Bu Bir İtiraf Ya Da Açıklama Gibi Bir Boktur

(İlk ustam Thomas De Quincey’e ithafen)

Uykusuzlukla kafayı bozmuş durumdayım, zamanı kaçırıyorum
Tek başıma tozlanıyorum odamda ve sıkışıp kalıyorum bu şehre
Ağrı kesicilere muhtacım, uyuşturuculara ve “hiç fark etmez” olanlarına
Dişçileri sevmiyorum, sürekli sarhoşum ve küfürlü konuşuyorum
Hamamböceklerinden, arılardan ve daha birçok şeyden korkuyorum
Ailem ve polis teşkilatı beni bir türlü yakalayamamış olsa da
Eroinin akıl almaz çarklarından geçtiğimi gizlemiyorum
Pink Floyd, Led Zeppelin ve Rory Gallagher dinlemeyi seviyorum
Yalnızca sert kadınlarla düzüşüyorum
Ve yeryüzünde onlarınki kadar hor kullanılmış başka kalp tanımıyorum
Evrimi biliyorum, bir tanrıya inanmıyorum ve ne düşündüğünüz sikimde değil
Anarşistim ve ütopya dediğiniz mümkün mertebeyi açıklamak için yırtınmıyorum
Günlüklerimi hala lise ikide yarattığım o sembol alfabesini kullanarak yazıyorum
Bozuk akıl sağlığımı bir pazarlama tekniği gibi sunmaktan çekiniyorum
Ve ne olursa olsun Kuzgun’u bir türlü unutamıyorum
Gece yalnız kalmayı şen kahkahalı bir gündüze değişmek istemiyorum
İnsanlara “moruk” diye hitap etmekten hoşlanıyorum
Ölüm bana bir şey ifade etmiyor, doğum ve varoluş da öyle tabii
Benim için neyiz ve nereden geldik önemsiz, artık bunu düşünmüyorum
Yalnızca bir rock grubu kurmak istiyorum, biraz şöhret ve para
Ve tabii yirmi ikinci yüzyılın en iyi edebiyatçısı diye anılmak
Bunu hiç istemesem de
Yarın uyanacak olmamı buna bağlıyorum

Uykusuzlukla kafayı bozmuş durumdayım, zamanı kaçırıyorum
Porno izliyorum ara sıra, ara sıra sikişmekten daha iyi geliyor
En azından fazla zaman almıyor ve bu şiir boklarına vakit kalıyor
Patti Smith dinliyorum, Jimi Hendrix ve Ailen Sex Fiend dinliyorum
Ev, iş ve Pazar günleri dinlenmek fikri midemi bulandırıyor
Kız arkadaşımın ismini unutuyorum gün içinde
Maviş kızının ders kitapları arasına saklayıp getiriyordu malı
Şimdi çok zengin bir piç kurusu olduğunu biliyorum
Afrika’da ve Suriye’de ölen çocuğa bir yere kadar üzülüyorum
Çünkü siz Tik Tok ile meşgulken bu bir yere varmıyor gibi görünüyor
Fırsatım olduğunda hiçbirinizi sırtınızdan bıçaklamaya çekinmiyorum
Avcılar’da bir sahil kenarına denk düşüyor felsefeye girişimiz
Sidik kokan kayalıklara uzanıp yad ediyorum her sene
Ve bir tornavidayla açıp inceleyesim geliyor zihnimi aynı yerde
Binlerce yıl boyunca akıl edilememiş bir şiir biçimi yaratıyorum
Yalnızca yirmi yaşımda yapıyorum bunu
Ve bir tane daha yaratabilir miyim diye düşünüyorum kafam kıyakken
Ve bu düşüncenin derinliklerine inebilmek için
Siz aptal ibnelerin ne bok yediğini umursamamam gerekiyor

Uykusuzlukla kafayı bozmuş durumdayım, zamanı kaçırıyorum
Ve on yedi yaşımdan beri aşamalı bir intihar planın parçasıyım
Bu yüzden apseli dişin ve sancılı böbreğin bir önemi yok
Ve bu yüzden uzaklaşıyorum bütün sevdiklerimden
Ve bu yüzden izin vermiyorum kimsenin beni sevmesine
Ölünün ardından çukuru kapatmak bir anlam ifade etmiyor
Ve mezarlığın yanından geçip giderken
“Evet!” diyorum, “Götoşlar sizi! Bakın, hala geziniyorum!”

Uykusuzlukla kafayı bozmuş durumdayım, zamanı kaçırıyorum
Öyle görünüyor ki birkaç yıl sonra kendimi asacağım bir gece yarısı
Hiçbirinizi umursamıyorum, bu yüzden yazmıyorum bu şiiri
Yalnızca, edebiyat tarihçilerinin işini kolaylaştırmak istiyorum

(Görseldeki çizim için pek kıymetli sanatçı dostum Ronahi Laçin’e ayrıca teşekkür ederim)

Facebook Yorumları