hayatı değişmiştir. Gittiği yerde kendisiyle konuşmak isteyen askerleri dinler. Onların anlattıklarına göre 13. bir savaşçı aralarına katılmazsa yenilecektirler. Ahmet Ibn Fahdlan’ın seçilmiş kişi olduğuna inanmaktadırlar. Başta buna sıcak bakmayan Ahmet, bir süre sonra onlara katılacaktır.

The Wrestler – Şampiyon

1980’li yılların efsanevi güreşçilerinden biri olan Randy, şimdilerde bir markette part-time çalışan, haftasonları da çeşitli güreş aktivitelerine katılan unutulmuş biz yıldızdır. Yerel bir maçı kazanmasının ardından çevresindekilerin de önerisiyle geçmiş zamanda en dişli rakiplerinden biri olan The Ayatollah’a karşı dövüşmeyi kabul eder ve herkesin gözü artık bu maçtadır. Randy her türlü hazırlığını yaptıktan sonra maça hazırdır. Son derece çetin geçen bu mücadele esnasında kalp krizi geçiren güreşçi için kariyerinin sonu demektir. Doktorları yaşlı adamın güreşmesini yasakladığında tezgahtar olarak işe girer ve bu süreci yıllardır görmediği kızıyla arasını düzeltmek için bir şans olarak görürü. Ancak bu beklediği kadar kolay olmayacak, ringler tekrar onu çağıracaktır.

Die Welle / The Wave – Tehlikeli Oyun

1967 yılında California’da yaşanmış gerçek bir olayı günümüz Almanyasına aktaran , The Wave ’Tehlikeli Oyun’, faşizmin köklerine dair etkileyici ve güncel bir hikaye.

Film, enerjik ve karizmatik bir öğretmen olan Rainer Wegner’ın otokrasi üzerine verdiği ders ile başlar. Öğrencilerin ilgisizliği üzerine dikkatlerini çekmek için bir deney yapmaya karar verir: Öğrencilerinden kendisini liderleri olarak kabul etmelerini ve kendisine Mr. Wegner diye hitap etmelerini ister. ‘Disiplin aracılığıyla güç’ moto’sunu seçer; bir logo yaratır; herkese beyaz bir t-shirt giydirir ve gizli bir işaretle iletişim kuran bu gruba ‘The Wave’ adını verir.

Öğrenciler, umulmadık bir şekilde bu birlikteliğin oluşturduğu güçten zevk almaya başlarlar. Kısa bir süre içerisinde yeni keşfedilen bu disiplin, diğer okul aktivitelerinde de kendisini göstermeye başlar ve gruba yeni üyeler katılmasını sağlar.

‘The Wave’ başlangıçta gençler için saf bir inanç, birlik ve dayanışma ifade etse de kişisel düşünce, değer ve inançlarının ortak bir paydada hareketlendirilmeleri ile giderek kontrolden çıkarlar ve bu durum çok kısa sürede farklı boyutlara ulaşır.

The Greatest Game Ever Played – Hayatımın Maçı

Yirminci yüzyılın sonlarına doğru genç Harry Vardon, golf şampiyonu olur. Ancak çok geçmeden bu olağanüstü yeteneğinin, sınıf sınırları ile pek uyuşmadığını anlar ve aslında İngiliz toplumunun centilmenlik kavramı dışında bırakılır. Bir düzine yıl sonra genç bir Amerikalı olan Francis Ouimet de aynı peşin hüküm kavramı ile savaşmaya başlar. Kendi babasının bile küçümsemeleri söz konusudur. İdolü Harry Vardon’dur. Bu iki adamın da kabul görme mücadelelerinin arka planında olağanüstü yetenekleri izleriz.

