Dr. Skull’ın üçüncü albümü Hershey Yolunda’nın efsane sesi Serdar Tuksal ile çok samimi bir söyleşi gerçekleştirdik.

Merhaba öncelikle bizi kırmadığınız için size sonsuz teşekkür ederiz. Serdar Tuksal, Dr. Skull tarihinde önemli bir kırılma noktası olan Hershey Yolunda albümünün sesi olarak hayatımıza girdi. Öncelikle bu nasıl gerçekleşti, bizlere biraz bahseder misiniz?

Merhabalar. O yıllar Ankara’da yaşadığım ve okuduğum dönemlere denk geliyor. Bir taraftan Gazi Müzik’te eğitimimi sürdürürken, diğer yandan sahne programlarına devam ediyordum. Hacettepe Üniversitesi öğrencilerinden kurulu Distortion Blues Band isimli grubun uzun yıllardır vokalistliğini yapıyordum, yani hepimiz Ankara içerisinde faal müzisyenlerdik ve birbirimizi tanırdık. Bu dönemde Alper bana ulaştı ve  Dr. Skull albümünde ve grup içerisinde yer almak isteyip istemediğimi sordu, tabii ki büyük bir keyifle kabul ettim.

24 Ocak Lansman gecesinde siz de sahne aldınız ve bence inanılmaz performanslara imza attınız, aldığınız yorumları bizimle paylaşmak ister misiniz?

Müthiş bir geceydi, başından sonuna kadar sürekli yüksek enerjili bir buluşma yaşandı. Herkes çok yakın, özlemiş ve heyecanlı geldi geceye. Yorumlar çok onore edici ve gelmeye de devam ediyor.

Bildiğim kadarıyla Hershey Yolunda albümü sonrası Dr. Skull çok az konser vermiş ve daha sonra dağılmıştı. O günlere geri döndüğünüzde neler hissediyorsunuz?

Ben her zaman şunu söylüyorum; DR. SKULL benim gruba dahil olmamdan çok uzun süre önce kurulmuş ve zaten yaptıkları albümlerle yerini sağlamlaştırmış bir gruptu. Bu sebeple diğer elemanlar için taaa lise yıllarından gelen bir birikimin ve paylaşımın izleri var hepsinde. Ben maceraya sonradan katıldım ve güzel bir iş çıkarttık ancak devam etmesini çok isterdim, bugün en çok hayıflandığım meselelerden biri DR. SKULL macerasının o dönem için sonlanmak zorunda olması oldu. İçimde bu konu ilgili  halen bir eksiklik hissi var.

Yıllar sonra biz Dr. Skull hayranları için bir rüya gerçekleşti, grubu tüm üyeleriyle birlikte ve üstelik bu döneminde en sevdiğimiz gruplarından biri olan Razor ile birlikte izledik. Siz bu konsere dair neler hissediyorsunuz?

Bu konserin son konser olmaması gerektiği hissini hissediyorum.

Türkiye’de Heavy Metal Tarihimizde Dr. Skull’ın yanı sıra Devil, Akbaba, Whisky, Asafated, Mavi Sakal, Metafor, Witchtrap ve Metalium gibi gruplar da geri döndüler ve her biri yeni nesiller tarafından büyük ilgiyle karşılandılar. O dönemin gruplarının her biri gerçekten efsanedir, peki bu grupları efsane yapan en önemli etkenler sizce nelerdir?

Heavy Metal ve türevlerinin en yoğun olarak üretildiği ve dinlendiği yıllardan bahsediyoruz, bu sebeple o dönem gençliğinin üzerinde derin izler bırakmış olması çok normal. Türkiye’de bu işi çok iyi yapan gruplar halen mevcut bkz. Razor gibi. Bu gruplar, eski ile yeni arasında ciddi bir köprü kurulmasını ve müzikal bağların güçlenmesini sağlıyorlar, bu çok önemli bir faktör. Bir diğer mesele de 80’ler ve 90’larda bu tarz müzik yapan gruplar sahne alacak çok yer ve organizasyon bulabiliyorlardı, şimdi durum böyle mi emin değilim ama Heavy Metal sadece bir dönemin müziği olamayacak kadar etkili bir tür. O sebeple dinleyicinin sevgisi bu konuya devam edecektir eminim.

Ve Serdar Tuksal elbette Dr. Skull sonrası müziğin farklı evrelerinde bulundu, 90’lı yıllarda bildiğim kadarıyla babanızın ismini alarak Sencer olarak bir pop albümü yaptınız ve ben de o albümü aslında hatırlıyorum, o albümden bazı şarkılarınız 90’lar listelerinin en başarılı şarkıları listesine de girmiş durumda. Bizlerle biraz o günleri de paylaşırsanız çok seviniriz.

