Popüler olamamış Ege kasabalarının birindeyim.. gereksiz bir iş için yine çok gereksiz bir adamı bekliyorum.. köyün yuvarlak bir meydanı ve meydanın ortasında alakasız bir yere bakan bakımsız Atatürk heykeli var.. akşam saatlerine yaklaşıyoruz.. ve ben zaten yorgun başladığım günü bi an evvel bitirip bu sıkıcı yerden gitmek niyetindeyim.. adamın gelmeyi vaat ettiği kahve burası olmalı.. içerde bi kaç okey oynayan masa ve tek tek masaların kenarına ilişmiş ölümünü bekleyen buruşmuş ihtiyarlar var… kahve masaları alındığı günden bu yana boyanmamış… masaların üstü şark köşeleri için üretilmiş adamın dirseğine batan pütürlü ve hiç moda olamamış ve olamayacak zavallı renklerde yapılmış çin malı örtülerle kaplı… televizyon eski ve sanki çalan olurmuş gibi demir paslı bir kasanın içinde kilitli ve sesi de sonuna kadar açık.. haberleri dinleyen bir huysuz ihtiyar haricinde kimsenin seyretmediği… televizyonda seyrettiği herkese ve her duruma küfretmeye meyilli.. okey oynayanlar dahil kimse birbirine yüzüne bakmıyor bu kahvede.. ta ki ben usta bana bi çay versene deyip meydana bakan ruhsuz bir masaya oturana kadar.. taptaze ve bu kahvenin aksine hayat dolu şahane ve çok iyi demlenmiş çay geliyor.. ve çay iyi geliyor… orada bulunanlar uzun ve bakımsız saçlı ve terörist sakallı bu iri adamdan yani benden rahatsız gibiler… 70’lerde dondurulmuş hayatlarının içine destursuz dalmış bu adamı merak ediyor gibiler… tv seyreden adam politikacılar ve kürtler ve diğerleri için hep aynı küfürlü kelimeyi söyleyip duruyor.. memleketin anasını si…..ler.. kalabalık iplemiyor.. ve ben hala burdayım.. adam gelemiyor gibi saatinde.. insanlar bana sorular soruyor hafiften ”seni ilgilendirmez bak işine hoca ”tarzı cevaplarla sayıyorum.. bu acaip kılıklı adamın gitmesini ve herşeyin eski haline dönmesini ister gibiler.. ama yağma yok.. bir de kahve söylüyorum.. orta.. kahveci kafasıyla tasdikliyor siparişimi.. beni bi müddet sonra unutuyorlar.. artık Atatürk büstü kadar bakımsız ve onun kadar ortama yabancıyım.. kahvemi içiyorum ve masaya para bırakıp.. ordan gidiyorum.. yuvarlak köy meydanınında yuvarlak gölgeleri eziyor arabamın tekerlekleri…

Facebook Yorumları