Merhaba, öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Sizi daha iyi tanımak isteyen okurlarımız için kendinizden bahsedebilir misiniz? Ne zaman, nerede kuruldunuz?

Moribund Oblivion 1999 senesinde İstanbul’da kurulmuştur. Geçtiğimiz şubat ayında 20. yılımızı kutladık.

Son olarak 2017 senesinde çıkardığınız EP’niz False Consolation’dan Desperate’ye çektiğiniz klibi sevenlerinizle paylaştınız. Şu ana kadar aldığınız tepkiler, geri dönüşler nasıl kliple ilgili?

Gayet iyi ve olumlu.  Bu klibin bir özelliği de 10 seneden sonra ilk kez corpse paint yapmış olmamızdı. Tamamen eski zamanlara itafen yaptığımız bir değişiklik. Sadece bu klip özelinde tabiki…

Peki, 2019’da yeni bir albüm ya da başka sürprizler bekliyor mu bizleri?

Evet yeni bir albüm kaydettik. İsmi ENDLESS. Bu albümü 2019 içerisinde yayınlayacağız. Aslında albüm 2017’de kaydedildi fakat bazı durumlar nedeniyle çıkışını erteledik. Bu sene artık zamanı geldi diyoruz. Yıl boyunca Endless için yine yurtdışı ağırlıklı bir konser programımız olacak. 17 Mayıs’ta Kopenhag – Danimarka konseriyle bu seneyi açıyoruz.

Müziğinizi yaparken Türkiye’den ya da dünyadan etkilendiğiniz müzisyenler, gruplar var mı?

Hayır. Direk etkilendiğimiz bir isim yok. Hiçbir zaman da olmadı. Elbette çok sevip saygı duyduğumuz grup yada müzisyenler var ama direk örnek alma babında söyleyebileceğimiz bir isim yok. Dünya piyasasını yakından takip etmekteyiz ve zaten aynı sahnelerde kulislerde olayın yerinde nabzını tutmaktayız.

Şarkı sözlerinizi yazarken nelerden etkileniyorsunuz?

Tamamen iç dünyamız. Yaşananlar ve duygusal tecrübeler. Tabii bu karşı cins ilişkisi olarak algılanmasın 🙂 Hayata dair derin sorgulamalar var. Bu dünya ve öte alemlerle ilgili sorgulamalar… İçinde minnacık bir nokta olduğumuz koca evrenin nasıl birşey olduğunu anlamak düşünmek vs vs.. İnsanoğlunun kötülükleri, nankörlükleri ve hayal kırıklıkları üzerine yazılan pek çok sözümüz, mesajımız var.

2019 için programınız belli mi? Sizi sahne çalışmalarında, konserlerde, festivallerde görebilecek miyiz?

Elbette.. Her sene aktif olarak sahnelerdeyiz. Yeni bir albümümüz olsun olmasın 20 sene boyunca hiç ara vermeden daima sahnelerde olduk. Biz uzun senelerdir ağırlıkla yurtdışında çalan bir grubuz. Bu sene de yine programımız bu şekilde olacak. Az evvel de bahsettiğim gibi Danimarka ile başlıyoruz ve sene sonuna kadar Avrupanın çeşitli ülkelerinde çeşitli festivallerde yer alacağız. Ayrıca kendi özel klüp konserlerimiz de olacak önceki senelerde olduğu gibi.

Oldukça uzun zamandır müzik piyasası içindesiniz. Peki, günümüzdeki müzik piyasası hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Siz black metal yapan bir grup olarak ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

Ülkemiz şartları zor ve yetersiz. Konu sanatsal aktivitelerse işler kat be kat zorlaşıyor. Hele ki bunun içerisinde extreme  sanatlarda işler daha da zor. Dünya piyasası çok büyük ve bu markette yer almak için çabalayan pek çok grup var. Avrupalı grupların imkanlarına sahip değiliz. Bu bir realite evet ama bunu artık kesinlikle gerekçe olarak sunmuyoruz çünkü biz bu kadar imkansızlık içerisinde çok işler yaptık. Neyi ne kadar çok istersen o ölçüde başarırsınız. İnancımız budur. Türk insanının turist olarak Kapıkule ötesine geçmesi bile gayet zor iken biz hemen hemen tüm Avrupada çaldık diyebilirim. Önemli olan bahanelerin arkasına saklanmak değil, zor şartlar altında bir şeyleri başarabilmektir. Bu şekilde elde edilmiş başarılar çok daha kıymetlidir. Ne kadar başarılı olup olmadığımız da insanların takdiridir. Yalnız tek bildiğim 20 yaşına basmış bu grubu ayakta tutabilmek önemli bir istikrar başarısıydı. Bu süreçte ürettiklerimiz de dediğim gibi insanların takdiri…  Bunun dışında dedikodular, çamur atmalar, bilip bilmeden herkesin atıp tutması vs vs gibi illet hadiseler hiçbir zaman bitmeyen şeyler. Etkiliyor mu? Hayır. Eskiden dikkate alırdık ama şimdi asla. Zaten bu gibi çocukca şeyler hep kendi ülkemizde olup biten şeyler. Hepimizin yaşı başı belli ve yıl 2019.. Biraz centilmenlik gerekli piyasaya.. Biz işini iyi yapan her grubu, müzisyeni saygıyla alkışlarız, zaten bir avuç insanız artık. Diğer müzisyen arkadaşlarımızdan da aynı tavrı bekliyoruz elbette.

Black metal yapan diğer gruplar hakkındaki düşünceleriniz nelerdir peki?

Yani bu çok geniş kapsamlı bir soru çünkü tek tip black metal yok. Her ne kadar gruplar tarzlar gereği kategoriselleştirilmişse de her grubun kendine has bi soundu, ideolojisi, kendine has bir duruşu olabiliyor. Ama müzik türü olarak cevaplamak gerekirse black metal seneler içerisinde oldukça fazla şekil değiştirdi. Grupların imajları, mesajları ve müzikal özellikler anlamında ciddi gelişimler oldu. Kimisi sevildi kimisi eleştirildi ama her müzik türünde olduğu gibi pek çok şey denendi. Özellikle son 25 sene black metalin tarihçesi gibi zaten… Büyük gruplar çıktı ve bazıları da kült seviyesine ulaştı. 2000’lerin başındaki yaygınlığını kaybetmiş olsa da metal arenasında her zaman önemli yeri olan bir müzik tarzı olarak devam ediyor black metal. Ülkemizde de hala bu müziği aynı ruh ile sürdürmeye çalışan gruplar var. Genç ve yetenekli pek çok grubu biz de görüyor ve destekliyoruz. Eskisi gibi birebir diyaloğumuz yok belki hiçbirisiyle fakat yine de bu müziği yaşatan temsilciler olmaları vasıtasıyla desteklemekteyiz mental olarak.

Son olarak sizin eklemek, söylemek istedikleriniz nelerdir?

Son bir iki senedir güzel bir hareketlenme var iç piyasada. Eski ruh tabiki yok, çok uzağında ama artık yeni bir jenerasyon var. Bunu kabul etmek lazım. Dolayısıyla bu dönemin şartları da daha bir başka. Biz her zaman bu piyasadayız, hem geçmişinde hem de bugünündeyiz. Dilerim ki eski dostlarımız ve yeni genç müzisyen arkadaşlarımızla bu müziği daha uzun seneler yapabilme yaşatabilme şansına sahip oluruz. En önemli şey daima üretmektir. Az laf çok iş…

 

 

 

 

 

Facebook Yorumları