Hiç çıkmamam gereken bir yola çıkmış gibi hissediyorum. Ayaklarım ağır ve uyuşmuş… Bilmem ki belki de bana ait değiller. Sahi bize ait ne var bu hayatta? Evimiz mi? Yoksa sevgi dolu kedimiz mi? Nereye gidiyorum? Gecenin soğuğunu her tanesine kadar çekmiş kumsala mı? Hani şu oturduğumda içinde balıkların bile üşüdüğü denizi izleyebileceğim kumsal… Ah ayaklarım iyice ağırlaştı. Duruyorum birkaç dakikalığına. Dikkatle bakıyorum da sanki kar taneleri gökyüzünden değil de sokak lambalarından düşüyor yer yüzüne. Sokak lambaları kar yağdırabilir mi sahiden? Buna inanacak kadar çocuk olmak isterdim sanırım. Çizgi-film ya da halı desenlerini izleyince babamın beni azarlamalarını unutacak kadar çocuk…

İşte buldum! Ben savcı, anne ya da zengin olmak değil, çocuk olmak istiyorum. Çocuk nasıl olunur sahi? Hiç hatırlamıyorum. Harçlıklarımı kumbarada biriktirsem mesela ya da saklambaç oynasam çocuk olabilir miyim yeniden? Evet buldum sanki. Şuradaki arabanın arkasına saklansam çocuk olana kadar bulamazlar beni. Ama bunun bir püf noktası vardı. Hatırladım! Öyle arabanın herhangi bir yerine değil tam tekerleğinin arkasına saklanmak gerek. Yoksa daha çocuk olamadan ayaklarımı görüp bulurlar beni. Sırtımı tekerleğe yasladım çocuk olana kadar çıkmayacağım.

Üşümeye başladım ama pes etmek yok. Bir süre sonra “Elma dersem çık armut dersem çıkma.” diyen bir ses işitiyorum. Hayır, henüz buna inanacak kadar çocuk olmadım. Üst üste “Elma” diyen sesin üzerine, nefes bile almadan saklanmaya devam ediyorum. Zaman geçtikçe neler neler diyorlar. “Çamlak çömlek patladı, sobe…” Hiçbirine inanmıyorum . Ah bir inansam. Olsun inana kadar beklerim ben de. Hem üşümüyorum da artık ama uykum geliyor. Sahi neden yalnızca ayaklarımda hissettiğim ağırlık bütün bedenime yayıldı. Anladım! Çocuk oluyorum işte yavaş yavaş.

Bacaklarımın üzerini kar taneleri kaplamış. Sanki saklanmama yardımcı oluyorlar. Aslında saklanmayı bırakıp kollarımı ve bacaklarımı kıpırdatarak kelebek çizebilirim bembeyaz ışıldayan karın üzerine. Belki o zaman çocuk olabilirim. Ah, olmuyor. Yapamıyorum. Göz kapaklarım da ağırlaşıyor yoksa bir çocuk gibi mışıl mışıl uykuya mı dalıyorum ?

Yaren Sıla Akdemir

Facebook Yorumları