Sizin hiç kasnaklı kuşunuz oldu mu ayaklarınızın yerine geçen? Hani yıllarca beklediğiniz o çocuğunuzun, can evladınızın koşamadığını, yürüyemediğini, yaşıtlarıyla futbol oynayamadığını, ne yazık ki, makûs talih, tekerlekli sandalyeye mahkûm olduğunu gördünüz mü gözlerinizle? İşte Süleyman Usta’nın yaşadıklarıyla, Kasnaklı Kuş öyküsüyle başlıyor Seçim Seziş’in aynı adı taşıyan kitabı. Ardından, Eski Bir Şarkı buluyor bizi öykülerin, onlarca öykünün arasından, gelip buluyor, kavrıyor bizi… Sonra Mihriban’ın yüreğimizi yakan, kalbimizin ta en ücra köşesine oturan öyküsü geliveriyor karşımıza… Bazen Kim O? Sorusuyla karşılıyoruz çalan kapı zilini, onca yıllık kocası mı geldi acaba ya da polis mi gelen korkusuyla… Çeşitli sorular, onlarca cevap…
Seçim Seziş gerek kullandığı dil, gerekse de öykülerinde yaratmayı başardığı karakterleriyle, içimizden, ta yüreğimizin en köşesinden sorular soruyor bize zaman zaman, cevaplarını bize bırakıyor… Diyor ki Kim o diye biz sorduk, geri kalanı sizin olsun… İçten, samimi karakterler öykülerin okunmasını da oldukça kolay, rahat ve de daha ziyade keyifli hale getiriyor. Ayrıca o kadar yüreğimizin orta yerindeler ki yaratılan karakterler zaman zaman onlarla birlikte ağlamamak, göz pınarlarından damlaları akıtmamak için zor tutuyor insan kendisini…
Seçim Seziş edebiyat yolculuğuna şiirle başlayan, ardından “Anılardan da Uzak” isimli kitabıyla, iki kadının hayat hikâyesiyle yine ta içimizden vurduğu romanıyla yolculuğuna devam ediyor ve de son olarak “Kasnaklı Kuş” öykü kitabıyla selamlıyor bizleri… Bu açıdan da oldukça çok yönlü olan Seçim Seziş’in öykülerinden de ayrı bir tat aldığımı söylemeden geçemeyeceğim.
Toplam 20 öyküden oluşan ve Hayal Yayınları’ndan çıkan kitapta beni özellikle etkileyen öyküler ise; “Özgürlük, Yırtık Fotoğraf, Mihriban, Eski Bir Dostla Buluşma ve de kitaba adını veren Kasnaklı Kuş” oldu.
