Açıklandığı günden beri büyük bir heyecanla beklediğim Masters Of Thrash Etkinliği 90’lı yıllara damga vurmuş ve yerli Thrash Metal’in dört büyük grubunu Tarih’te ilk defa bir araya getiren çok ama çok önemli ve özel bir etkinlikti. 21 Aralık’ta (yani en uzun gecede) Beşiktaş If performans’ta gerçekleşen bu etkinlikte elbette büyük bir heyecanla yerimizi aldık. Bu kapsamda çalan ve benim için her biri çok kıymetli grubumuzu izlemek benim için çok kıymetliydi. Daha evvel de defalarca söylediğim üzere, Bu tarz etkinliklerde yurdun her yerinden tanıdığım ve beraber headbang yaptığım, aynı zamanda özlem giderdiğim dostlarımla buluştuğum için kendimi çok mutu hissederim. Bir de bir araya gelmemizi sağlayan  4 büyük grubun bir araya gelmesi ve eşsiz eserlerini bizlere icra etmesi söz konusu olunca da tadından yenmiyor ve o gece hiç ama hiç bitmesin istiyorsunuz.Dürüst olmak gerekirse bu etkinliğin çok daha fazla kalabalık olması gerekirdi. Çünkü bir Tarih vardı söz konusu ve bu tarihi oluşturan 4 büyük grup ve üstelik tarihte ilk kez bir arada çalıyorlardı, bu açıdan biraz üzüldüğümü söylesemde oradan bulunan kitle ciddi anlamda çok kaliteli ve bu grupların şarkılarını delicesine bilen, seven ve dibine kadar oldschool olarak tanımlayabileceğim bir kitleydi. Ve bende orada olan ve bu gecenin tadını fazlasıyla çıkaran birisi olarak sizlere efsane  gruplardan ve aklımızı alan performanslarından  bahsetmeye çalışacağım ,  Hazır mısınız? Haydi o zaman başlayalım.

PENTAGRAM

Masters Of Thrash ilk olarak ülkemizin en sevilen Heavy Metal grubu Pentagram ile başladı. Grubun kariyerinin ilk başları Speed ve Thrash Metal ağırlıklıydı. Ve Performans’ta tam olarak bu minvalde başladı. İlk olarak ilk albümden çalınan ve Hakan Utangaç Vokalli Powerstage, Rotten Dogs, Dimensions Of Death ile giriş yaptı grup, en sevdiğim albümlerinden biri olan bu çalışmadan bu üç şarkıyı canlı canlı dinlemek çok değerli olsa da teknik sorunlardan dolayı Hakan Utangaç’ın vokali yer yer duyulmadı buna rağmen elbette çok keyif aldık elbette,bu çalışmanın ardından Slayer Cover’ı Black Magic ve hemen ardından Bu Alemi Gören Sensin ile Utangaç mikrofunu Ogün Sanlısoy’a devrederek grup ikinci albümleri Trail Blazer’dan Secret Missile ve Vita Es Morte’yı icra etti. Ogün Sanlısoy’un hemen ardından ise benimde ilk defa izleme fırsatı bulduğum ama vokalini The Climb’tan beri çok beğendiim Gökalp Ergen yani grubun şuanki ana vokali mikrofonu aldı ve son albümlerinin en sert şarkısı Beyond Insanity ve Wastelend ile resmen ortalığı yıktı, ne yalan söyleyeyim kendisi dehşet bir solist ve sahneye gelir gelmez hepimizi avucunun içine aldı. Gökalp’in ardından ise grubun efsane sesi Murat İlkan’a geldi sıra, Her zamanki güleryüzü ve eşsiz sesi ile yine kalplerimizdeki yerinin ne kadar olduğunu bizlere fazlasıyla hissettirdi ve bizlere 1000 In The Eastland ve Lions In A Cace söyledi. Bu iki performans sonrası Ogün Sanlısoy ve Gökalp Ergen ide sahneye çağırdı ve üç vokal birlikte Şeytan Bunun Neresinde ? ile  grubun performansını sonlandırmış oldu. Teknik aksaklılar dışında ilk iki albümün ağırlığında bir setlist ve her dönemlerinden iz bırakan klasiklerini çalan grubu izlemek güzeldi. Kendilerinin benim için en önemli yanı 1997 yılında ilk izlediğim heavy metal grubu olması ve bu konserde yıllar sonra onları ilk defa izlediğim konser olması.Özellikle Murat İlkan’ı tekrar izlemek beni gerçekten çok etkiledi diyebilirim. Çünkü kendisi onu ilk izlediğim günden beri çok beğendiğim ve çok değer verdiğim çok büyük seslerden biridir benim için ve eşsiz sesi beni her zaman çok etkilemiştir.