Disconnect – Sanal Hayatlar

Ailesini aramaya vakit yaratmakta zorlanan işkolik bir avukat, sırları internet ortamına yayılan bir çift, bir sınıf arkadaşına internet üzerinden kabadayılık taslayan çocuğunu yola getirmeye çalışan emekli bir polis memuru ve kariyer peşinde koşan bir bir gazetecinin yetişkin sitelerindeki mücadelesi… Tüm bu karakterleri aynı noktada buluşturan tek şey ise çağımızın buluşu internet! Modern iletişimin yeni adı olan internet tüm köşeli halleriyle masaya yatırılırken birbirinden farklı bir grup insanın hayatı üzerinde yaptığı benzer etki vurgulanıyor.

District 9 – Yasak Bölge 9

Değişik senaryosu, enteresan kurgusu ve bilim kurgu anlayışına alternatif bir gözle bakan içeriği ile, Yasak Bölge 9 hatırı sayılır büyüklükte bir izleyici kitlesine ulaşmayı başardı. Filmde, 1982 yılında hayatta kalan son uzaylıların, yaşamlarını idame ettirebilmek için dünyayı mesken tutmalarının hikayesi anlatılıyor. Güney Afrika’nın bir bölgesine yerleşen uzaylılar çok geçmeden bir araştırma ekibi tarafından keşfedilip gözlem altına alınırlar. MNU isimli özel bir şirketin denetimi altında tutulan uzaylılar, District 9 isimli bir bölgeye konuşlandırılırlar. Bu şirketin yetkilileri uzaylıların teknolojisinin sırlarını öğrenip uygulamayı, böylece de muazzam paralar kazanma peşindedir. Bunun için gerekli olan şey ise uzaylı DNA’sıdır. MNU çalışanı Wikus van der Merwe esrarengiz bir virüs tarafından saldırıya uğrar ve uzaylılara benzemeye başlar. Şirket şimdi kendi çalışanının peşine düşecek, Merwe ise tek sığınabileceği yer olan District 9’a doğru yola çıkacaktır.

The Soloist – Virtüöz

The Soloist - Virtüöz

Juilliard’daki ikinci yılında şizofreniye yakalanan müzik dahisi Nathaniel Ayers, hastalığının ilerlemesi üzerine evsiz barksız kalarak Los Angeles sokaklarına düşer. Hayatını keman ile çello çalarak sürdürmeye çalışan Ayers’ın, zamanla hayatı değişmeye başlar.

The Fountain – Kaynak

The Fountain - Kaynak

Film, geçmiş, bugün ve gelecekten üç ayrı hikâye sunuyor izleyiciye. Her biri aşka dair sonsuzluğun peşinde olan erkekler hakkında. Mayalı bir kâşif, esir düşmüş kraliçesini kurtarmak için hayat ağacını aramaktadır. Türlü ağaçlar üzerine çalışan bir tıp araştırmacısı, ölmek üzere olan karısını kurtaracak bir ilaç aramaktadır. Bir uzay yolcusu ise hava kabarcığı içindeki kapsül halindeki yaşlı bir ağaç ile seyahat etmektedir. Nebula ile örtülü, ölmek üzere olan bir yıldıza doğru yol almaktadır. Aşkı ve ölümsüzlüğü arayan üç hikâye kesişir.

Copying Beethoven – Beethoven’ı Anlamak

Copying Beethoven - Beethoven'ı Anlamak

Tüm sanat yaratıcılarının en büyük sorunudur: Mevcut başarıları tekrar edememek. Eğer bu yaratıcı büyük besteci Beethoven ise, bu durumun çok daha sancılı geçiyor olması şaşırtıcı olmayacaktır. İşte, bu büyük deha da, hayatının son yıllarında yeni besteler üretmek konusunda sıkıntı çekmektedir. Başarı elde eden son çalışmasının üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen hala üzerinde çalıştığı besteyi bitirememekte ve zaten sıkıntılı olan durumuna bu, daha da çok sıkıntı eklemektedir. Sağırlığının gittikçe artması ve buna bağlı olarak da kendini çok daha fazla yanlız hissetmesi, içinde olduğu bunalımı daha da arttırmaktadır. Bu sıkıntılı durumda, son bestesini söz verdiği tarihte bitirebilmesi için çalışmalarını kopya edecek bir kişiye ihtiyaç duyar. O kişi ise genç ve güzel Anna Holtz olacaktır. Belki de, o çok bilindik söz yine kendini anımsatacaktır: “Her başarılı insanın arkasında bir kadın vardır”… Anna da, Beethoven ile yoldaşlık yapmak için elinden geleni ardına koymayacaktır. Ancak Beethoven da kolay bir kişilik değildir.

