Merhaba, röportajımızı kabul ettiğin için teşekkürler. Seni daha yakından tanımak isteriz. Bize öncelikle kendinden bahseder misin?
Ben teşekkür ederim. 1995 yılında İstanbul’un Şirinevler ilçesinde doğdum. Aslen Adanalıyım. Okul hayatımı lisede bıraktım ve vatani görevimi zamanında Erzurum’da yaptım. Şu anda her şeyimi işime, müziğime vermiş biriyim.
Çıkış yaptığın şarkılardan sonra aldığın eleştiriler seni nasıl etkiledi ve geliştirdi?
Aslında hiç iyi yorumlar almadım ama sonuçta bir anda parlayan biri olarak eleştiriler çok normaldi. Haklılardı da ama zamanla kendimi geliştirdim, müzik dinledim, söyledim çabaladım, söz yazmaya çalıştım, hiç durmadım. Ve şimdi eleştiri yapan herkesten övgüler alıyorum. Her zaman üstüne koyarak gitmeye çalışıyorum.
Peki Rap müziğe yönelmene sebep olan şey neydi?
Çocukluğumdan beri Rap müziği severek dinliyorum. Piyasada eski yeni herkesi dinledim. Hala da dinliyorum ama tuhaftır ki hiçbir zaman rapçi olmak gibi bir hayalim olmamıştı. Hayat beni buralara itti. Bu müziği yapmaya beni yönelten dostum Heijan bana her zaman destek oldu ve pes etmemem gerektiğini gösterdi. Zaten benim bugünlere gelmeme sebep olan da o.
Geçtiğimiz günlerde yeni albümün “AFROdizyak” yayınlandı. Öncelikle başarılar dileriz. Albüm sürecinden ve aldığın geri dönüşlerden bahsedebilir misin?
Çok teşekkür ederim. Öncelikle albüm yapmak gerçekten kolay bir iş değil. Yıllardır bu müziği idrak edenlerden albümü olmayanlar var. Bana nasip oldu. 1 yıl üzerinde çalıştık ve Türkiye’de örneğini az gördüğümüz ‘Afro Trap’ müzik türüyle albümü yaptık. Zor oldu, çok emek verdik ama sonucunda istediğim türü, dinlediğim müziği yapmak benim için en güzeliydi. Geri dönüşleri çok güzel oldu. Kitlem de uzun zamandır bu albümü bekliyordu. Beklediklerine değdi diyebilirim. İlerleyen zamanlarda daha da iyi olacak inşallah.
Türkiye’den ve Dünya’dan ilham aldığın müzisyenler var mı?
Açıkçası ben söylemekten daha çok dinlemeyi seviyorum. Türkiye’de ve dünyada her türlü müzisyeni dinliyorum. Rapi çok seviyorum. Türkiye sınırları içinde ilham aldığım kişi zaten bu yolda beraber yürüdüğüm dostum Heijan. Dünyada ise son çıkardığım albümün türünü dünyaya tanıtan isim MHD lakabıyla bilinen Gineli Mohammed Sylla. Hayatıyla, yaşam tarzıyla, yaptığı müzikle gerçekten ilham aldığım bir isim. Zaten albüm kapağıma da resmini koydum. Ona ek olarak tarzını sevdiğim Hollandalı Rapper Bizzey var.
Heijan ile düet parçalar yapıyorsun. Başka bir isimle daha düet parça gelir mi?
Hemcins olarak Heijan’dan başkasıyla düet yapma gibi bir fikrim yok şu an. Bunun sebebi de tamamen benimle alakalı. Kendimi başkasının yanına koyamıyorum ancak Türkiye’de olmasa bile herhangi bir yerden bir kadın müzisyenle düet yapmak istiyorum.
Tarzını eğlenceli buluyoruz. Sen kendi müziğini nasıl tanımlıyorsun?
Tamamen bahsettiğin gibi amacım eğlenmek ve eğlendirmek. Hiçbir zaman ben müzisyenim, ben Rapçiyim demedim. Gerçekten çok emek verip yeni yeni meyvesini toplayan Rapçiler, müzisyenler var onlara saygısızlık etmiş olurum. Ben bu işi tamamen eğlenerek yapıyorum ve insanları eğlendirmek istiyorum çünkü ülkemizde dert, sıkıntı bitmiyor. Bundan dolayı insanları bir de kliple, sözlerimle boğmak istemiyorum. Her anlamda eğlenmeleri benim için en iyisi.
Yakın zamanda seni sahnelerde görebilecek miyiz? Konserlerde unutamadığın bir anın var mı?
Şu an pandemiden dolayı sahnelerimiz pek yok ama 4 senedir Türkiye’nin her yerini gezdik ve gezmeye devam edeceğiz. Çünkü benim olayım sahne. Aynı zamanda hobi olarak DJ’lik yapıyorum. Sahneleri seviyorum. Gelenler bilir ki yerimde duramıyorum. Özel bir anım yok. Sahnelerim hep inanılmaz geçiyor. Hepsi benim için birer anı.
Son olarak Çerezzine okurları ve seni sevenler için eklemek istediğin bir şey var mı?
Hepsine kucak dolusu sevgiler ve saygılar. Okudukları için teşekkürler. Size de bu röportaj için teşekkür ediyorum. Sağlıcakla kalın.
Çerezzine ailesi olarak bir kez daha teşekkür ederiz.
Hazel: “Ben bunlardan geçtim, ayaktayım ve söylediklerim aynı durumdaki insanlara bir çağrıdır”