METAFOR

Bu Etkinliğe dair beni en çok heyecanlandıran grup kimdi diye sorsalar hemen ilk olarak Metafor’un adını veririm. Çünkü onların namını eşsiz çalış stillerini yıllarca baba metal kafalardan yıllarca duydum.Grup üyelerini de şahsen tanımıma rağmen, moda konserine katılamadığım için kendilerini ilk kez izleyeceğim için çok heyecanlıydım. Kemal Kut (Gitar-Vokal), Örgün Uğurlu (Gitar), Babür Örtegen (Bass Gitar) ve Barış Can Çelik’ten oluşan grup daha ilk şarkı Planet Of Death’te resmen ortalığı birbirine kattı . Dehşet bir sounda sahip grup konser boyunca resmen aklımızı başımızdan  aldı diyebilirim. Kısa bir süre önce Youtube üzerinden Isınma kayıdı olarak yayınladıkları ve dinlediğim ilk günden beri hastası olduğum Impact Under Pressure ‘ı dinlerken kendimden geçtim diyebilirim. Grubun eşsiz gitar partisyonları, kıç tekmeleyici rifleri ve sahnedeki yıkıcı performansına hayran kaldık. Yine kendi besteleri olan Why ve sonrasında Asafated ve Uçk Grind Efsanerinden tanıdığımız Tanju Can ile icra edilen Hole In The Wall şarkıları Nothing Has Changed ve Humanity We Lack Aynı zamanda Extreme Metal’inde babaları olan ekip tarafından icra edilince ruhumuz sarsıldı diyebilirim. Sıradaki şarkı Relentless ismini taşıyor ve grubun gerçekten çok etkili şarkılarından biri diyebilirim bu çalışma için ve elbette bu konseri anlatırken grubun çılgın davulcusu Barış Can Çelik’ten bahsetmeden geçemeyiz. Kendisi dehşet bir yetenek resmen davulunu döverken deyim yerindeyse ortalığın  a….na koydu , ışıklar içindeki solo performansı inanılmazdı. Babalara zaten ne desem az, kelimeler yetmeyecek , tek söyleyeceğim çok büyük saygı ve sevgi beslediğim ve böyle ustaları şahsen de tanımaktan onur duyduğum gerçeğidir. Metafor Gothe core gerçekten hem de öyle böyle değil. Son şarkı Kreator’un kült şarkısı Betrayer oldu ve babalar dehşet bir icrayla sahneden ayrıldı. Alandaki herkes gruptan çok etkilendi ve hepimiz hasret kaldığımız gümbür gümbür thrash soundunu efsane gruptan dinleyip,hep bir ağızdan  Metafor Gothe core sloganını attığımız için çok ama çok mutluyuz. Metafor gerçekten canlı izlenmesi gereken gruplardan biri buna artık ben kefilim ve o gece oraya geç gelip grubu izlemeyi kaçıranlar olduğunu duydum ve gerçekten onlara şunu söyleyebilirim ki, çok şey kaçırdınız dostum, eğer bu satırları okuyorsanız lütfen bir daha Metafor bir konser veriyorsa, gidin ve izleyin derim. Son olarak  ise Metafor lütfen bu eşsiz şarkılarınızı  bir albüm olarak ta bekliyoruz, bizleri  eşsiz müziğinizden mahrum etmeyin olur mu?

