Merhaba dostlar öncelikle “Renksiz” nasıl ortaya çıktı ve kimlerden oluşuyor, kısaca hikayenizi dinlemek isteriz.
ÖZLEM: Renksiz’in başlangıcı aslında çok eskiye dayanıyor. 2005 yılında Myspace’de şarkılarımı bireysel olarak yayınlarken “Renksiz” adını kullanıyordum. Müzik serüvenimi uzun yıllar boyunca bu isimle sürdürdüm. Ta ki 2013 yılında Arda ile çalışmaya başlayana kadar. İlk başlarda artık bir grup olarak hareket edeceğimiz düşüncesi ile başka bir isim mi kullansak diye düşündük ancak sonra Renksiz’in zaten bizi çok iyi tanımladığını hissettiğimiz için bu isimle yola devam etmeye karar verdik.
Üretken bir oluşum Renksiz. İlk olarak “Yenilensin” ile bizlere merhaba dediniz ve devamında “Hayat” ve yakın zaman evvel “Kül” ve “Dursam Biraz” ve en son olarakta “Gökyüzü” geldi, bu şarkıların yapım sürecinden biraz bahseden misiniz?
ARDA: Aslında bu şarkıların büyük kısmı Özlem’in çok önceden yazdığı şarkılar. Mesela “Yenilensin” 17 yıl önce yazılmış bir şarkı. Gökyüzü”de son çıkardığımız tekli olmasına rağmen yazılışı 19 yıl önceye dayanıyor. “Hayat” ve “Dursam Biraz”ın sözleri vardı melodileri de taslak halindeydi. Şarkıları genel olarak yeniden ele aldık. “Yenilensin” ve “Hayat”, Levent Büyük’ün prodüktörlüğünde yeniden yaratıldı. Diğer şarkılarsa benim birçok şey ekleyip çıkararak yeniden aranje etmem ile son haline geldi.
ÖZLEM: Bu şarkıları profesyonel anlamda yayınlamak benim için çok önemliydi. Bu kadar uzun süre demlendikten sonra artık şarkıları hak ettikleri hali ile yayınlama imkanı bulduğumuz için çok mutluyuz.
“Renksiz” Türkiye Rock piyasasında özel bir yere sahip, kendinize ait bir tarzınız var, müziğinizi nasıl tanımıyorsunuz?
ARDA: Bu güzel sözlerinden dolayı çok teşekkür ederiz. Aslında rock müzik temelli bir müzik yapıyoruz ama elektronik altyapıları da bu müziğe dahil etmekten çok keyif alıyoruz. Bu yüzden müziğimize gitar ağırlıklı bir rock soundu değil de elektronik ağırlıklı bir rock soundu hakim. Ara sıra pop öğeleri de kullandığımız geçişken bir müzik yapıyoruz. İlla ki bir tanım yapmak gerekirse elektronik pop rock desek sanırım yanlış olmaz.
ÖZLEM: Şarkı sözlerimiz melankolik öğeler içeriyor. Bu aslında bilerek, “böyle olsun” diyerek yaptığımız bir şey değil ama içsel çekişmelerimizden, hayata dair söylemek istediklerimizden yola çıkınca böyle bir yere varıyoruz genellikle.
Müziğinizi yaratırken ilham ve motivasyonunuzu en çok nerelerden alıyorsunuz?
ÖZLEM: Gözlem yapmak sanatsal anlamda insanı çok besleyen bir şey. Bazen dış dünyayı bazense içimize dönüp hislerimizi gözlemliyoruz ve bu gözlemlerden bolca düş kırıklıkları, haksızlıklar,
kırgınlıklar ve bir parça umutla çıkıyoruz. İşte o umut şarkı yapmak için en büyük motivasyon.
2020 yılının en iyi rock grubunu sorsalar, aklıma ilk siz gelirsiniz. Çünkü bu yıl yayınladığınız “Kül” ve “Gökyüzü” özellikle klipleriyle birlikte en sevdiğim şarkılar arasında, bundan sonraki planlarınız ne yönde ve yeni sürprizler var mı bizi bekleyen?
