Merhabalar, öncelikle sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Hayatınızda dönüm noktası diyebileceğimiz müzikle tanışmanız nasıl oldu?

Ben Vecdi Yücalan. Samsun doğumluyum. İlkokul,  ortaokul ve liseyi Samsun’da okudum. Lise yıllarında müzikle uğraşmaya karar verdim. Ailem karşı çıktı. Ama yine de imkânlarımı uzun yıllar çalışarak yarattım ve birçok amatör grubu kurup dağıttıktan sonra 1988 yılında Objektif grubunu kurdum. Samsunlu müzisyenlerden oluşan grup ilk 2 albümü Uzelli şirketinden çıkarttı. Ben daha sonra grup elemanlarının bir kısmıyla beraber İstanbul’a yerleştim. Enstrüman çalmayı kendi imkânlarımla öğrendim.

Yaptığınız müziği tanımlamak gerekirse siz neler söylersiniz, nasıl tanımlıyorsunuz?

Yaşadığımız ülkede ve dolasıyla dünyada olan biten her türlü olayı bizim müziğimizde bulabilirsiniz. Toplumsal sorunları sosyo ekonomik ve ekolojik irdelemelerin yanı sıra aşk ve politik duyarlılıklar hep gündemimde oldu. Yani kısaca herhangi bir canlının duyumsadığı her şey.  Çevreci ve savaş karşıtı parçaların yanı sıra bireyin toplum içinde yaşarken karşılaştırdıkları her türlü olumsuzluklar. Bu yüzden yaptığım müziğe “Halk Rock” dedim.

Fotoğraf © Emre Taban

Oldukça köklü bir grupsunuz, kuruluşunuz 1988 yılına dayanıyor, kuruluş aşamasında ya da sonrasında müziğinizi yaparken etkilendiğiniz müzisyenler ya da gruplar oldu mu, oluyor mu?

Jetro Tull, Black Sabbath, Pink Floyd, Beatles, Türkiye’den Cem Karaca.

Şu ana kadar çıkarmış olduğunuz albümler arasında özellikle ruhumuzu daha çok yansıtıyor, işte bu diyebileceğiniz bir albümünüz var mı?

Tüm sözler ve müzikler bana ait olduğu için seçim yaparsam ruhumu inkâr etmiş olurum. Ama parçaların ve soundların çeşitliliği oldukça değişik ruh hallerimin ilginç bir göstergesi ve bazen bu beni de şaşırtıyor.

2019’da yeni bir albüm çalışması, yeni sürprizler bizleri bekliyor mu peki?

Her an her şey olabilir.

Objektif bilindiği gibi sahne performansıyla da oldukça ünlü bir grup. Bize bir Objektif konserini nasıl tarif edersiniz?

Yüksek adrenalin ve yaşanmışlıkların sahneye birebir yansıması.

Fotoğraf © Emre Taban

Doksanlı yılların başında Türk rock müziğinde oldukça kaliteli gruplar kurulmasına rağmen, pek azı bugüne kadar sizle beraber uzun soluklu oldu. Tüm olanaksızlıklara rağmen kaliteli üretim yapılan yıllardan zaman zaman daha tek düze eserler verilen yıllara geçiş yaptık zaman içinde. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Bu konu için Künye albümünde “Teknoloji” adlı şarkıyı yazmıştım. Konunun özeti orada.

Özellikle şarkı sözlerinizde sosyal tavrınız ve çevreci yaklaşımınız ilk albümünüz Tımarlı Hastane’den beri oldukça fazla dikkat çekiyor. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

Daha önce de belirtmiştim, ama kısaca bakarsak ülkemiz ve Dünyanın sosyolojik ekolojik ve politik geçmişi sırasıyla 5 albümüzde de var.

Birden fazla kuşağa hitap edebilmiş nadir gruplardan birisiniz, şu anki kitleyi nasıl görüyorsunuz?

Herkes algıları son derece kapalı ve bastırılmış duygularla yaşamaya zorlanıyor. Elinizin altında çok fazla materyal var ama bir teknoloji akıntısına kapılmış gitmektesiniz. Sizlere sadece gösterilenleri görüyor araştırma yapmaya fırsat bulamadan bir diğerine geçiyorsunuz. Teknoloji tarafından beyinler esir alınmış durumda.

Peki, sizce şu an Türk rock müziği gerçekten hak ettiği yerde mi?

Hangi Rock Müziği? Eğer bizi kast ediyorsanız hala çok zorlu bir savaşın içindeyiz. Yeni kuşaklardan bilinçli olarak kopartıldık ve sizler sayesinde ulaşmak için çabalıyoruz.

Fotoğraf © SerkanTuna

Sizi özellikle İstanbul dışında izlemek isteyen hayranlarınız için bir konser programınız, sahne çalışmanız olacak mı?

Geçen ay Ankara’da çaldık. Önümüzdeki aylarda Tekirdağ’dan başlayıp turlamayı düşünüyoruz. 8 Mart’ta İstanbul IF Beşiktaş konserimiz var.

Son olarak sizin eklemek, söylemek istedikleriniz var mı?

Aydınlık ve algıları açık beyinleri görmek çok hoşuma gidiyor. İyi ki varsınız.

Değerli vaktinizi ayırdığınız için Çerezzine olarak çok teşekkür ederiz.

 

 

Facebook Yorumları