KRONİK

Pentagram ve Metafor sonrası sıra yine memeketin en köklü thrash metal gruplarından biri olan Kronikteydi. Hastası olduğumuz Endless War’dan kaç şarkı çalacaklarını merak ettiğimiz grup, kendilerine ayrılan süre boyunca sevenlerini her albümlerinden en sevilen şarkılarından oluşan bir setlist ile oldukça memnun etti. Canın Cehenneme, Fena, İstanbul’da Aşk Memlekette Rock’N Roll ve daha bir çoğu fanlarının da eşlik ettiği ve kendinden geçtiği şarkılar oldu. Canın Cehenneme ile başlayan konser daha ilk dakikadan alanı yaktı diyebilirim. Ardından art arda İşin Başı ,Fena, Kavga gibi  her biri çok değerli Kronik şarkıları büyük beğeni topladı. Benim için özel anlarsa Endless War albümünden Soldier, The Powers That Be, Lie ve  Death’s Scythe  çalınırken oldu diyebilirim. Grubun efsane üyelerinden Hakan Şavklı’da sahneye gelince bu konser asla unutulmazlar arasında yerini aldı . Grubun enerjisi de oldukça yüksekti.Kendine özgü yorumuyla Burak yine vokalini fazlasıyla konuşturdu. Özer baba her zamanki gibi sahnede döktürdü .Torab baba davulunu kabile davullarını andıran vurmalarıyla bir kez daha kendine hayran bıraktı. Ekim’e geldiğimizde eşsiz çalışıyla hepimizi adeta bütyüledi. Grup dehşet bir sound ile performansını tamamladı ve o gece orada bulunan herkesi bir kez daha kendine hayran bıraktı.Her yönden gayet etkili bir performansa imza atarak geceyi noktaladı. Lie ‘a doyamadık ve elbette o gece beşiktaşı yıkan tüm efsane kronik şarkılarına, Kronik gerçekten bu topraklardan çıkmış en büyük grupların en  başında geliyor. O gece de Masters Of Thrash’e damgasını vurdular diyebilirim.

METALIUM

Ve hastası olduğum yıllar boyunca izlemek için can attığım Metalium gecenin finaline yakışır mükemmel bir performansa imza attı. Onlarda Kronik gibi grubun her döneminden en sevilen hitlerini art arda sıraladılar.  İntro girdiği anda büyük bir heyecanla yılardır keşke izlesem dediğim efsane grup sahnede yerini aldı ve 6th Day Of Hell ve tüylerimizi diken diken eden Draggın’ To Mayhem ile bomba gibi pergormasın startını verdi babalar. Az evvelde bahsettiğim gibi setlistlerinde neler yoktu ki, Church Of Dark Desires,Behind The Power, Start The Slaughter, Circle Of Despair, thE End ve daha bir çoğu, yaklaşık 25 yıl aradan sonra yayınlayacakları yeni albümlerinden Fallen ve Frozen Souls fanlardan tam not alırken, elbette en büyük ilgiyi grubun en sevilen Baş Yapıtları Suffer gördü ve hatta grup bu şarkılarını seyirciyle söyledi. Grup gerçekten sert ve tavizsiz soundu ile geceye damgasını vurdu diyebilirim.  Mazhar baba eşsiz sesi ile ruhumuza işleyip bizleri mest ederken, Barış baba gitarını resmen konuşturdu. Grubun Bass Gitaristi Yetkin ise her anlamda dehşet bir performans sergiledi. Gerek enstrümana hakimiyeti gerekse sahnedeki hareketli ve etkili performansı, hatta fanların yanına inmesi ve mimiklerini konuşturarak adeta şarkıları yaşaması, zaten her biri kült olan klasiklerle ruhumuzu ele geçiren grubun performansında iyice perçinleyen güçlerden biri oldu. Metalium’un hastasıyız , umarım babaları ve bu etkinlikte yer alan tüm baba grupları çok daha fazla etkinlik ve festivalde tekrar izleme şansı buluruz.

Ve Masters Of Thrash için,

Başta Çağlan Tekil olmak üzere, bu gecenin esas kahramanları olup bizlere  asla unutamayacağımız eşsiz bir performans sergileyip, bizleri kendilerine bir kez daha hayran bırakan Pentagram, Metafor, Kronik Ve Metalium’a , orada bulunan ve bu gecenin önemini ve değerini bilen ve sahip çıkan efsane kitleye ve elbette her anlamda bu muhteşem gecede emeği geçen herkese bir kez daha sonsuz teşekkür ederiz.

Fotoğraflar için Cem Gaygusuz (Rock Ajandası)’a ve Metalium Fotoğrafı için sevgili Cem Kurtuluş‘a sonsuz Teşekkürler.

Video- Özgür Kaygısız (Pandemonium)

 

 

Facebook Yorumları