Günlerden Kırmızı ve Hevesi Kirpiği’nde kitaplarının yazarı Polat Özlüoğlu ile samimi bir röportaj gerçekleştirdik.

Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Sizi daha yakından tanımak isteyen okurlarımız için kendinizden bahsedebilir misiniz?

Ben teşekkür ederim. Gazetecilik mezunuyum. Uzun zamandır öykü yazıyorum.

İzmir Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünden mezun olduğunuzu biliyoruz. Eğitimini aldığınız bölümün yazın hayatınıza ne gibi etkileri oldu? Gazetecilikten edebiyata nasıl bir geçiş süreci yaşadınız?

Hiç gazetecilik yapmasam da okuma, araştırma, eleştirme, soru sorma ve inceleme şevkini okuduğum bölüm sayesinde kazandım. Bu yüzden kendimi şanslı hissediyorum.

Kasım 2015’te yayımlanan Günlerden Kırmızı’nın ardından Eylül 2017’de Hevesi Kirpiği’nde okurlarınızla buluştu. Peki, 2019 için bizi yeni öyküler bekliyor mu?

Evet, çok yakın bir zamanda haziran başında yeni bir öykü kitabım okurların huzurunda olacak.

Daha önce uzun yıllar radyo programcılığı yaptığınızı da biliyoruz. Bunun yazın hayatınıza ne gibi katkıları oldu?

Elbette Radyo programcılığının pek çok katkısı oldu yazın hayatıma ama bunun üzerine çok düşünmedim açıkçası.

Yazın hayatınıza şiirle başladınız, ardından öyküler geldi sizden… Bu alanların hangisinde kendimi daha rahat ifade ediyorum diyebiliyorsunuz ya da böylesi bir ayrım mümkün mü sizin açınızdan?

Mümkün değil ama öykü yazmayı seviyorum. İçimde birikenleri, aklıma takılan soruları, tanık olduğum olayları yazarak sağalmaya çalışıyorum. İçimizdeki ah’ları, acıları, ruhumuzun kirini, pasını, yüreğimizdeki yaraları, umudu, mutluluğu, huzuru öykü aracılığı ile ifade etmeyi seviyorum.

Gerek Günlerden Kırmızı’da, gerekse de Hevesi Kirpiğinde de kitabın kapağından başlayarak insanı usulca içine çekiveriyor öyküler… Onlarca öykü arasından kitabın adını nasıl, neye göre belirliyorsunuz peki?

Kitap ismi, hatta öykü ismi bulmak benim için çok zor bir şey. Öykülerin isimlerini öykü bittikten sonra en son koyarım ve kolay bir süreç değildir benim için bu. Hatta sancılı bir durumdur. Bu yüzden ilk kitabımın ismini sevgili editörüm Sibel Öz koymuştu. İkinci kitapta ise öykülerimden birinin adını vermiştik kitaba. İsimde önemli olan kitabın tüm öykülerini ortak bir temada buluşturmasıdır. Sanırım iki kitapta da bunu sağlayan isimler bulabildik.

Peki, yazın hayatınızda sizi etkileyen başucu eserim, vazgeçilmezim diyebileceğiniz eserler ya da yazarlar var mı?

Çok fazla aslında. Ama ilk aklıma yazar isimleri geliyor. Milan Kundera, Sait Faik Abasıyanık, Julio Cortazar, Demir Özlü, Borges, Murathan Mungan, Füruzan, Mine Söğüt, Sabahattin Ali, Albert Camus ilk kalemimin ucuna sızanlar. Ama bunların dışında güncel kitapları, yeni öykü, roman yazarlarını da takip ediyorum.

Şu ana kadar Günlerden Kırmızı ve de Hevesi Kirpiği’nde ile ilgili almış olduğunuz geri dönüşler nasıl? Ne gibi tepkiler aldınız?

Okurlardan, eleştirmenlerden çok güzel tepkiler geldi kitaplar çıktığından beri. Zor öyküler yazdığımın farkındayım. İnsanları düşünmeye, tanık olmaya, gördüklerini, duyduklarını unutmamaya, hesap sormaya, soru sormaya iten öyküler bunlar. Vicdanımızla baş başa kalalım istiyorum öyküleri okuyunca. Bazı okurlar kitabın bir çırpıda okunamadığını söylüyorlar. Haklılar. Ben meramımı, derdimi paylaşıyorum okurla bir nevi hasbıhal ediyorum. Üstümüze başımıza sinen acıyı, derdi, tasayı paylaşmak, paylaşarak azaltmak bütün çabam.

Yaratıcılığınızı özellikle tetikleyen unsurlar var mı peki? Örneğin daha yaratıcı olduğunuz saatler gibi…

İnanın hiç öyle unsurlar ve saat yok. Her yerde ve her zaman yazabiliyorum. Yazmak için oturabilmek yetiyor bana.

Peki, yazın hayatına girmek isteyen, bir şekilde duygularını kelimelere döken ama nasıl, ne yapacağını bilmeyenler için önerileriniz var mı?

Benim haddime değil böyle bir öneri vermek ama tek söyleyebileceğim disiplin. Yazmak bir disiplin işidir. Yetenek ve okumak ardından gelir.

Son olarak Çerezzine okurlarına neler söylemek istersiniz?

Okumak hayatımızı güzelleştirir. Okuyalım güzelleşelim.

Çerezzine ailesi olarak bir kez daha teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim.

Facebook Yorumları