Ötesi… Görünenin ötesi… Görünmeyenler… Suretlerin arkasına gizlenmiş asıllar… Görmeyiz arkasında ne var? Görünenin altında ne yatar aslında? Nedir? Ne değildir? Görmeyiz, düşünmeyiz de biz insanoğlu… Hoş daha gözümüzü açtığımız andan itibaren yetişme kaygısıyla yüzyüze kaldığımız yaşamda çok da şaşırmayız bu duruma… Merhaba dediğimiz anda başlar hayat gailesi… Önce anne, babamızı bir kaygı alır, ardından aklımız erdiğinde bizi… Var olma telaşesi… Aman dur ona yetişmeliyim, yok yok bu da eksik kalmamalı, çok az vaktim var derken koşuşturmanın içinde buluruz kendimizi… Kendimizden uzaklaştığımız bir yarışın içinde… Durma demiştir sanki birisi bize, durma, durursan yanarsın, ebe oluverirsin sonra… Mazallah yandın mı oyunda nasıl girersin bir daha? Düşünmeyiz, düşünmeyiz bu sırada… Ne var aslında? Bilmeyiz mesela gülen yüzün altında ne acılar saklıdır ya da görünen gözyaşlarının aslında daha ne kadarı içe akmaktadır? Ya da bir ağaç yeşerene kadar baharda doğa ana neler yaşamaktadır mesela? Bilmeyiz… Daha da ötesi kendi içerimizi bilmeyiz… Oysa bir durup bakmalı, düşünmeliyiz… Düşünmeliyiz ki belki o zaman anlarız bizden yıllar yıllar önce “Bir ben vardır benden içeri” diyen Yunus’u…

Fotoğraf © Galip Çetiner

Facebook Yorumları