Tolga Türkmen

Ülkeler arası dinlenen, yazmayı ve mücadeleci kendine has kişiliğiyle yalnız başına yol kat etmiş, Tolga Türkmen ÇEREZZİNE’e Konuştu..

Doğma büyüme İstanbulluyum. 26 yaşındayım, Lise öğretimimide tamamladıktan sonra, okulu bırakıp iş hayatına atıldım diyebiliriz. Okul okumama sebebimde aslında kimisine göre mantıklı, kimisine göre saçma geliyor. Bize okul hayatımızda “robot üretmeyi değil, robotlaşmayı öğrettiklerini düşünüyorum.” Fakat biraz çalıştıktan sonra hayalleriminin filizlendiğini yaptığım ile düşündüğüm işin farklı olduğunu hissettim ve bu konuda çevre edinmek için çalışmalara başladım diyebiliriz. Böyle bir adımım oldu aslında hayatta..

Başta yazmak gibi bir hayalim vardı sadece, sade görünse de bakmayın kelimeleri yan yana koyabilmek bence müthiş bir kabiliyettir, en azından ben böyle bakıyorum.. Hiçbir yazımı, yazılarıda bunun için kötü ya da iyi kategorilerinde ayırmıyorum. Bence yazılan herşey yaşanmıştır, ee yaşanan hiçbir şeye bizim de sıralama koyma hakkımız yoktur.. Başta yazdıklarımı sadece ben okur, ben kendime yorumlardır, kendimi geliştirebileceğime inancım olsa da korkularım vardı, dediğim gibi kimse inanmıyor, güvenmiyor, bende de haliyle

Yazılarımı çoğalttım, ama yazdıkça sanki farklı birşeyler yapmam gerektiğini düşündüm, Bu yazdıklarımı seslendirme kararı aldım, hiç unutmuyorum ilk seslendirmeme gittiğimde sadece kayıt ve yol param vardı, çaktırmayın o kayıt parasınıda ailemden gizli tutup biriktirmiştim. Kayıt stüdyosunda kabine girdiğimde ki heyecanı bunları yazarken tekrar yaşıyorum.. İlk seslendirmemde ilk kez ağladığımı hatırlıyorum.. Zaten herşey bu kayıttan sonra oldu.. İnsanların inancı arttı, ama eksik birşeyler vardı daha çok insana duyurabilmekti. O zamanlar şans mıdır bilemiyorum. Ceyhun Yılmaz, Yıldız Tilbe, Fettah Can, Elif Şafak gibi isimler Facebook sayfalarında paylaşmalarıyla çevrem biranda oldukça fazla şekilde artış gösterdi..

Tolga Türkmen

Birkaç sene sadece yazmak ve seslendirmekle geçtikten sonra, insanlara bu şekilde değil canlı olarak sesimle ulaşmak istedim. Fakat eğitimim dolayısıyla tüm kapılar kapandı radyolarda.. Dedim yazılarımı biryerlerde yayınlayayım, oda olmadı.. Tüm reddetişlerimi aldıktan sonra oturup dediğim ilk cümle şu oldu.. ”Birgün biryerlere gelirsem, gelemeyen herkese yardımcı olacağım ve bugün bana inanmayanlar birgün benimle nasıl tanıştığını anlatacak” diye.. Bu cümlemi insanlar kibir diye yorumluyor aslında öyle değil. Sadece hırsımı göstermek istedim..

Kendi dergimi kurdum.. Evet oldukça cesur bir adım bu çünkü sadece elimde hayalim vardı, Kim bizi okur ki? kim yazı yollar ki? kime hitap edeceğiz bunları sürekli düşündüm ve değişim çağında olduğumuz için internet dergisi olarak Lavinya Dergisini hayata geçirdim. Yazar kadromuzu oluşturduk.. Hayali olan, yazmak isteyen, kapıları kapanmış herkesi içeri aldık.. Toplam 20 civarında yazarımız, benimle birlikte 3 ekip arkadaşıyız.. Farklı kategorilerde yazıyor yazarlarımız, bazen vaktim oldukça bende kendi dergime heyecanla tabi ki yazılarımı yazıyorum.. İnsanlar hayallerinde doyumsuz olsun diyorum, konferanslarımda, arkadaşlarımla sohbetlerimde çünkü kişi yaptığı işe doymazsa eğer ya onu geliştirmek isteyecektir. ya da daha iyisini yapabilmek için farklı amaçlar edinip farklı şeyler üretecektir.. Dedim bir radyomuz neden olmasın? çok çok amatör bir başlangıç ile çeşitli web sitelerinde yayın yaptım, baktım dinleniyorum, dinlendiriyorum insanları.. Bunu profesyonelleştirerek kendi web sitemizi, kendi markamızı düşünerek Noksanlar Kenti Radyo‘yu yayın hayatına geçirdim.

İnsanlara dokunmayı seviyorum bu yüzden üretmekten bıkmıyorum.. Bunun karşılığında fedakarlık yapan taraf oldun pişman değilim elbette, pek uyku uyumuyorum mesela çünkü uyursam yetiştiremiyorum.. Ama olsun bizi dinleyen, okuyan insanlara iyi gelmemiz onlardan aldığımız mesajlar beni baya dinç tutuyor zaten.. Geniş bir hitap kitlemiz var çünkü, yaş gruplarımda dinliyor, annelerimiz, babalarımızda dinliyor.. Canlı yayınlarımda ortalama 6 saat kalıyorum, müzik, şiir, hikaye anlatımlarıyla süsleyerek sohbet ediyoruz..

Tolga Türkmen

Toparlamak gerekirse ;

Lavinya yazmaya gönül vermiş tüm ruhların yazılarına yer veren bir dergi,

Okumak, okunmak’ta en az yazmak kadar değerli ve hisli bir şey… Noksanlar Kenti, hislerimizi anlattığımız, aldatıldığımız düşünceleri tartıştığımız evimiz.

Yayınlarımızın podcastlerini, tüm dijitallerde dinleyebilirsiniz. Uygulamalarımızdan kulak verebilirsiniz. Ya da canlı yayınlarımızı sosyal medya da takip edebilirsiniz…

Çoğu insan kendi hayatlarını yaşamak yerine, başka insanların hayatlarına yorum yapmayı sever olmuş. Kişi kendisini geliştirmeli, kendisine bir hedef koymalı bence o zaman güzelleşiriz.. Yazılarımızı takip edip ve dinlemek için hesaplarımızı ziyaret edebilirsiniz..

Noksanlar Kenti: www.noksanlarkenti.com

Lavinya Dergisi: www.lavinyadergisi.com

Noksanlar Kenti –  InstagramTwitter

Lavinya Dergisi –  InstagramTwitter

Yazmak ve konuşabilmek birşeyleri bence en büyük lüks hayatımızda. Nefes aldığınız sürece susmayın, elinize kalem almaya çekinmeyin ne haliniz varsa yazın.. İlla ki birilerine dokunacaksınızdır. Ve bir insan bir insanın hayatını gerçekten değiştirebilir..

Bazı anlarımızının hayatımızda ihanetleri olmuşken,

Herkesinde konuştuğu toplumda bence şairler susmamalı..

Sevgiler dilerim, mümkünse..

Facebook Yorumları