Yüz Karası

Merhaba dost, bizlere Yüz Karası’nın ortaya nasıl çıktığından bahseder misin?

Covid-19’un yeni yeni patladığı zamanlardı. O dönem ve öncesinde kafamdaki ana proje Doom/Death/Gothic metal füzyonu bir işti ve çıkışımı uzunçalar bir albüm ile yapacaktım. Daha önce de benzer bir füzyon projede vokal olarak yer almıştım fakat koyu bir black metal dinleyicisi olmama rağmen bir türlü black metal icra edebileceğim bir ortam gelişmemişti. “Asıl” projemle cebelleşirken aklım çelindi, sadece zevk için zaman zaman bir şeyler yayınlarım diye düşünerek Yüz Karası mahlasıyla black metal icra etmeye karar verdim. Sonra projeye ara verip “Zehirli, Kutsal” ‘ı besteledim, kaydettim ve yayınladım. O günden beri çok eğleniyorum.

İlk albüm Moloz geçtiğimiz günlerde Toxin Music etiketiyle yayınlandı. Biraz albümden bizlere bahseder misin?

Kısaçalar (EP), hayatımın gerçek anlamda ilk black metal projesi oldu. Ondan öncesinde hep kenarından köşesinden teğet geçen işlerde yer almıştım, dolayısıyla bir açlık vardı bünyede. Zehirli, Kutsal ile olumlu geri dönüşler almıştım ve “Asıl” projemin pabucunu dama atmıştım. Bir şarkı daha yaptım (Satır Yaraları), ardından iki şarkı daha (Meşru Oldu Mezalim, Ağlayan Gökkubbenin Altında)… Bir girizgah parçasına ihtiyacım vardı, eski kayıtlarımdan bulup çıkardığım bir ses izi ile biraz eğlendim ve “Zolom (Düşük Sadakat)” ortaya çıktı. Metal camiasında adettir dedim, piyasaya öncelikle bir kısaçalar ile çıkmaya karar verdim. Albümün yayınlanma tarihini de İzmir’in Kurtuluşu’nun (9 Eylül) yıldönümüne denk getirdim. Manidar oldu.

Albüme gelen, yorum ve eleştiriler ne yönde?

Kısaçaların prodüksiyonunu kendim yapmıştım, o noktada bazı eksikler dile getirildi. Not aldım, üzerinde çalışacağım. Bunun haricinde genel olarak olumsuz tepkilerle karşılaşmadım; daha çok yapıcı, destekçi yaklaşımlar oldu. Daha fazla insana temas ettikçe bu seyrin değişeceğini umuyorum. Beğeni okşar, eleştiri besler.

Yüz Karası

Müziğin kadar şarkı sözlerine de önem veren bir oluşum Yüz Karası, bizlere biraz şarkı sözlerinde genel olarak nelerden besleniyorsun bahseder misin?

Hangi tarzda müzik icra ederseniz edin, ne kadar kaliteli ve keyifli besteler yaparsanız yapın; sözler zayıf olduğu zaman, müziğe yazık oluyor bana kalırsa. Benim tarzıma bakacak olursak, sözlerin güçlü ve sinir bozucu olması ilk esas. İkincisi de estetik, çünkü sözlere ne kadar edebi nitelik katarsanız, etkisi o kadar pekişiyor. Bunlara dikkat ediyorum.

Tematik olarak protest bir yaklaşımım olsa da, kendimi salt din-karşıtlığı ve otorite tanımazlık ekseninde sınırlandırmamaya çabalıyorum. İçinde bulunduğumuz coğrafyaya ve bu coğrafyanın karanlık yüzüne odaklanıyor. Yönümü bulmakta da zorlanmıyorum açıkçası; çünkü bu coğrafyanın her taşında karanlık var, baskı var, trajedi var, ölüm var ve gizem.. Gizem var. Ve geçmişten bugüne bütün bu birikim, başka coğrafyalara sirayet etmiş durumda. Buradan çok malzeme çıkar.

İzmir çıkışlı ve gizemli bir oluşum Yüz Karası, peki bu gizemin sırrı nedir?

Yüz Karası benim için bir çeşit alternatif benlik, gölgemin müzikle bütün olup meydana getirdiği bir varlık, kendi iç dünyamda kurguladığım bir karakter. Tanrıtanımazlığın “karanlığını” her daim semavi “aydınlığa” tercih eden, öfkeli, alıkonulamaz, vahşi ama aynı zamanda gören, dinleyen; bilgiyi, gerçeği arayan ve haysiyeti bilen fakat genel-geçer ahlaki normlarca zincirlenmemiş, çok boyutlu bir anti-kahraman. Kendine ait bir kimliği, kendine ait bir yüzü hak eden bir karakter; bu yüzden onu fani suretimle sınırlandırmak istemedim. Bunu yaparsam müzikle dinleyici arasına girmiş olurum. Böylesi herkes için en iyisi.