Devrim Arabaları

Devrim Arabaları

İhtilalden bir sene sonra Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, uzun zamandır hasretini çektiği yerli üretim bir otomobil yapılmasını emreder ve görevin TCDD işletmesine verildiğini açıklar. Hemen işe koyulan 23 mühendisin önünde bu otomobili yapmak için Cumhuriyet Bayramı’na kadar yalnızca 130 gün vardır. Devrim adı verilecek olan bu arabayı üretmek için 23 mühendis el ele verecek, kariyerlerini ve aile hayatlarını riske atarak zamanla, yoklukla, politikayla, karşılarına çıkan sayısız engelle baş etmek zorunda kalacaktır. Benzini bitti diye yolda kalan araba etiketiyle unutulan Devrim’in hazin hikayesinin bilinen ve bilinmeyenlerinin anlatıldığı bir film Devrim Arabaları.

Grave Encounters – Mezar Buluşmaları

Grave Encounters - Mezar Buluşmaları

Bir ekip hayaletler üzerine bir program yapmaktadır. Bu reality-show’da ekip hayaletleri avlamakta ve bunu kameraya almaktadır. Bir gün kendilerini muhtemelen lanetlenmiş ve terk edilmiş bir akıl hastanesinde bulurlar. Bu şovları için iyi kendileri için ise korkunç bir olay olacaktır.

Red Lights – Medyum

Red Lights - Medyum

Üniversitenin psikoloji bölümünde öğretim üyesi olan Margaret Matheson ve asistanı Tom Buckley, ruh çağırma, psişik güçler, telepati vb. metafizik olarak tanımlanan olayları ülke çapında araştırarak, sahte medyumların ipliğini pazara çıkartmaktadırlar. İnsanları çeşitli, kurnaz yöntemlerle kandıran şarlatanlar çok büyük paralar kazanmakta, dahası ciddi hastalıkları olan insanları tıbbi yöntemler yerine bu sahte güçleriyle tedavi ettiklerine inandırmaktadırlar.
Fakat ünlü medyum Simon Silver 30 yıl sonra yeniden gündeme gelip, gösterilere çıkmaya başlayınca Tom, Margaret’ın tüm ısrarlarına rağmen Silver’ın da peşine düşmek, bir yalancı olduğunu ispat etmek ister. Ve bu sefer büyük oynayacaktır.

The Road To Guantanamo – Guantanamo Yolu

The Road To Guantanamo - Guantanamo Yolu

Pakistanlı Asıf, İngiltere’de yaşamaktadır. Annesinin evlenmesi için bulduğu kızla tanışmak için ülkesine geri döner. Arkadaşlarıyla buluşan Asıf, bir macera yaşamak için Afganistan’a gitmeye karar verirler.

Dört arkadaş, tam da Amerika’nın Talibanı devirmek üzere yaptığı operasyon sırasında Afganistan’a gelmişlerdir. Kendilerini beklemedikleri bir savaşın ortasında bulan gençler, Pakistan’a geri dönmeye çalışsalar da terörist oldukları gerekçesiyle yakalanacaklar ve Küba’daki Guantanamo üssüne götürüleceklerdir.

