Merhaba değerli çerezler. Her birinize ayrı ayrı iyi haftalar diliyorum. Keskin dönüşler ve dönmeler hakkında birkaç kelam etmek isterim. Ben mahallenin deli abisi Bay Kaju, sizleri derin uykunuzdan ütopyalarınızdan uyandırmaya geldim.

Tarih her noktasında dönekleri barındırır. Özellikle güzel yurdumun toprakları bu konuda çok verimlidir. Ta Kadeş Savaşından beri hain ve dönek yetiştirme konusunda rekorlar kırar. Bu ülkede beden fahişesinden çok fikir fahişesi bulunmaktadır. 20 sinde Komünist olmayan kalpsiz 50 sinde Kapitalist olmayan beyinsizdir lafı bu dönmelerden çıkar. Keskin dönüşlü birçok abimiz piyasada gezinmektedir. Eleştirileri bertaraf etmek için sürekli bir bahaneleri vardır. Gençlik, toyluk tecrübesizlik vb. Hatta yeri geldi mi size kızarlar. Dönüş hızları o kadar fazladır ki onların dönüşlerinden enerji elde etsek belki tüm dünyaya enerji sağlayabiliriz.

Üniversite döneminde hızlı solcu olan arkadaşlarım çok uluslu şirketlerde yöneticiler şu anda. Üniversite yıllarında Afrika’ daki çocukların ölümüne sebep olduğunu iddia ettikleri şirkette şimdi 5 basamaklı maaşları için arka yırtıyorlar. Eşitlikten bahseden hukukçu arkadaşım işçi ölümlerini ört bas etmek için bütün yolları denemekte. Kendisi para karşıtı arkadaşım şimdi bir bankada çalışmakta ve her hafta sonu farklı bir ülkede tatil yapmakta. Üretimde cinsiyet eşitliği savunucusu arkadaşım ise zengin bir koca buldu. Çocuk bakıyor. Evden butik işletme derdinde. Baktığımızda fikir dönüşleri ilgili sonsuz örneklerle devam edebiliriz.

68 kuşağının kanaat önderlerinin hepsi neden 68 ruhu satar? Neden hızlı ülkücülerin çoğu çek senet işlerine bulaşır? Aynı idealler değil midir uğruna savaştıkları? Neden herkes lider olmaya çalışırken içinde bulundukları hareketi böler? Sorular ve cevaplar algı sınırlarımızın içinde bence.

Peki Kaju abi sen ne alemdesin dersen. Benim yumuşamam sadece kavram dahilinde. Etik olmadığına inanmadığım hiçbir şeyi yapmadım. Para için fikrimi satmadım. Evet para için bedenimi bir patrona kiraladığım doğrudur ama dönüşlerim 45 derece ile sınırlı kaldı. Değişmeyen tek şey ideallerim oldu. Gemisini kurtaran kaptanların arasında başıboş kayıkçı olsam da hayal etmeye devam ettim. Peki işin 10 numara tığ bölümünde kendine ne sokacaksın derseniz. Eğilip büküldüm ama kırılmadım. Bu yazıda eleştirdiklerimin çoğu hayatın pek çok alanından naif örnekler. Seçimler ve sonuçlar. Ben sadece yanlış şıkları seçmiş mutlu azınlıktayım. Yaşadığım devrin boktan olması hayatımı boktan kılıyor. Kıskançlık mı dedin sayın çerez? O bambaşka bir konu…

En kalbi hislerimle…

Facebook Yorumları