Kalbi kırık solmuş sonbaharların intihar ettiği takvim yapraklarından düştüm Nia. Gene sana geldim. Yalnızlık çarmıhında gerilen bedenimi ikinci el eşya pazarında unuttum. Ruhumu getirdim sana. Beni kokla. Beni öp. Beni öldür Nia. Çor yorgunum. Miladı dolmuş intihar pınarlarından cinnetler içtim. Üstüm başım sinir krizi. Beni kırdılar, beni parçaladılar Nia. Kendimi topladığımı sandığım zaman aynaya baktım. Utandım. Kendimden geriye kesikler kalmış. Pişmanlıklarım bileğime saplanmış. Ama ölemiyorum Nia.

Kimsesiz gecelerin yıldızları lime lime ettiği gecelerde ağlıyorum. Kimse bilmiyor, kimse görmüyor ağladığımı. Katillerimi arama Nia. Onlar şimdi başka şehirlerde, kötü adamların kasıklarında irinle yıkanıyorlar. Ben onların saçlarının kokusunu hala hatırlıyorum Nia. Beni öldürenlerin gözlerinin içine bakarak kan kustum kaldırıma. Beni kandırdılar. Beni üzdüler Nia. Anti depresanımdan başka tutunacak bir şeyim kalmadı. Bir de sen varsın ama bunca hatamdan sonra beni affedebilecek misin Nia?

Bileklerimden taşan yardım çığlıkları göçmen kuşların seslerine karıştı. Belki bir acım şu an benden çok uzakta. Hastanemi özledim. Seni özledim. Seni benden başka kimsenin görmeyişini özledim. İçimde ki çocuğu kurşuna dizdiler Nia. Dizleri kanamadan kalbini kanattılar. Hırpaladılar. O acıdan kurtulmak için intiharlar çaldı Tanrı’dan. Litre litre acı kustu şehre. Şehir kan kırmızı oldu insanlar gün batımı sandı. Canım yanıyor Nia. Bundan başka diyecek bir şey bulamıyorum Nia. Ölmek istiyorum o soğuk ellerinde. İyi değilim Nia. Beni bağışla, beni kurşunla ama lütfen gitme Nia.

 

 

Facebook Yorumları