Eveett, bu konu çok konuşuldu ve eleştirildi. Öncelikle şunu belirtmeliyim; Şehrazat ile yaptığım görüşme ve konuşmalar ile sonuçta ortaya çıkan albüm arasında hiçbir benzerlik yok. Dört yıl boyunca İstanbul’da solo albümüm için çalışmak zorunda kaldım. Ortaya çıkan iş, pop müzik dinleyenler için kaliteli ve keyifli bir işti ama benim anlaştığım ve yapmak istediğim tarz bu değildi. İşin başından itibaren çıkarttığım albüm Şehrazat tarafından şekillendirildi ve olmasını istemediğim noktalara getirildi. Yaptığınız sözleşmeler çok bağlayıcı, bazı noktalarda kaçamıyorsunuz, albümü çıkartmak zorundaydım ve çıkarttım. Daha sonrasında da devam ettirmek isteseydim ettirirdim. Albümün yakaladığı ivme ve başarı muazzamdı ama benim tarzım değildi ve hiçbir zaman içime sinmedi tam olarak. Size samimi bir şey söyleyeyim SENCER albümü halen bende yok. Ancak yaşadığımız her şeyin sorumlusu ve sonuçlarının getirdiklerini karşılamak zorunda olan kendinizsiniz, kimseyi bu konu ile ilgili suçlamıyorum.

Hep müzik yolculuğunuzu sürdürdünüz ve şu sırada bir grubunuz var bildiğim kadarıyla. Biraz da diğer çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Ben 14 yaşımdan beri müzikten para kazanıyorum, hayatımı bu temel üzerine kurdum. Severek ve isteyerek yaptığım işler kadar, sadece para kazanmak için yaptığım işler de var. Aktif olarak programlarımı devam ettiriyorum. Otel programları ve özel organizasyonlar gibi çalmaya devam ettiğim bir çok iş var. Çalamadığım veya söyleyemediğim noktaya gelene kadar da bu işi severek ve isteyerek yapmaya devam edeceğim.

Sizi izlediğim zaman müthiş bir enerjiniz olduğunu gözümle gördüm ve gerçekten harika bir frontman yanınız var. Ve ben de aslında bir Heavy Metal grubunda solistim (Sis) ve doğal olarak sormak isterim, en çok etkilendiğiniz solistler kimler oldu ve bu enerjiyi neye borçlusunuz?

Ben esasen Manowar, Deep Purple, Iron Maiden, Led Zeppelin, Pink Floyd gibi grupları dinleyerek büyüdüm, bu grupların sahne performanslarının etkileri üzerimde büyük. Sahnede olmak ve dinleyici ile aynı havayı solumak inanılmaz bir duygu. Gündelik yaşantımda çok sakin bir insan olduğumu söyleyebilirim ama sahneye çıktığımda izleyicinin beklentisi ve enerjisi bir anda bana işleyiveriyor, sanırım sebep bu.

Hershey Yolunda grubun kırılma noktasında ve ilk iki albüme göre daha farklı bir albüm ve aslında kendine farklı bir kitle dahil edinmeyi başarmış bir çalışma, bu albüm hakkında bugün siz neler düşünüyorsunuz?

Sanırım bu albümü diğerlerinden ayıran en önemli özelliği dili. Bence geniş  kitlelere ulaşması ve çoğu tarafından kabul edilmesi bu sebeple oldu. Ayrıca albümün sözleri ve melodileri çok vurucu, bir noktada dinleyici ile net bir şekilde buluşuyor ve HERŞHEY daha iyi anlaşılır oluyor dinleyici için.

Genel olarak en sevdiğiniz Dr. Skull şarkıları hangileri diye sorsak?

Bu soruya cevap veremem, bence hepsi çok iyi planlanmış ve icra edilmiş şarkılar.

Heavy Metal tarihimizin böylesine özel bir grubunun üyesi olmak nasıl bir duygu?

Tarihin bir noktasında, bir yerde iz bıraktığınızı hissediyorsunuz, daha güzel ne olabilir.

Çerezzine olarak sizinle bu röportajı yapmaktan gerçekten büyük mutluluk duyduk. Son olarak sevenlerinize neler söylemek istersiniz?

Direnmeye devam etsinler, herkese bol müzikli ve keyifli bir yaşam dilerim.

 

Fotoğraflar için Cem GAYSUSUZ’a sonsuz teşekkürlerimizle…

Facebook Yorumları