Die Falscher – Kalpazanlar

Die Falscher - Kalpazanlar

Alman Nazi Partisinin 1936’da gerçekleştirdiği en büyük kalpazanlık operasyonunu anlatan ve gerçek bir olaydan esinlenilerek çekilen bu film, II. Dünya Savaşı sırasında geçiyor. Irkçı Nazilerin, savaşın tek kazananı olabilmek için çevirdikleri dümenlerden biri de sahte para basarak diğer ülke ekonomilerini iflasa sürüklemektir. Bu operasyon için özel bir grup kurdurulur. Kurdukları oluşuma, el sanatları ve kalpazanlık konusunda çok iyi olan Salomon ‘Sally’ Sorowitsch (Karl Markovics) da dahil olur. Yoksulluktan kurtulan yaşamlarına rağmen, içinde bulundukları durum onları rahatsız eder, vicdanlarıyla karşı karşıya getirir.

Glory Road – Zafere Doğru

Glory Road - Zafere Doğru

Kırk yıl önce Don Haskins, bir tür asker toplama yoluna çıkarak en yetenekli siyah ya da beyaz adamı bulmak ister. Yedi siyah ve beş beyaz 1965-66 Texas Batılı Madenciler efsanesini oluştururlar. Oyun alanında sahne aldıklarında yeri geldiğinde alay dahil edildikleri halde vazgeçmemişlerdir. Başa çıkılması zor tuhaflıklarla yüz yüze geldikleri halde Haskins ve Madencileri bir araya gelip bir ekip oluştururlar. Amaçları Milli Şampiyonluğu elde etmektir. Karşılarındaki güç ise Kentucky’dir. Kolay olmayacaktır ama zafer yoludur bu.

North Face – Kuzey Yamacı

North Face - Kuzey Yamacı

Klasik anti-nazi propaganda filmlerinden farklı bir anlayışa sahip Kuzey Yamacı’nda 1936 yılının Nazi Almanyası döneminin arka planda olduğu, “zirveye ulaşma”nın en büyük ihtiras olduğu olaylar zinciri aktarılıyor. Birkaç dağ sevdağlısı, Avrupa’nın en yüksek dağlarından birini keşfetmek için, farklılıklarını bir tarafa koyarak işe koyulurlar. Yaşanmış bir olaydan yola çıkılarak oluşturulan filmin senaryosunda fonda Nazi Almanyasının hükumranlığı sürmektedir ve diktatörlük, dünyanın gözündeki yerini iyi konumlandırabilmek için yollar aramaktadır. Dünyanın en meşhur kuzey yüzüne sahip İsviçre’nin Eiger Dağı, kuzey duvarının ortalama 70 derecelik eğimiyle dünyanın en tutkulu dağcılarının hep gözdesi olmuştur. Bu dağa tırmanırken hayatını kaybeden birkaç Alman dağcıdan sonra başarılı olacak başka bir ekip aranmaktadır. Tony Kurz ve Andi Hinterstoisser o sıralar faşist Alman ordusunda görev yapmaktadırlar. Berlin’in en büyük gazetelerinden birinin editöryel sekreteri konuyu bilmekte ve Kurz’u tanımaktadır. Kurz ve Hinterstoisser’i dağa tırmanmak için ikna etmeye çalışır. Hinterstoisser bu işe olumlu bakarken Kurz Nazi Almanyası hakkında şüpheler içindedir. Sonunda kabul eder ama bu riski Alman liderleri mutlu etmek için değil, kendisi için yaptığının altını çizer. Kurz ve Hinterstoisser sonunda yaz ortası gibi tırmanmaya başlarlar ve bir grup Avusturyalı ile bir yarış içine girerler.