Son 2 yıldır özellikle dünyada genel olarak Black Metal’in yeniden çıkışta olduğunu görüyoruz. Sence bunun sebebi nedir ve sen bu çıkışı nelere bağlıyor ve değerlendiriyorsun?

Bu durum sadece black metal için geçerli değil bana kalırsa. Protest, sert ve/veya bunalımlı, hüzünlü çizgilerde seyreden tüm müzik türleri daha da ön plana çıkmış durumda. Artık umutlarımızın, duygularımızın, enerjimizin, maddiyatımızın ve en önemlisi zamanımızın kahraman görünümlü iki yüzlü güç bağımlıları tarafından sömürülmesine tahammül edemiyoruz. Dostluğu, kardeşliği, aşkı, saygıyı, barışı, adaleti, erdemleri romantik hayaller olarak algılamaya başladık, çünkü içinde bulunduğumuz düzen her geçen gün bu kavramların içini oyup boşaltıyor. Bunalım, sefalet, yolsuzluk, baskı, nefret ve bunların kaçınılmaz sonucu olarak şiddet tırmanıyor, özellikle – sorunuza istinaden – son iki yıldır…. Önümüzde belirsizlik var, karanlık var ve hayatta kalabilmek için bu keyifsiz yolu yürümek zorundayız. O keyifli, neşeli şarkıların ne kadar boş ve mazide kalmış olduğunu eskisinden daha yoğun halde hissediyoruz artık. Dolayısıyla yukarıda bahsettiğim çizgide ilerleyen müzik türlerinin dinleyici kitleleri genişliyor. Öyle ki, rap artık yeni pop müzik haline gelmiş durumda. Black metal de, diğer tüm türler gibi kitlesini arttırıyor fakat rap gibi sükse yapacağını sanmıyorum, çünkü yapısı itibariyle kitleler için tasarlanmış bir müzik türü değil.

Yüz Karası

Albüm kapağı da ilgimizi çekiyor, bence çok başarılı, kiminle çalıştınız ve hikayesi nedir?

Endonezyalı çizer Hidayat Rahmad ile anlaştık bu iş için. Kendisi ile Instagram’da takipleşiyorduk, çalışmalarını beğeniyordum fakat ciddi bir diyaloğa girmemiştik daha. Birkaç kez bana teklif götürmüştü, o esnada müsait olmadığım için geri çevirmiştim. Aradan zaman geçti, şarkılar hazırdı fakat görsel materyal adına hiçbir şeyim yoktu. Herif sanki Dünya’nın öbür ucundan bunu hissetti de , şu an albümün kapak resmi olan çalışmayı gösterdi bana.. Sana bu tarz bir şey gider, ilgilenirsen logo tasarımın da benden dedi. Kabul ettim.

Müziğini nasıl tanımıyorsun?

Karanlık, kuralsız. Zehirli, kutsal.

Yüz Karası bir One Man Project peki ileride bir grup halini alacak mi?

Sahne için bir ekip toplama niyetim var. Onun haricinde Yüz Karası benim ve Yüz Karası benim.

“Moloz” Toxin Music’ten yayınlandı. Sevgili Meriç ile yollarınız nasıl kesişti?

Takipleşiyorduk, bir gün Instagram üzerinden yazdı bana kendisi. Projeyi beğenmiş sağ olsun, basmayı teklif etti. Çok düşünmedim. O zamandan beri irtibattayız. Kendisine süreçteki tüm desteği için bu röportaj özelinde de ayrıca teşekkür ediyorum. Viva Meriç, Viva Toxin Music \m/ !

Ülkeden ve dünyadan takip ettiğiniz ve desteklediğiniz isimler kimler?

Türkiye’de ve Dünya’da o kadar çok projeyi, sanatçıyı, grubu dinliyorum ve hepsi öylesine kıymetli isimler ki; tek tek yazmaya kalksam mutlaka birilerini unuturum. Bununla birlikte şu esnalarda yurtiçindeki black metal hareketlerine daha odaklıyım. Yakın diyalog halinde olduğum ve desteklediğim elemanlar var, tanış olduklarım var, henüz tanışmadıklarım var. İsimler şimdilik bende kalsın, birlikte yol aldıklarım zaten malum olur.

Yüz Karası

Bundan sonraki günlerde bizleri bekleyen sürprizler neler?

Yukarıda bahsettiğim gibi, türk black metal camiasından birkaç grupla yakın temastayım; bir oluşum tertipliyoruz. Güzel şeyler yapmayı umuyoruz. Bunun dışında bir uzunçalar için çalışmalara başladım, peyderpey ilerleyeceğim.

Çerezzine olarak sorularımızı yanıtladığın için çok teşekkür ederiz. Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersin?

Öncelikle bana vakit ayırdığı için Çerezzine ekibine ve sevgili Jasmor Lee’ye ben teşekkürlerimi sunarım. Dinleyici dostlarıma gelince:

İtaat etmeyin, biat da etmeyin. Bırakın kıymetli göklerini, ışıklarını onlara; yeraltının karanlığında birlikte hükmedelim…

Facebook Yorumları