ARDA: Böyle güzel şeyleri özellikle senden duymak çok kıymetli ve bizi çok yüreklendiriyor. Çok teşekkür ederiz. Bunda elbette Kül’ün tüm klip ve görsel tasarımında Serkan TOSUN’un, Gökyüzü’nün klibinde de Kreatif Kadraj yönetmeni Hakan ABDİ’nin çok büyük emeği, desteği, özverisi var. Onlara çok şey borçluyuz. Bu dostlarımızın sanatsal vizyonları ve yönlendirmelerinin işlerimizdeki etkisi çok fazla bu açılardan da çok şanslıyız.
ÖZLEM: En büyük planımız albüm yapmak, bu anlamda elimizde de bolca şarkı var. Öte yandan, şarkılarımızı tek tek yayınlamanın, her şarkının daha iyi anlaşılması ve sindirilmesi gibi bir avantaj yarattığını da görüyoruz. Bu sebeple şimdilik bir karar sürecindeyiz ama muhtemelen çok da ara vermeden bir süre daha elimizdeki şarkıları tekli olarak yayınlamaya devam ederiz. Pandemi sürecinin bitmesini ve biran önce canlı performanslarla dinleyicilerimizle buluşmayı istiyoruz.
Son çalışmanız “Gökyüzü” için tebrik ederim bir kez daha, biraz bu çalışmanızdan bahseder misiniz?
ÖZLEM: Az önce de söylediğim gibi bu şarkıyı 19 yıl önce yazdım. O dönem vaktimin çoğunu odamda gitarımla şarkılar yazarak geçiriyordum. İçe dönük yaşadığım ve hayata karşı duyarlılığımın çok yoğun olduğu yıllardı. Bir gün bir film izledim ve çok etkilendim. Sonra bu filmden yola çıkarak bir hayal kurdum, hayali karakterler yarattım. Odama dönüp gitarı her zamanki gibi elime alıp yazmaya koyuldum. İşte “Gökyüzü” bu sürecin sonunda ortaya çıktı.
ARDA: Özlem bu şarkıyı bana ilk çaldığında etnik vokal melodisinden ve naif sözlerinden çok etkilenmiştim. Hemen gitarla şarkıyı geliştirmeye koyuldum hatta bir ara şarkıyı sadece akustik gitar
ve vokal olarak kaydedip yayınlamayı bile düşündük. Ama üzerinde düşündükçe ve akustik, elektronik öğeler ekledikçe şarkı bambaşka bir noktaya geldi. Tam bir Renksiz şarkısı oldu üstelik şarkının kendine has etnik melodisini de korumayı başarmıştık.
Pandemi nedeniyle zor günler geçiriyoruz, oldukça üretken müzisyenler olarak bu günleri ve etkilerini sizden de dinlemek isteriz.
ÖZLEM: Bizler hayatımızın büyük çoğunluğunu müzik dışındaki işlerimizden kazandığımız için nispeten diğer müzisyen arkadaşlarımıza göre biraz daha şanslıyız. Üretim sürecine daha çok odaklanma fırsatı bulduğumuz bir süreç oldu.
ARDA: Pandemi sebebiyle konserlerler, festivaller gibi sanatsal etkinliklerin sekteye uğraması sektöre elbette büyük bir darbe vurdu ama bir yandan da çok şey öğreti. Stüdyoya bile gidemedikleri için insanlar evde bir şeyler üretmeyi öğrendiler. Bu da stüdyo ve prodüksiyon şirketleri bazında bence uzun vadede bir dönüşüme sebep olacak. Elbette çok profesyonel stüdyolar kayıt, mix, mastering gibi konularda değerini koruyacak ama diğerleri yavaş yavaş küçülecek ve müzisyenler ev stüdyolarında bu işleri yapmak için daha çok yatırım yapacaklar diye düşünüyorum. Bu da müzik sektöründeki dinamikleri değiştirebilir. Yine aynı sebeplerle grup müziğinin bireysel üretimlere doğru kayması da mümkün olabilir.
Ülkemizin Rock Ve Heavy Metal piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz ve beğendiğiniz isimler kimler?
