Black Metal’i sevmemin en baş nedenlerini şöyle düşündüğümde ilk olarak aklıma hiç şüphesiz bu tarzın samimiyeti ve tavizsizliği gelir. Bu tarzı icra eden hiçbir grup duruşundan ve bakış açısından dönem şu bu veya bunun gibi başka birçok nedene asla sığınmaz, tam aksine herşeye tokat gibi cevabını verir ve karanlığın en vebalı zehrini yaymaya devam eder dünyaya, işte şimdi bahsedeceğimiz ZİFİR’de tam bu minvalde bir grup, ilk albümleri ‘’You Must Come With Us’’ 2007 yılında tüm lanetiyle dünyaya düşmüştü. Albümü dinlediğinizde ruhunuza kadar çürümüşlüğü hissettiren ve tabiri caizse leş bir usluba sahipti. Black Metal adı verilen bu zehiri en çok sevmemin ardından da ki nedenlerin hepsi bu çalışmada fazlasıyla mevcuttu.

Grubun kendine has karanlık stili beni sarsmıştı. Bundan sonra gelecek yeni albümler artık beklenecekti bu net ve belliydi. İkinci albüm Protest Aganist Humanity (2011) ilk albümünde üstünde bir sansasyondu. Zifir adına yakışır derecede sürükleye sürükleye karanlığın en dibine çekmeye devam ediyordu ayiniyle ve bunu her albümde doz olarak yüksek oranda arttırarak ve acımadan!!!!

İlk iki albüm ile tüm lanetini saçan grup, boğucu nefret dolu ama ardında muazzam bir yakıcı ateşle birlikte artık Black Metal severlerin vazgeçilmezi olmuştu bile. Nursuz ve  Onur Önok karanlığın baş yapıtlarını en tehlikeli bir şekilde tek tek oluşturmaya devam ediyordu. Arada Cult Of Erinyes ile yaptıkları Split çalışmayla yer almalarının ardından, bana göre tüm zamanların en tavizsiz, karanlık ve tehlikeli albümleri arasında yer alan üçüncü albümleri olan Kingdom Of Nothingness (2017) ile derin ve unutulmaz bir iz bıraktılar. Bu albüm ilk iki albümünde üzerinde bir donukluğa, karanlığa ve cehennemin en dip notalarından oluşmaktadır. Nefes almanız zordur ve karanlığın ıstırabını o ana kadar dinlediğiniz herşeyden çok daha fazla hissedersiniz. The Relief In Disbelief, Mina ve özellikle 7692’u dinleyin ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. Dublicate Records etiketiyle dünyaya yayılan bu zehir Zifir’in en tavizsiz ve en anlatılamaz, sadece dinleyeninin cehennemine ortak olduğu çok ama çok büyük bir baş yapıttır. Dünyada Black Metal bazı gruplar tarafından çok farklı evrimleşmelere sebep olsa da ZİFİR taviz vermek bir kenara dursun, iblisin sarsıcı notalarını en sarsıcı ve ezici gücüyle kullanıp, karanlığa yükselen vebalı ve ıstırap dolu çığlıklar eşliğinde besliyor ruhları. Evet böylesine en dipten ve derinden yaydıkları zehrin devamında acaba ne gelir diye uzun zamandır düşündükten sonra, ZİFİR kanadı üçlü bir hal alarak Ilgar’ı da aralarına katarak çok daha güçlü ve tehlikeli bir albüm hazırlığında olduğunun sinyallerini verir ve yıl 2020’yi gösterince yeni albümleri Demoniac Ethics  gelir hem de öyle bir gelir ki!!!!!

DEMONIAC  ETHICS 

Evet yazımızın bu bölümüne kadar sizlere ZİFİR’in yaydığı en leş ve en uçlardaki tavizsiz üç albümlerinden bahsetmeye çalıştım. Grubun her albümünü çok sevsem de beni ilk dinlediğimden andan itibaren yakalayan ve sarsıcı etkisiyle lanetini yıllardır hayatımdan ayırmayan, yıkıcı ve durağanlığıyla tüylerimi ürperten baş yapıtları Kingdom Of Nothingness (2017)’in yeri hep çok  ayrı olmuştur. Onun için grubun bu albüm sonrası yapacağı albümü de heyecanla bekleyenlerden biri de bendim. Ve yıl 2020’yi gösterdiğinde Demoniac Ethics’i netten ilk dinlediğimde resmen bulunduğum yerde dondum kaldım. ZİFİR gerçekten her yaptığı albümle zehrin dozunu kat be kat daha yükselten bir grup, türün en sansasyonel yaratıcıları bile bu türde artık bu denli radikal olamıyorken, ZİFİR zamanın çok daha ötesine ve en bilinmeyen, en uç ve en gerçek bir o kadar da uğursuz bir çağa götürüyor sizi. Bir albüm Sûr gibi bir ayinle açılıyorsa, bu artık gerisini siz düşünün mesajını çoktan aldığınız manasına gelir ve gerçekten de öyle devam ediyor albüm Chants for Execution, Still Reigning ve Empire Of Worms (Dinlerken Resmen Kanım Dondu) üçlüsü  felç ötesi çalışmalar. Sıradaki şarkı Gökyüzü Karanlık tüylerimi diken diken etti, uzun zamandır böyle sarsıcı bir çalışma hiç duymadım desem abartmış olmam. An Eerie Moment’un sarsıcı ruhuyla devam eden albüm sonrasında gelen ve gerek öfkesiyle gerekse mahfeden ruhuyla albümün en tehlikeli basamaklarından olan ve benim favorilerimden Chaos Clouds ile devam ediyor. Bu şarkıda darmaduman olan ben bir sonraki zehir olan Spirit of Goats bir nebze kendime gelsem de nafile, çünkü yine beni dipten yakalayıp karanlığın zehrini olduğu gibi üzerime saçan sakat ayin  Bleak Portrait’e hapsediyor. Sağ çıkmak mı? Unutun albümün en önemli eserlerinden Ephemeral Idols’ta sıra, yine dolu dolu bir şarkı bu ama esas nokta albümün kapanışındaki sarsıcı ve lanetli yapısıyla ve tüm nefretini üzerinize kusan, her dinleyişte kanınızı donduran ve 2019 yılının Ocak ayında Kabe’de yaşanan haşere istilasını tema olarak konu alan ve tüm zamanların en etkili Black Metal  eserlerinden olan Insects as Messengers’dır hiç şüphesiz. Evet işte böyle lanet dolu, içinde başından beri çıktıkları yolda karanlığın dozunu günden güne arttırdıkları, Mizantropi, din karşıtlığı ve nihilizm’in kol gezdiği, tekinsiz, şifresi bol, öldürmeyen ama süründüren, algısı zor ama girenin bir daha çıkamayacağı bir albümle karşı karşıyayız. Black Metal’in katran karası haline tapan, ruhlarını en dipsiz karanlıkla doyuran ve yine rahatsız edici ruhların albümü olan Demoniac Ethics’i Zifir bizlere sundu. 2020’nin en zehirli, en leş ve en karanlık ve bir o kadar kanınızı donduracak albümünü dinlemeye cesaretiniz var mı? Haydi o zaman ZİFİR sizleri karanlığıyla ve tüm lanetiyle bekliyor …

Albümü HAMMER MÜZİK‘ten edinebilirsiniz…!!!!

 

Facebook Yorumları