“Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!”

Merhaba güzel insan, bu yazımda affetmek ve özgürlük kavramlarından bahsetmek istedim umarım okurken iyi vakit geçireceğin bir kaç dakika olur.
Bu yazımı yazarken en sevdiğim grup olan Queen’den “I want to break free” adlı parçasını dinlemek istedim. Tabi devamında Under Pressure çalarken…

Queen grubunun en sevdiğim şarkılarından biridir bu şarkı (IWTBF). Şarkıda özgürlük kavramı aşk kavramı ile ele alınmış aslında genel bir özgür olma isteğinden bahsetmiyor fakat ben şarkıyı her dinlediğimde kendimi çok iyi ve çok özgür hissediyorum kendimi bir dağın zirvesinde rüzgara karşı haykırırken buluyorum bu şarkıyı her dinlediğimde. Özgür olmak istiyorum diye haykırırken buluyorum kendimi. Ve sahip olduğum özgürlükler için minnet dolu oluyorum, dünyanın diğer yerlerinde henüz özgürlüğüne kavuşamamış kadınlar adına bir kez daha haykırıyorum sonra…

Aslında özgürlük genel itibariyle istediğimiz her şeyi yapabilmek de değildir. Asıl özgürlük geçmişin yükünü sırtımızdan atarak geleceğe umutla bakabilmektir. Geçmişin yükünü atmanın en iyi yolu da affedemediğimiz insanları affetmektir. Çünkü affetmek bizleri geçmişe bağımlı olmaktan kurtarır, affetmek ruhumuzu hafifletir. Birçoğumuzun yaşamında affedemediği insanlar elbette olmuştur ve olacaktır da; Unutamadığımız olaylar, kaldıramadığımız ihanetler ve hiç beklemediğimiz insanlardan gelen darbeler… Bugünümüzde eğer geçmişimizi düşünürsek asla geleceğe umutla bakamayız ve onu yaşayamayız, gelecek asla gelmez bizlere. Özetlemek gerekirse sizlere naçizane önerim geçmişi bugüne taşımayı bırakmak olacaktır. Affedin o insanları her ne yaşanmışsa yaşansın unutun gitsin kendi içinizde affedin her şeyi herkesi. Kin tutmayın mesela intikam ateşiyle yanıp durmayın. Affetmeyi öğrendiğinizde kalbinizin ne kadar büyüdüğünü ve yaşamdan ne kadar zevk aldığınızı da yavaş yavaş fark edeceksiniz çünkü affetmek kalbimizi yüceltir ruhumuzu arındırır.

Unutmayı ki affetiğiniz o insanlar karma tarafından hak ettiklerini elbet yaşayacaktır. Burada kötü bir karşılıktan bahsetmiyorum. Karmaya göre yaptığımız tüm iyilikler ve kötülükler bir gün mutlaka bizleri bulacaktır. Affedin şimdi affedemediğiniz ne varsa ama önce kendinizi affetmek ile başlayın işe , bugüne kadar affetmeyi öğrenemediğiniz için. Bu yazıyı okuyan güzel insan şimdi durup bir düşün affetmen gereken ne varsa affet, eğer senin affedilmen gerekiyorsa af dilemeyi bil. Unutma ki yaşam, affetmek ve affedilmek için yarını bekleyecek kadar uzun değildir. İnan bilmiyorum neler yaşadın neleri affedemedin nelere kızgın ve kırgınsın, sadece o güzel kalbine kötü duyguları sığdırmamanı öneriyorum.

Kalbin sevgi ile dolsun nefret ile değil. Etrafına şöyle bir bak kalbi nefret ile dolu öfkeli insanlar göreceksin, öfkesi neye ve kime bilemediğin ve anlayamadığın insanlar olacak, belki de en büyük nefretleri ve öfkeleri kendilerine olan insanlar. Sen onlardan farklı ol ve kalbin sevgi ile umut dolu olsun. Belki bir gün o insanların kalplerine dokunup onları iyileştirebilirsin ama önce kendini iyileştirmen gerek. Şimdi aynaya bak ve derin bir nefes al ve sesli bir şekilde “kendimi ve affedemediğim her şeyi affediyorum” de. İnan bana kendini çok iyi hissedeceksin. Yazımı burada sonlandırıyorum bunu okuyorsan sevgiyle kal, okumasan da sevgiyle kal.

Kısaca herkes sevgi ile kalsın.

Facebook Yorumları