Trafik de beş dakikadır kıpırdamıyor otobüs. “Kaptan bir şey mi var bugün?” kaptan dikiz aynasından içeri bakıp cevap vermedi. Ön kapıya dışardan biri vurdu. Kaptan durağı işaret etti. Kapıya vuran adam zaten durmuşsun aç işte gibisine bir hareket yapınca kaptan kapıyı açtı ve el hareketi yapan adamın arkasından Clint Eastwood’a benzemeyen adam bindi. ODTÜ’lü bir genç heyecanla ayağa kalkıp “O sensin, Clint’e benzemeyen adam.” dedi ve yer verdi. Adam ata biner gibi koltuğa oturdu.
ODTÜ’lü çocuk ağzıyla “Dıgıdık dıgıdık dibris yeah oğlum” diye sesler çıkartıp adamla fotoğraf çekildi. Üç koltuk ileride üstündeki tshirt’te olay yeri inceleme yazan çocuk işten atılan arkadaşına “Boş ver iş bulursun ama ya Monica Belluci akraban olabilirdi. Şükret haline” dedi. Karşılarında oturan teyze “Birbirinize hep böyle destek olun yavrularım” dedi. Çocuklar arabadan indi. Kapı kapanırken birinin çantası kapıya sıkıştı. “Bunu sana söylediğimi duyarsa ikimizi de öldürür. Benden duymadın, anlaştık mı?” dedi özel üniversiteye giden saçlarını sarıya boyatmış olan kız, yanında aynı özel üniversiteye giden kıza. “Saçmalama söyler miyim? İyi arkadaş olduğunuzu biliyorum.” dedi saçlarını sarıya boyatan kızın arkadaşı. Saçlarını sarıya boyatan kız arkadaşından yemin etmesini istedi, kız yemin etti. “Bak yemin ettin ona göre” dedi sarı saçlı kız, “Ya saçmalama çaktırmam” dedi sarı saçlı kızın arkadaşı, “Bak söylemek yok” dedi sarı saçlı kız.
Orta kapıda inmek için düğmeye basan teyze “Hadi kızım ne söyleyeceksen söyle ineceğim, sabahtan beri meraktan şiştim.” dedi. Saçlarını sarıya boyatan kız “Valla teyze yarın bisküvili pasta yapıp getirirsen daha ne dedikodular var ben de hepsini söylerim” dedi. Teyze yarın yapıp getireceğim dedi ve indi.
İsa Balcı
