Garfield küçük tekir…evimin kamelyasına uğrayan kedilerin en güzel tüylüsü..oraya daha önce yerleşmiş ve yabancı sevmeyen beş kardeş ten daha ufak ve güçsüzdü..tutunamadı…kayboldu..ama şansı yaver gidiyor yalnızlıktan sıkılmış kasaba marketçisi tarafından evlatlık alınıyor….bunu o markete alışverişe gidince öğrendik..üretim tarihi geçen tavuklar ve etlerle beslenince iki ayda ayı gibi olmuş ve kendisini döven kedilerde kalan hesabını görme derdinde …suratında mike tyson un nakavt ettikten sonra köşesinde dururken etrafa attığı ”ne oldu bişey mi var ” bakışı..o kadar kendinden emin acele etmiyor sallana sallana dalıyor kedilerin içine..sağlı sollu pençelerle kalabalığı dağıtıyor..sonra istifini bozmadan oturup aniden korkup kaçan kedilerden boşalan koltuğa oturup kendini temizlemeye başlıyor titizce..tüyleri parlak ve façasız..ama onun bilmediği hep geç vakitte geçen alaca kedi karşısında pek şansı yok..çünkü alaca kedi bu kardeşlerin annesi ve tanıdığım en dövüşken kedi..siz sanırsınız sokak kedilerinin arasında entrikalar yok ..oysa ne savaşlar ve ne güç mücadeleri..ne bizans oyunları…kuyruğu kırık gollum… öksürüklü panter ve daha niceleri….işte sokağımın kısa kedi tarihinden bir kesit..

Facebook Yorumları