Kırmızı yakışır flamenkoya… Sevdanın, aşkın daha da önemlisi tutkunun rengi kırmızı… Kırmızı tutkudur… Aynı deli çağlarımızda, sevdalımızı gördüğümüzde durmadan akan, deli deli akan kanımız gibi… Bizi yaşatan, yoksa yok olduğumuz kanımız… Kırmızı giyer flamenko kadını kıvrak dansını eda ederken bu yüzden, tutku benim diğer adım, sen de ona göre davran dercesine… Kırmızı, diğer yandan da “gerçekten yaşamayı” hatırlatır bizlere… Sadece “var olmaktan” öte yaşamayı… Nefes almaktan öte “olmak” gerektiğini… Ne yaparsan yap içindeki tutkuyla yapman gerektiğini, ister dans et tüm kıvrımlarınla, ister avaz avaz son ses şarkı söyle, ister yaz durmadan tüm kelimelerle… Ama ne olursa olsun, ne yaparsan yap “gerçekten yap” der… Gerçekten yap ki “Var olmanın hafifliğine” ulaşasın…

Fotoğraf © Mustafa Celal Kılıçman

Facebook Yorumları