Prisoners – Tutsak

Prisoners - Tutsak

Tutsak, adaleti kendi elleriyle sağlamaya çalışan bir adamın hikayesini anlatıyor. Maccachusetts eyaletinin Brockton bölgesinde, Şükran Günü’nü kutlamak için bir araya gelen Dovers ve Birches aileleri her şeyin yolunda gittiği bu yemek esnasında korkunç bir haberle altüst olurlar. Gecenin ilerleyen saatlerinde ailelerin iki küçük kızlarının kaybolması sonrasında panik dolu anlar yaşanır. Saatler ilerler, ancak kızlar halen daha ortada yoktur ve durum kaçırılmış oldukları gerçeğini kuvvetlendirir. Polise başvursalar da hızlı ve nitelikli bir sonuç alamazlar. Keller Dover ise bir hayli panik içerisindedir ve polisin çabalarını yetersiz bulup adaleti kendi elleriyle aramaya karar verir. Genç ve başarılı dedektif Loki’den de yardım isteyen genç adam, kendini suçlu ve masumun birbirine karıştığı oldukça şaibeli bir davanın içerisinde bulur.

Takva

Takva

Kendi halinde, oldukça mütevazı bir yaşam süren Muharrem, dini inançları çok kuvvetli bir insandır. Öyle ki, gece gündüz sürekli ibadet etmekte, cinsellikten uzak, içine dönük bir hayat yaşamaktadır. Bütün bu özellikleri, çevresindeki insanlar tarafından büyük bir güvenilirlik kazanmasına neden olur. Bu durum, varlıklı bir tarikat şeyhinin dikkatini çeker ve Muharrem’in güvenilirliğini, tarikatın sayısız mülkünün kiralarının toplanması için kullanmaya karar verir. Birdenbire bambaşka bir dünyanın içine giriveren Muharrem için sahip olduğu değerler yavaş yavaş sarsılmaya başlar. Modern dünyanın içinde bulunduğu karmaşa, onun yıllardır alışık olmadığı kadar yıpratıcıdır. Ama işin kötüsü artık o da, bu dünyanın getirilerinden kendini uzak tutamaz.

Zero Dark Thirty

Zero Dark Thirty

11 Eylül 2001’de Manhattan’daki Dünya Ticaret Merkezi kuleleri yerle bir edildikten sonra, yakın dünya tarihini değiştiren bu saldırıyı El-Kaide terör örgütü ve ABD’nin en azılı düşmanlarından biri olduğunu iddia eden Usame Bin Laden üstlenmişti. Önce Afganistan’da başlayan savaş, diğer Orta Doğu ülkelerine de yayıldı ve Pentagon saldırıların bir numaralı sorumlusu olarak gösterdiği Bin Ladin’i köşe bucak aramaktan asla vazgeçmedi. Pakistan’ın Abbottabad kentinde köşeye sıkıştırılıncaya kadar ABD’ye milyonlarca dolara mal olan bu arayış ve ‘insan avı’ operasyonu 1 Mayıs 2011’de düzenlenen gizli bir operasyonla nihayete ermişti.

The Hunt – Onur Savaşı

The Hunt - Onur Savaşı

Onur Savaşı’nda 40 yaşındaki Lucas, geçirdiği zor boşanma döneminin ardından hayatını yeniden düzene koyabilmenin peşindedir. Kreşte bir iş bulur, yeni bir kız arkadaşı vardır ve ergenlik çağındaki oğluyla arasındaki sorunlu ilişkiyi onarmaya çalışmaktadır. Artık her şey yoluna girmek üzereyken işler ters gitmeye başlar. Sadece öylesine söylenmiş küçük bir yalan, içinde yaşadığı kasabaya bir virüs gibi yayılır ve Lucas kendini hayatı ve saygınlığı için savaşırken bulur.

The Big Short – Büyük Açık

he Big Short - Büyük Açık

Sektör dışından dört kişi büyük bankaların, medyanın ve hükümetin görmekten kaçındığı şeyi, ekonominin küresel çöküşünü gördüğünde akıllarına bir fikir gelmişti: Büyük Açık. Cesur yatırımları, onları her şeyi ve herkesi sorgulamalarının gerektiği modern bankacılığın karanlık, hassas noktasına götürecek.

Mutlaka İzlenmesi Gereken Filmler / 2
Mutlaka İzlenmesi Gereken Filmler / 3
Mutlaka İzlenmesi Gereken Filmler / 4

Facebook Yorumları