ÖZLEM: Ben 15-16 yaşlarımdan beri çok ciddi bir Türkçe Rock&Metal dinleyicisiyim. O zamanlar beni en heyecanlandıran şey hafta başında biriktirdiğim paralarla kaset almaktı. Her hafta yeni bir grup keşfediyordum. Mesela Yavuz Çetin, Kramp, Whiskey, Objektif, Kargo, Metropolis, Pilli Bebek, Egoist, The Climb, Pentagram gibi gruplar bunlardan sadece bir kısmı. Aslında şimdi bizi biz yapan, müziğimizi besleyen efsaneler oldular bu gruplar. İnternetin gelişmesiyle keşfetmeye başladığım Catafalque, Murder King, Nekropsi, Antisilence’da Türk Metal piyasasında değerli bulduğum gruplardan bazıları. Ülkemizde farklı müzik tarzlarına bakış açısı yumuşadı. Bence bu Rock, Metal piyasasını da etkiledi. Artık farklı müzik tarzları birleşerek yeni soundlar ortaya çıkabiliyor. Rock müzik sadece elektro gitar demek değil.
ARDA: Türkçe Rock müzik ve özellikle Metal müzik yapmak bence dünyanın en zor işi. Başkaldırı kültürü çok kuvvetli olmayan bir toplumuz biz. Başımıza gelenleri “kader” diyerek hiç sorgulamadan geride bırakma gibi bir özelliğimiz var mesela. Veya gücün etrafında hızlıca toplanabilmek gibi bazı özelliklerimiz var. Böyle bir kültüre ait toplumlarda elbette Metal müzik gibi isyankar ve itirazı temsil eden müziklerin seslerini duyurabilmesi de çok zor oluyor. Ama baktığımızda tüm bunlara rağmen Özlem’in az önce saydığı ve daha buraya sığmayacak sayısız müzisyen ve grup da çıkarmışız. Bu müzik piyasası açısından eskilerin önümüze açtığı bu yolun çok kıymetli olduğunu iyi anlamalıyız. Bu arada yakın zamanda keşfettğim Soggoth ve Sis gibi grupları da ben listeye eklemek istiyorum. İleride hem yurt içinde hem de yurt dışında bu grupların göğsümüzü kabartacaklarına inanıyoruz. Gümbür gümbür geliyorlar.
Renksiz kendine has müziğiyle sevenlerini mest etmekte, peki Renksiz kimlerden etkilenmiştir?
ÖZLEM: Şu ana kadar dinlediğimiz tüm müzik tarzları müziğimizi bir şekilde etkiledi elbette. Biz çok farklı tarzlarda müzik dinleyen insanlarız. Klasik müzikten pop müziğe, cazdan halk müziğine, progresif metalden elektronik dans müziğine kadar çok farklı tarzlarda hayranı olduğumuz isimler sayabiliriz. Belki de Renksiz’in müziğini etkileyen birkaç grup ya da müzisyen değil, bu “çeşitlilik” desek daha doğru olur.
Çerezzine olarak sorularımı yanıtladığınız için çok teşekkür ederiz ve başarılarınızın devamını dileriz. Son olarak dostlarımıza neler söylemek istersiniz?
ARDA: Biz de bize bu platformda yer verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Dostlarımıza beğendikleri işleri, grupları, müzisyenleri, sanatçıları ellerinden geldiği şekilde desteklemelerinin çok önemli
olduğunu hatırlatmak isterim. Bu ülkede gerçek müzisyenler bir sanat eseri üretmek için maddi ve manevi çok fazla şeyle mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Verdikleri bu mücadeleye maddi veya
manevi anlamda destek olmazsak ne yazık ki bu güzelliklerden bir gün yoksun kalmak durumunda kalabiliriz. Hele ki Pandemi gibi ağır koşullarda. Bu nedenle gerek dinlediğiniz müzik platformlarından şarkıları satın alarak, gerek bir “beğen” tuşuna basarak, sosyal medyadan paylaşarak veya hiçbirini yapmasanız bile üretilen bir şeye hak ettiği zamanı verecek şekilde dinleyerek sanat üreten insanlara destek olabilirsiniz.
